Şafak NEGÜZEL/ EREĞLİ,(Zonguldak),() - DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ak Parti'nin Türkiye'yi başkanlık rejimine dönüştürmek istediğini belirterek, "Cumhurbaşkanlığı seçimi rejimin devamı ya da değişimi ile ilgili bir seçimdir. Rejim değişirse Türkiye tek adam yönetimine girecek, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki padişahlık ya da bazı Avrupa ülkelerinde geçtiğimiz yüzyıllarda yaşanan krallık devri geri gelmiş olacak" dedi.
'REJİMİN DEVAMI YA DA DEĞİŞİMİ SEÇİMİ'
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek istedi. Partisinin ilçe teşkilatını ziyaretinde konuşan Türker, Türkiye'nin kutuplaştıran, ötekileştiren, ayrıştıran, mezhep, ırk, din, cemaat, meslek açısından, kadın-erkek açısından yapay olarak bölünmesine neden olan bir zihniyet tarafından yönetildiğini savunarak şöyle dedi: "Türkiye'yi 12 yıldır idare eden Ak Parti, Cumhurbaşkanlığını da uhdesinde tutarak Türkiye'yi bir başkanlık rejimine dönüştürmek istiyor. Önümüzdeki hafta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi bu nedenle rejimin devamı ya da değişimi ile ilgili bir seçimdir. Eğer rejim değişirse Türkiye tek adam yönetimine girecek, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki padişahlık ya da bazı Avrupa ülkelerinde geçtiğimiz yüzyıllarda yaşanan krallık devri geri gelmiş olacak. Türkiye'nin buna tahammülü yok. Çağdaşlaşmadan, modernleşmeden uzaklaşan, dünyada itibar kaybeden bir Türkiye değil, Türkiye'yi kurup var eden, Türk milletinin özelliklerine, onların hak ettiği ve bütün emeklerine karşılık dünya katma değerinden hak ettiği payı alabilecek bir düzene ihtiyaç var. İşte bu düzenin oluşabilmesi için bizlerin bir tavır göstermesi gerekiyor."
'DİN PROPAGANDASI YAPAMIYOR'
Türkiye'de, çok partili sisteme geçişten bu güne kadar geçen süreçte ilk kez farklı düşünceleri temsil eden siyasi partilerin bir araya gelerek Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu isminin etrafında birlik oluşturduğuna dikkat çeken Türker, şöyle konuştu:
"Böylesi bir birleşmeye neden ihtiyaç oldu? Çünkü 12 Eylül'den bu yana Türkiye'de özellikle getirilmiş yasalarla sürekli bir şekilde din istismar edildi. Ak Parti 12 yıldır iktidar olduğu halde hep mağduru oynayıp bu din istismarını sürdürdü. Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday gösterilmesi ile birlikte Başbakan din istismarı yapamıyor. Başörtüsü geri gelecek, imam hatip okulları kapanacak, ibadet sona erecek, camiler kapatılacak gibi her zaman yaptığı propagandayı yapamıyor. İlk turda tek başına iktidar olacağını hesap eden Recep Tayyip Erdoğan, her geçen gün Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı destek arttıkça hırçınlaşmaya başladı. Belden aşağıya diyebileceğimiz, siyasi nezakete uymayan saldırıları yapmaya başladı" dedi.
'EN BÜYÜK SÜRÇÜ LİSANI O YAPTI'
Başbakan Erdoğan'ın din eksenli siyaset yapamadığı için belden aşağıya konuşmaya başladığını ifade eden Türker, "Sürçü lisan olan kelimeleri alıp demagoji yaparak kullanmaya başladı. Ama biz hep ona gülerek bakıyoruz. Çünkü en büyük sürçü lisanı o yaptı. 'Ben çocuklarıma helal ekmek yedirmem' dedi. Yani 'haram ekmek yedirmem' diyeceğine, her şeyin haram olmasına göz yumduğunu açıkça söyleyerek 'helal ekmek yedirmem' dedi. Ama biz hiç birimiz çıkıp bu yanlışı kullanıp onu eleştirmedik. O, herhangi bir yanlışa hemen sarılıp, sürçülisan yapılan şeyi kullanıyor" diye konuştu.
 
FOTOĞRAFLI