BAKANLAR TÜRK BAYRAĞI GEÇERKEN AYAĞA KALKMADI
Türk bayrağıyla gurur duyduklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim onurumuzdur. Bayrak göndere çekilince hepimiz saygı duruşunda bulunuruz. Kapalı bir toplantıda veya bir stadyumda veya herhangi bir törende Türk bayrağı geçtiği zaman hepimiz ayağa kalkarız. Bu sene Edirne’ye gittim, Kırkpınar güreşlerine. Büyük bir Türk bayrağı statta dolaştırılıyor. Bizim önümüze de geldi hepimiz ayağa kalktık. 4 tane AKP’li bakan ayağa kalkmadı. Bütün Karadenizlilere söylüyorum. Kendi bayrağının önünde kalkmayan bir siyasi partiye oy verecek misiniz? Kendi bayrağının önünde, kendi bayrağına saygı duymayan bakanların önünde biz tepkimizi gösterdik. Ama bu ülkenin bütün yurttaşlarının tepki göstermesini bekliyoruz" diye konuştu.
BİZ BAYRAĞIMIZI SEVERİZ
CHP’nin altı okundan birisinin milliyetçilik olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Vatanımızı, bayrağımızı severiz. Biz kafatası milliyetçisi değiliz. Herkesin kimliğine, inancına saygılıyız. Herkesin kimliği, inancı benim başımın üstündedir. Bu değişmez bir kuralımızdır ama 'ben her türlü milliyetçiliği ayağımın altına alıyorum' diyorsa bir başbakan, Karadenizli düşünecek. Düşünmek zorundadır. Ben vatanseverim diyorsa benim vatanseverlik duygularımı ayaklarının altına alan bir başbakana 'yeter dur' diyeceksiniz. Ben sizden bunu istiyorum" dedi.
Yalan söyleyenden başbakan olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bunu her yerde söylüyorum aslında. Yalan söyleyenden adam olmaz da neyse artık öyle diyorum. Arada bir hadi bir diyelim ki kaçırdı. Ama ben hayatımda ilk kez hırsızları, yolsuzlukları, rüşvet verenleri savunan bir başbakan gördüm. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Yoktur böyle bir örneği. Rahmetli Özal, bir bakanı yolsuzluk yaptı. Yüce Divan'a gönderdi. Eğer bir ülkenin başbakanı yolsuzluk yapanlara sahip çıkarsa ne diyeceksiniz. Devletin içinde çeteler var diyor. Ben de ona şunu söyledim. Sen çeteyi merak ediyorsan, topla bakanlar kurulunu çeteyi orada göreceksin zaten. Erdoğan Bayraktar var o da Karadenizli. Onunda önüne getirmişler bir tane bildiri. 'Sen bunu imzala demişler' bir de istifa mektubu koymuşlar. O da durun ya bir dakika demiş 'bu talimatları başbakan verdi, istifa edecekse önce o istifa etsin. Ben niye istifa edeceğim.' Şimdi diyor ki çocuklarımın üstünden bana gelmek istiyorlar. Ya çocukları falan bırak bir tarafa, senin bakanın söylüyor zaten 'talimatı bu verdi' diyor. O zaman çete reisi kim, adı Recep Tayyip Erdoğan" dedi.
Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Temiz siyasete ihtiyacımız var. Halka hesap veren siyasete ihtiyacımız var. Halkın çıkarlarını savunan siyasete ihtiyaç var. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmeyen bir siyasete ihtiyaç var. İnsanların en temiz duygularını dini duygularını sömürmeyen bir siyasete ihtiyaç var. Din iman edebiyatı yapıp malı götüren bir siyasete ihtiyacımız yok. Bizim siyasetimiz ayakkabı kutusunda sonlanmadı. Bizim siyasetimiz vatandaşın gönlünde yer alıyor. Siyaset budur" dedi.
