İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti Hükümeti’nin özelleştirme ve kamu arazilerinin satışı başta olmak üzere haksız, doğru olmayan uygulamalarının artık hukuki mücadeleyle durdurulamayacağını, kentleri korumak için belediyeler, meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin Gezi ruhunu Türkiye’nin kılcal damarlarına yayıp direnmekten başka çaresi kalmadığını söyledi. CHP’li belediye başkanlarına da seslenen Kocaoğlu, aday olmak isteyenlerin şapkasını önüne koyup düşünmesini, ufak tefek hesapları, ayrılıkkları, parti içi sürtüşmeleri bir tarafa bırakarak direnmeye çağırdı. Kocaoğlu "Eğer direnemeyecek bensem ben olmayayım" sözleriyle CHP’li belediye başkanı ve aday adaylarının önüne adaylık kıstası koydu.
Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Genel Kurulu Karşıyaka’da toplandı. Karşıyaka Belediyesi’nin ev sahipliğinde 'Sodem Karşıyaka Buluşması' adıyla yapılan etkinlik kapsamında Karşıyaka Nikah Sarayı Salonu’nda düzenlenen Genel Kurul öncesi 'Gençlerin İstihdama Katılımı' konulu panel gerçekleşti.
CHP’li 60 belediye başkanın yeraldığı buluşmaya SODEM ve İstanbul Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Giresun Belediye Başkan Kerim Aksu, Ankara Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Kuşadası Belediye Başkanı Mehmet Esat Altıngün, Sarıyer Belediye Başkan Şükrü Genç, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünlü, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, İzmir’in 15 ilçe belediye başkanı ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen ilçe belediye başkanları katıldı.
KOCAOĞLU: İHALELERİ İSTEDİĞİNE VERİYORLAR
Paneldeki onuşmasının başında hükümetin 11 yıllık icraatlarını eleştiren Aziz Kocaoğlu, İktidarın istediğine, istediği koşullarda enerji ruhsatı, maden ruhsatı verdiğini öne sürdü ve enerjide alım garantisi verildiğini belirtti. Kocaoğlu "İzmir, İstanbul, Ankara arasında metro kıyaslaması yapıldı. Biz sosyal demokrat belediyeler olarak harikalar yaratmıyoruz. Başka belediyelerin iki veya üç liraya yaptığı işi biz bir liraya yapıyoruz. Onların bir iş yaptığı yerde biz iki veya üç iş yapıyoruz" dedi.
'MÜTEAHHİT HAZİNE ARAZİSİNE HASTANE YAPIP, DEVLETE KİRAYA VERECEK'
Yap-İşlet-Devret yöntemine karşı olmadığı, ancak AK Parti Hükümeti’nin uyguladığı şekilde yap kirala, yap işlete karşı olduğunu belirten Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Örneğin Bornova, Karşıyaka, Bayraklı üçgeninde çok büyük bir şehir hastanesi yapılacak. Burayı Sağlık Bakanlığı çalıştıracak. Teknik donanımını Bakanlık sağlayacak. Avan projesini bile yaptı. Arazi de Hazine’nin malıdır. Ancak bizim bilmediğimiz, ancak adı bilinen bir muhterem kişi buranın inşaatını yapacak. Daha sonra Sağlık Bakanlığı’na kiraya verecek. Parası yoksa kredi alacak. Hatta devlet kefil olacak. Bunun üzerine bir da kar koyacak. Sormak istiyorum devletin bina yapmak, kredi bulmak için itibarı yok mu? Var. Yap İşlet-devret sisteminde kim karlı çıkıyor bunu halkın takdirine bırakıyorum." 
