MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, hükümetin Suriye politikasını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, "Gördüğümüz tablodan çok hoşnut olmadık. Kim ev sahibi, kim misafir biraz ortalık karışmış gibi. Başbakanımız çok şey söylüyor. Dün de öğrencilerin affını gündeme getiren bir konuşmada; '6 seneden sonra atılır' diye. Tıp fakülteleri ortalama zaten hazırlıkla beraber 7 yıl okunuyor. Tıp fakültesindeki öğrenciler son sınıfı herhalde okumayacaklar diye değerlendirmek gerekir. Bu cümleden olmak üzere hani her söylediği şey bazen gündem için söylüyor olabilir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, Kilis’te Suriyelilerin barındığı kamplarda incelemelerde bulundu. Suriyeli sığınmacılar ve yetkililerle görüşen Demirel, Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ruhi Ersoy ile birlikte akşam saatlerinde partisinin Gaziantep İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. İl Başkanı Mehmet Doğan tarafından karşılanan Demirel ve beraberindekiler, partilerin sorunlarını dinledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Demirel, Suriyeli sığınmacılara her türlü kolaylığın sağlandığını belirterek, "Ülkemiz adına Suriye’den gelen sığınmacılara her türlü kolaylığı sağlamaya çalışıyorlar. Tabi dünyada örneği olmayan bir şey yaşıyor Türkiye. Bu kadar çok sığınmacıyı hiçbir yardım almadan kendi başımıza çevirmeye çalışıyoruz malum. O yüzden bu, dünyada bir örnek. İyi veya kötü örnek olma durumu yok. O yüzden bizde gözlemleyelim istedik" dedi.
Kilis’te asayiş ve işsizlik problemlerinin bulunduğunu ve özellikle kadın ile genç kızların yoğunlukta şikayetleri olduğunu ifade eden Demirel, "Kilis’ten bize ulaşan haberler, başta Kilisli hanımlar ve genç kızlar olmak üzere bir rahatsızlık olduğuna yönelikti. Çünkü gelen sığınmacılarla birlikte; iş gücünün azalması ve Kilislinin işsiz kalmasıyla beraber, özellikle hanımlar 'Evlerimizin ekmeği, yemeği azaldı. Tencerelerimiz daha az kaynıyor. İşsizlik var' diye çok şikayet ediyorlardı. Biz de gittik kendi gözümüzle görmek için. Evet Kilis’te işsizlik, asayiş problemleri var. Başka problemler de var, ama onlar bu basın toplantısının konseptine çok uygun değil" diye konuştu.
GÖRDÜĞÜMÜZ TABLODAN ÇOK HOŞNUT OLMADIK
Ülkeyi ve vatandaşları ilgilendiren konular için referanduma gerek olmağına dikkat çeken ve hükümetin Suriye politikasını eleştiren Demirel, şunları söyledi: "Ben Kilislilere şunu sordum, buradan sizin aracılığınız ile de sormak istiyorum: Bu ülkede insan haklarını genişletmek adına bile hükümet her konuda referandum yaparken hükümet, Türkiye’deki bütün vatandaşları, 75 milyon herkesi etkileyen ama Kilis şehrini tepeden tırnağa değiştiren bir hareketi yaparken hiç birimize sormadı? Oysa insan haklarını genişleten hiçbir uygulama için referandum yapmaya gerekmez. Engellilere daha fazla hak vermek için referandum gerekmezdi. Kadınlara daha fazla hak vermek adına, erkekle kadını eşitlemek münasebetiyle referandumlar açıp kimseye sormak gerekmez, kimse buna itiraz etmez. Ama 75 milyon Türkiye’nin hepsinin hayatını etkileyen, bundan sonraki süreçte de bu ülkede keskin etkiler yaratabilecek olan; olumlu, olumsuz onu bilemiyorum şuanda, böyle bir şey yaparken hiç birimize, hiç birinize, hiç kimseye sorulmamış olması çok enteresan. O gözle baktık. Ama biz gördüğümüz tablodan çok hoşnut olmadık. Burada daha bilimsel metodolojiyle daha ayakları yere basan ve bizim insanımızı da, vatandaşımızı da koruyup kollayacak bir sistemin kurulmuş olmasını arzu ederdik. Kim ev sahibi, kim misafir biraz karışmış ortalık gibi."
MİSAFİRLİK 3 GÜNDÜR, 3 GÜNDEN SONRASI EV SAHİBİNİ YORAR
Demirel, bir gazetecinin Suriyelilere 'mülteci' diye hitap eden sorusunu yarıda keserek, "Bunlar sığınmacı efendim önce terminolojimizde bunu düzeltelim. Bu kişiler sığınmacı. Mülteci değiller, burada mutabıkız. Misafirlik 3 gündür, 3 günden sonrası ev sahibini yorar. Başbakanımız çok şey söylüyor" diye cevap verdi.
Demirel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci affıyla ilgili yaptığı konuşmasını ise, gündeme gelmek için değerlendirmek gerektiğini savunarak, şunları kaydetti: "Dün de öğrencilerin affını gündeme getiren bir konuşma; '6 seneden sonra atılır' diye. Tıp fakülteleri ortalama zaten hazırlıkla beraber 7 yıl okunuyor. Tıp fakültesindeki öğrenciler son sınıfı her halde okumayacaklar diye değerlendirmek gerekir. Bu cümleden olmak üzere hani her söylediği şey bazen gündem için söylüyor olabilir kendileri. Ama bunlar sığınmacı olarak geçiyor literatürde. Sığınmacı hanımlardan biri 7’nci çocuğuna hamileydi. 'Kim bakacak?' dedim. 'Türkiye' dedi. Ben de şunu söyledim; ben vergileri mi sizin çocuğunuz için vermiyorum kusura bakmayın, ama tercüman ne kadar çevirdi bilmiyorum. Biz bu ülkenin evlatlarını sağ salim büyütelim, sağlıkla büyüsün, hiçbir annemizin babamızın gözyaşına değmez hiçbir şey. Öncelik kendi insanımıza olmalı. Önce can sonra canan, önce caminin içi sonra dışı gibi birçok bir sürü özdeyişlerimiz, özlü sözlerimiz var. Elbette ki acılar vardır komşularımızda, ama Kerkük’te Tusurmatu’da da çok acılar var. Ama daha hiçbirini gündeme getiren olmadı hükümet kanadından. Biraz da oralarla ilgilenirlerse; oradaki mağduriyete sahip çıkarlarsa sanıyorum daha hakkaniyetli, daha vicdani bir yaklaşım olur." Ruhsar Demirel, konuşmasının ardından partililerin sorunlarını dinledi.