CHP İzmir Milletvekili ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Onursal Başkanı Mehmet Ali Susam, Yüksek Seçim Kurulu’nun yerel seçimlerde aday olmak isteyen meslek odası yöneticilerinin istifa etmesini zorunlu tutarkan, bakanlara böyle bir zorunluk getirmemesini eleştirdi.
İzmir’deki esnaf meslek odalarının 33 başkan ve yöneticisi CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’la ortak basın toplantısı düzenledi. Tüm meslek odası başkan ve yöneticilerin yerel seçimlerde aday olması halinde istifasını zorunlu tutan Yüksek Seçim Kurulu’nun bakanlar için böyle bir zorunluluk olmadığı yolunda aldığı karara itiraz ettiklerini belirten Mehmet Ali Susam, bunun demokrasinin eşitlik ilkesine darbe olduğunu savundu.
Susam, “Meslek odalarından yerel seçimlerde aday olmak isteyenlere istifa şartını getiren aynı kişiler, Bakanların aday olmalarıyla ilgili, 'Bakanlar zaten milletvekili sayılıyor, o yüzden istifa etmelerine gerek yok’ diyor. Devlet bütçesinin yüzde 30’unu yöneten Ulaştırma Bakanı’na siz, hem bakanlık görevini yürütüp, hem yerel seçimlerde aday olabilirsin diyeceksiniz. Soruyorum, bir Mimarlar Odası Başkanı mı yerel seçimlerde kaynaklarını kullanarak avantaj elde eder? Yoksa, bir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı? Tabi ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kaynaklarını daha etkin kullanır. Bu konu hakkında hükümet yetkilileriyle görüştük, alınan kararın yanlış olduğu ortadadır. Seçim adil olmaz, seçim güvenli olmaz. Bu toplantı demokrasi standartlarının yükseltme meselesidir, yerel demokrasiyi daha üst noktalara taşımak için, alınan kararın gözden geçirilmesini istemektir” diye konuştu.
2010 yılında milletvekili seçimleri ile ilgili değişiklik yapıldığını hatırlatan Susam, parlamentoda örgütlü toplumun temsilcilerinin seçimine kısıtlama getirildiğini söyledi. Çağdaş demokrasilerde yerel ve genel meclislerde seçilmiş insanların, seçilmiş oldukları kitlelerin sorumluluklarını taşıyarak oralarda yer almasının öngörüldüğünü hatırlatan Susam, "Maalesef ülkemizde demokrasiyi daha güçlendirme anlayışı içersinde olduğumuzun söylenmesine rağmen bunun tam tersini görüyoruz. Seçim güvenliği ve geleceği açısından YSK’nın aldığı kararının doğru olmadığını bir kez altını çiziyorum. Bu karar gözden geçirilmesi için iktidar partisinin en üst düzeydeki yöneticilerini ziyaret ettim. Konuyu söyledim. Tüm bunlara rağmen karar almak yerine haksızlığını ve usulsüzlüğü daha tırmanması seçim adaletli sağlanması için yüksek mahkeme olarak yeniden değerlendirmeye davet ediyorum” çağrısında bulundu.

MO(İÖ/AAA)(FOTOĞRAFLI)