BAHÇELİ: KİM NE YAPARSA YAPSIN BAYRAK İNMEYECEK EZAN SUSMAYACAK
Konuşmasında Ak Parti iktidarını ve Başbakan Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Samsunlulara seslenirken, "Türk milletine biçilen kefeni yırtıp sömürgeciliğin çıraklığına kadar düşen ve küçülen BOP Eşbaşkanı'na burası Samsun buradan geçiş yok diyecek misiniz? Aynen 94 yıl önce olduğu şekliyle aciz, şahsiyetsiz, gayri milli, vicdan ve ahlaki rotasını çoktan kaybetmiş köhnemiş iktidara, Samsun'u dar edecek misiniz?" dedi. Kalabalıktan gelen 'evet' sesleri üzerine Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu haykırışınız, kurtuluşumuzun müjdesidir. Bu azminiz, iradeniz, aydınlık güllerin kıştan sonra açan gonca güllerin habercisidir. Ne olursa olsun umutsuz olmayın. Üzgün durmayın, her şey bitti zannetmeyiniz. Zalimlerden hesap sorulmaz diye hiç mi hiç kaygılanmayınız. Vatan semalarında şafak er ya da geç sökecek. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi oyunu oynarsa oynasın bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, millet bölünmeyecek, Türklük silinmeyecektir."
İSTİKLALİMİZİ YAKARMAYLA ELDE ETMEDİK
11 yıllık yıkım ve tahribatın bu ağır enkazını kaldırılacağını faşist ve ilkel kadroların sonunun yakın olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"Yeter ki 94 yıl evvelki ilk adamın şuuru olsun. Yeter ki 94 yıl önceki heves ve fedekarlık aynısı ile tekrarlansın. O zaman Damat Ferit olsa da ve klonlanmış olan Recep Tayyip Erdoğanlar her yana dolsa yine de fark etmeyecek. Milli selin önünde hiçbir gafil hiç bir geri kafalı, hiç bir gölgeli karakter duramayacaktır. Türk milleti nice karanlık günler görmüştür. Türklük nice alçağın, iş birlikçinin, düşman tellalının hedefinde bulunmuştur. Fakat bunların hiçbirisi fayda etmemiş, Allah’a şükrederim ki varlığımız ve birliğimiz kesintiye uğramadan bu günlere ulaştık. Biz istiklalimizi bilenmeyle, icazetle, el açmayla, el etek öpmeyle, yalvarmayla yakarmayla elde etmedik. Biz istiklalimizi kara borsada kazanmadık. İhalede ve çekilişlerle almadık, sokakta da bulmadık. Can verdik, kan döktü bedel ödedik."
TÜRK MİLLETİ HER DEVİRDE TUZAKLARI BOŞA ÇIKARMIŞTIR
Ateşin işine seve seve atladıklarını, kurşunun önüne koşa koşa geçtiklerini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nederdir ki hiçbir mihrap en baştada AKP, BDP, PKK üçlü ortağı elini ovuşturmasın, boş hayale kapılmasın, erken zafer turları atmasın. Görüyorum ki Samsun kurtuluşun yanında, hainlerin karşısındadır. Samsun AKP, BDP, PKK amaçlarının farkındadır. Şimdi soruyorum sizlere Recep Tayyip Erdoğan ve İmralı canisinin eşbaşkanlık görevini üstlendiği bölücülük operasyonuyla vatanımızı parçalamak istiyorlar izin verecek misiniz? Milletimizi etnik öbek ve kısımlara ayırmak istiyorlar, müsaade edecek misiniz? Cumhuriyeti yıkmayı planlıyorlar, kuruluş ilkelerini imha etmeyi hedefliyorlar, duracak mısınız? Sineye çekecek misiniz? Bu tavrınız 19 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan hareket eden Bandırma Vapuru’ndaki 23 milliyetçimizin korkusuzluğuyla eş değerdir. Hepinizle iftihar ediyor hepinizi bağrıma basıyorum. Türk milleti tarihin her devrinde imkansızlıkları başarmış, zorlukları yenmiş, tuzakları boşa çıkarmış, küresel projeleri yerle bir etmiştir."
KANI VE ZİHNİ BOZUKLARA GÖZ YUMALIM MI?
