CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, fezlekeler konusunda çifte standart olduğunu savunarak, "Benimle ilgili fezleke geliyor. Başım üstüne gelsin. Ama Allah aşkına ya, bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne?" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin gazetecileriyle Ankara'da bir araya geldi.  Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, kendi hakkındaki fezlekenin Meclis'e geldiğini ama 4 bakan hakkında fezlekenin Meclis'e gelmediğini söyleyerek; şöyle konuştu:
"Hatırlarsanız, Silivri cezaevinde milletvekillerini ziyaret ettikten sonra bir açıklama yapmıştım. Ben Ankara’ya gelmeden fezleke Meclis'e geldi. Ben yolsuzluk yapmadım. Haksız yere tutuklanan pek çok kişinin hakkını savundum. O dönem beni Ergenekoncu diye suçluyorlardı. Biz yolsuzluğu günışığına çıkmış olan bakanların fezlekelerini beklerken bizim fezlekemiz geliyor. Toplumun vicdanına seslenmek istiyorum. Ben milyon dolarları götürmedim, ben kul hakkı yemedim. Ben insanlara saygılı oldum. Ben saygı göstermeyi her zaman temel ilke edindim. Benimle ilgili fezleke geliyor, başım üstüne gelsin. Ama Allah aşkına ya, bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne? Bunu içime sindiremiyorum. Hangi demokrasiden bahsediyorlar bunlar? Hırsızlık yapan adamın koruması mı olur Allah aşkına bu ülkede? Bunlarda vicdan yok mu, ahlak yok mu merak ediyorum ben."
"İÇİME SİNDİREMİYORUM"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, gelişmeleri içine sindiremediğini, 17 lira çalan çocuğun 17 ay hapse mahkum edildiğini, 'trilyonların götürüldüğünü' kimsenin kılının kıpırdamadığını savunarak şöyle konuştu:
"Baş savunucusu kim? Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hırsızları savunan bir Başbakan gördünüz mü siz? Şimdi görüyoruz. Bunu anlatırken bile ben utanıyorum. Ama onlar utanmıyorlar. Düşünün İçişleri Bakanı oğluna soruyor; oğlum diyor kaç lira para var? Birkaç kuruş diyor. Oğlum kaç lira para var ben sana parayı soruyorum. Birkaç kuruş. Kaç lira var diyor? 1 trilyon civarında diyor. Bunu söyleyen adamın fezlekesi gelmiyor Meclis'e. Neden? Trilyonları götürdü diye. Parasız eğitim istiyoruz diyen gencecik çocuklar hapislere atılmadı mı bu ülkede? Parasız eğitim istiyor. Onu hapse atacaksın kul hakkı yiyeni koruyacaksın, hamisi kesileceksin. Bunu içime sindiremiyorum."
"YARGIYI DA KONTROLÜ ALTINA ALMAK İSTİYOR"
CHP lideri, yarın Meclis gündemine gelmesi beklenen HSYK düzenlemesine ilişkin ise şu yorumda bulundu;
"Düzenlemeyi niye istiyor? Savcıya telefon ediyor zaten, dosyayı kapat diyor. Polisleri savcının emrinden alıyor zaten istediği zaman. Gözdağı vermek istiyor. Topluma gözdağı vermek istiyor, hakimlere gözdağı vermek istiyor, savcılara gözdağı vermek istiyor. Neden? Yolsuzluk olaylarını kapatın dedim siz neden kapatmıyorsunuz? Bunu demek için. Biz parlamentoda böyle bir teklifin görüşülmesini demokrasimiz açısından utanç olarak görüyoruz. Yürütme organı yasamayı kontrolü altına aldı, şimdi yargıyı da kontrolü altına almak istiyor. Zaten medyayı da siz benden daha iyi biliyorsunuz. Yani dönem başladı Alo Fatih dönemi."