KAMU ARAZİLERİNİ SATIYORLAR
Kocoğlu, son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin gayrımenkullerinin, ormanının, hazine arazisinin, ağaçlandırılacak alanının plan yetkisini de tamamıyla ele alınarak satıldığını söyledi. Önce plan yapıldığını, daha sonra bu alanları satıldığını belirten Kocaoğlu, "Örneğin Karşıyaka’da planda spor alanı yaptıkları yeri sonra sattılar. Parkı sattılar. Nerde rant varsa, kar varsa satıyorlar. Kamu arazilerini satıyorlar. Tüm sistem bunun üzerine kurulmuş durumda. Ne tarımın gelişmesi için, ne istihdam politikası, üretime dayalı ekonominin hayata geçirilmesi için hizmet sanat, turizm dahil, hiçbir sektörün büyütülmesi için bir şey yapılmıyor."
KAMU ALANLARI SİSTEMİN İŞİNE GELMEZ
İstanbul’da da neredeyse Hazine arazisi kalmadığına dikkat çeken Kocaoğlu, Gezi Parkı’nın da bunların en çarpıcı örneklerinden biri olduğunu söyledi. Kocaoğlu, 94 yaşındaki babasının gençliğinde Gezi Parkı’nın önce Divan Oteli’ne izin verilerek, sonra kendi gençliğinde The Marmara ve İntercontinental verilerek ellendiğini, şimdi de Kışla projesiyle oynandığını söyledi. Kocaoğlu "Kamu alanları yok ediliyor. Bu hükümetin felsefesinde kamu alanları yaratmak diye bir şey yok. Kamu alanlarını yok etmek var. Çünkü insanlar kamu alanlarına örgütlenirler. Etkilenirler. Kentlilik bilinci ve dayanışma ruhu gelişir. Bu tür sistemlerin işine gelmez" dedi.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN PLANLAMA YETKİSİ KALMADI
Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanlarının yetkilerinin kuşa çevrildiğinden yakındığına dikkat çekerek, "Bu doğru. İlçe belediyelerin yetkileri Büyükşehir Belediyeleri’ne verildi. Ancak, Büyükşehir Belediyeleri’nin yetkileri de Bakanlıklar’a veriliyor. Son çıkan yasalarla bu hale geldik. Büyükşehir Belediyeleri’nin planlama yetkisi diye bir şey kalmadı" diye konuştu.
ARTIK GEZİ RUHUYLA DİRENMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK
Kocaoğlu, AK Parti Hükümeti’nin haksız özelleştirmeleri, doğru olmayan uygulamalarını bugüne kadar hukuki mücadele ile durdurduklarını, ancak Ankara’da değiştirilen yasa ve mevzuatla bunun imkansız hale getirildiğini söyledi. Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Bugüne kadar haksız özelleştirmeler, doğru olmayan uygulamaları yargıya müracat ederek yüzde 90’ın üzerinde durdurduk. Bundan sonra durdurmamız çok zor. Aylarca, yıllarca süren davalarla hukuk mücadelesi verip kazandık. Ama Ankara’da kanun çıkarılarak o delik kapatıldı. Bizim de yapacak bir şeyimiz kalmadı. Adalet Bakanlığı ve hukuk sisteminin geldiği nokta belli. Belli olmasa da yargı mevzuata göre karar verecek. Mevzuat da kalmadı. Bundan sonra biz İzmir’i, siz İstanbul, Antalya’yı koruyabilmeki için özellikle Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, tüm belediyeler, meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri, herkes katılımcı anlayışla mücadele etmekten, yani gezi ruhunu, Türkiye’nin kılcal damarlarına yayıp direnmekten, halkla birlikte çocukların geleceğini korumaktan başka çaremiz yoktur.".
DİRENMEYECEK OLAN ADAY OLMASIN
Kocaoğlu, CHP’li belediye başkanları ve aday adaylarına da çağrıda bulundu. Aday olacakların şapkasını önüne koyup düşünmesini isteyen Kocaoğlu, "Eğer önümüzdeki dönem belediye başkanlığı yapacaksak herkes şapkasını önüne koymak zorundadır. Ufak tefek hesapları parti içi sürtüşmeleri ayrılıkları herkes bir tarafa bırakacak, tek vücut direnecek. Direnemeyecek arkadaş bensem ben olmayayım" dedi
Açılış ve panelin ardından SODEM üyesi başkanlar hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra ise basına kapalı toplantıda Genel Kurul yapıldı.