Türk Milletinin hiçbir zaman boyunduruk altında kalmadığını, manda ve himayeyi kabullenmediğini söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeli şöyle devam etti:
"Bağımsız yaşamak, kendi kaderinde bizzat hükmetmek vazgeçilmez özelliğimiz olmuştur. 1919’lı yıllarda tıpkı bu günkü gibi devrin hükümeti ihanet etmiş, sömürgecilerin piyonu haline gelmiştir. Yine bu günde olduğu gibi sözde ve soysuz aydınlar yabancıların yararına onların çıkarına hizmet etmeyi marifet saymışlardır. Bu vatan sonsuz ve büyük acılardan sonra kurtulmuştur. Bu vatan şehitlerin yadigarı olarak muhterem ceddimizin mirası olarak bizlere intikal etmiştir. Tüm bu tarihi gerçekler ortadayken sorarım size vatanı terk edelim mi? 1910’lu yıllarda Türklere barbar diyen Boşo Efendiyi aratmayan ve 'karşıma Türklükle gelmeyin' diyerek bu çürümüş dahil daha bir çok haramzadenin izinden giden Başbakan Erdoğan’ı makul ve haklı bulalım mı? Milli ilkelerden, milli kimlikten ve Türk milletinin payidarlığından Başbakan ve canibaşı istedi ve önerdi diye, ödün verelim mi? Türklüğe savaş açan bugünkü kanı ve zihni bozuklara göz yumalım mı? Demokrasi ve özgürlük sözlerine kanarak bunlara sessiz kalalım mı? Madem hayırsa, yeni bir kurtuluş için fikir ve hedef birliği sağlanmış, söz birliği temin edilmiş, ikinci Samsun destanı kaleme alınmış demektir. Bundan böyle vakit kaybetmeye, zaman israfına, boşa kürek çekmeye asla yer ve ihtiyaç yoktur. Samsun 94 yıl önce, kurtuluş sirenini nasıl çalmışsa, milliyetçi iradenin kaynağı olarak nasıl varlık göstermişse, bugün de aynısını daha bir heves ve hırsla yapacaktır."
SAMSUN'UN ADINI DA AMİSOS YAPACAK MISIN?
Bazı illerde yapılması planlanan isim değişikliğine de atıfta bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Başbakan Siirt’in Aydınlar ilçesinin ismini Tillo, Tunceli’nin ismini Dersim olarak değiştirmeye ramak kalmışken, Samsun’un ismini de Amisos yapacak mısın? Soruyorum sizlere Başbakan’ın sözde demokratikleşme paketinde, demokrasi adına bir şey görüyor musunuz? Paketlerle PKK’ya taviz verilmesini onaylıyor musunuz? Süreç ihanetinin, yıkım projesinin, müzakere ahlaksızlığının sizlerin hayrına olduğuna inanıyor musunuz?
TÜRK MİLLETİNİ 36'YA AYIRMAKTAN ZEVK Mİ ALIYORSUN?
 Peki Başbakan ve hükümetinin Türk olmayı kabahat olarak göstermesini, Türklüğü hakir görmesini, Türk milletini 36 etnik parçaya ayırmasını doğru buluyor musunuz? Milleti 36 parçadan ibaret gören Başbakan Erdoğan, dün bu konuyla ilgili olarak aynen şunları söylemiştir, 'Aklımıza geldiği kadarıyla 36, şu anda bize verilen bilgileri söylüyorum, etnik grup var' Sayın Başbakan bu 36 etnik grup ve hatta daha fazlası varsa, sana diyorum ki, bunları biliyor da açıklamıyorsan namert kere namertsin. Kimlerden ibarettir bu 36 etnik grup? Sen kendini bu 36’nın içinde mi, yoksa ihtiyatta beklettiğin etnik gruplardan birisinde mi görüyorsun? Sana bu 36 etnik kimliği kim öğretti? Akıl hocaların, akıl danelerin Washington’da mıdır, Brüksel’de midir, Erbil’de midir, yoksa PKK referansıyla yanında çalıştırdıkların mıdır? Türk milletini 36’ya ayırmaktan özel bir zevk mi alıyorsun?" diyerek şöyle dedi:
"Bu kapsamda, tek millet olmaktan nasıl ve hangi zeka seviyesiyle bahsediyorsun? Sayın Erdoğan sana Samsun’dan sesleniyorum: Gel bu 36’yı açıkla, gel bu kez namertlikten kurtul, daha fazla da uzatma, sündürme ve tahribat verme. Bu büyük Türk milleti herkese kucak açıyor. Gel sen de, Türk Milleti olarak sana da kucak açalım."
Bahçeli, "Ne mutlu Türk’üm diyene" diyerek konuşmasını tamamladı. Ardından da alandan ayrılarak karayoluyla Ankara'ya gitmek üzere yola çıktı.