CUMHURİYETİ YIKTIRMAYACAĞIZ
Geçmişte siyasi partiler arasında iktidar rekabeti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ama kimse cumhuriyete karşı, demokrasiye karşı bir şey söylemezdi. Özgürlükleri kısıtlamazdı. Gençlerin üzerine copla, tomayla, biber gazıyla gitmedi. Bir demokrasi mücadelesi vardı. Ama şimdi geldiğimiz noktada rejim mücadelesi var. 'Ben başkan olacağım' diyor. 'Anayasayı değiştireceğim, başkan olacağım' diyor. Diyorlar ki 'Obama gibi mi bir başkan olacaksın'. Birisi diyor 'Hayır zavallı Obama diyor, o Amerika’yı yönetemiyor. Bizim başkanlık sistemi Türkiye’ye özgü olacak' diyor. Nasıl Erdoğan başkan olacak milletvekillerini o tayin edecek. Padişahtan öte olacak. Padişah hiç değilse sadrazama danışır. Burada öyle bir şey de yok. Her şeyi ben yapacağım, benim iki dudağımın arasından çıkacak diyor. Olabilir mi? Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece, parlementoda olduğu sürece, tek bir kişi bile kalsa asla ve asla bu cumhuriyeti yıktırmayacağız. Meydan meydan bağırıp çağırıyor, her yerde konuşuyor, istediğin kadar konuş. Artık dünyada itibarın sıfır. Bu ülkenin sade yurttaşlarının gönlünde senin değerin artık sıfır. Sen siyasete zenginleşmek için girdin. Gözün doysun artık. Öleceksen öbür tarafa yeşil dolarları vallahi götüremeyeceksin" dedi.
Yetim hakkı yiyenlerden hesap soracağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Konya’da küçük Ayaz öldü. Yoksul bir aile. Camı kırık ve çocuk soğuktan öldü. Kim üzülüyor, biz. Erdoğan üzülüyor mu? Hayır. O hırsızları korumakla meşgul. Dolarları nasıl daha fazla artırırım onunla meşgul. Ama Ayaz orada, biz bebek Kübra’yı da unutmadık. Bu ülkenin her yoksul yurttaşının yanında olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında aile sigortası getireceğiz. Kimse endişe etmesin. Kadına ailede güç vereceğiz. Yoksulluk kader değildir diyeceğiz" diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partili olmanın kolay bir şey olmadığını dile getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP’li olmak için önce kul hakkı yememeyi kutsal bir görev sayacaksın. CHP’li olmak için ülkeni seveceksin. Adam gibi adam olacaksın. Arada bir bana takılıyor ya Erdoğan. Bana da ikide bir 'CHP’nin genel müdürü' diyor. CHP’li olmak başlı başına bir onurlu bir görevdir. Sen kim CHP kim. Saldıracak bir şey bulamıyor. Sadece aciz olsa bir şey diyemeyeceğim de aynı zamanda zavallı adam" dedi.
Türkiye’nin temiz siyasete ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Size söz veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında ilk 4 ayda çıkaracağımız yasanın adı ‘siyasi ahlak’ yasasıdır. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili herhangi bir yurttaşın giyimiyle, kuşamıyla, kıyafetiyle, kimliğiyle, inancıyla asla uğraşmaz. Herkesin inancı herkesin kimliğine saygı duyarız. O nedenle söylüyorum. Senin en temiz inancını sömüren siyasetçilere asla güvenme. Senin inancını sömürür dünyalığını yapar. Ülkemizin, insanımızın çıkarlarını savunan bir partiyiz ama bunlar tam tersini yapıyor kendi coğrafyamıza Türkiye’yi hapsettiler. Recep Tayyip Erdoğan dünyanın neresine giderse gitsin artık protesto ediliyor. Onlar yürütme organının başıydı. Ama onlar yürütmeyi yanlış anladılar. Yürütme deyince malı yürütmek anladılar. Yine söylüyorum çık, Recep Tayyip Erdoğan meydanlara 'Ben Türkiye Cumhuriye’nin başbakanıyım' de, diyemiyor. Ben kul hakkı yemedim diyemiyor. Biz diyoruz, neden anlımız ak çünkü" diye konuştu.
Konuşmasının ardından Samsun'un belediye başkan adaylarını tanıtan Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Ankara'ya gitmek üzere karayoluyla Samsun'dan ayrıldı.