KILIÇDAROĞLU, BARTIN'DA 5 BİN KİŞİYE KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'ın Didim İlçesi'ndeki mitingin ardından helikopterle Bodrum- Milas Havalimanı'na, oradan da özel uçakla Bartın'a geçti. Kılıçdaroğlu, Zonguldak milletvekilleri Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk ile diğer partililer tarafından karşılandı. Özel araçla havalimanından ayrılan Kılıçdaroğlu, Bartın girişinde parti otobüsüne geçerek miting alanına geçti.
Cumhuriyet Meydanı'nda yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, Bartınlılar'dan ellerini vicdanlarına koyarak oy kullanmalarını istedi. Eski Ekonomi Bakanı'nın kolunda 700 bin liralık saatle gezdiğini, eski İçişleri Bakanı'nın sabahın 7.30'unda oğlunu aradığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Elinizi vicdanınıza koyun. Bu sıradan bir siyaset değil. Bu helal ve haramı ayırma siyasetidir. Harama mı ortak olacaksınız helale mi ortak olacaksınız? Harama ortak olursanız size söyleyecek bir şeyim yok. Ama asla şikayet etmeyeceksiniz. Asla din iman edebiyatı yapmayacaksınız" dedi.
Hz. Muhammed'in, "Yalanla iman bir arada olmaz" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu oylar sıradan oylar değil. Bu seçim sıradan bir seçim değil. Devletin nasıl soyulduğuna 17 Aralık'ta hepimiz şahit olduk" dedi.
NİYE ÜLKEYİ HIRSIZA TESLİM EDİYORSUN?
Başbakan Erdoğan'ın da 17 Aralık sabahı oğlunu telefonla arayıp evdeki paraları sıfırlamalarını istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Dünyada hangi başbakanın oğlunun evinde dağtıldıktan sonra 30 milyon euro nakit para kalır? Eğer, '30 milyo euro götürdü helal olsun' diyorsan söyleyecek bir lafım yok. Sen evini hırsıza teslim eder misin? Dükkanını hırsıza teslim eder misin? O zaman niye bir ülkeyi hırsıza teslim ediyorsun?" diye konuştu.
DEVLETİN SIRLARI PAZARA DÖKÜLMEZ
Suriye'ye operasyon seçeneklerinin tartışıldığı ses kaydını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Dışişleri Bakanı ve bürokratlar konuşuyor; 'Suriye'ye nasıl gireriz? Sureyi'den Türkiye'yi nasıl bombalarız? Bizim oradaki Süleyman Şah Türbesi'ne nasıl saldırı düzenleriz ve bizim ordumuzu oraya nasıl sokarız' diye. Bu ülkenin askeri bir komplonun kurbanı olabilir mi? Bu ülkenin askeri gereksiz yere Suriye'ye sokulabilir mi? Onun hesaplarını yapıyorlar. Devletin en mahrem bilgileri açıkça birileri tarafından kontrol ediliyor, biliniyor, dinleniyor. Siz hiç böyle bir devlet gördünüz mü? Devletin en mahrem bilgilerinin satıldığı, bir anlamda piyasaya sürüldüğü bir devlet gördünüz mü? Allahaşkına bu devleti kim yönetiyor? Bunlar yönetmiyorlar mı? 'Devlet sırrı' dediğimiz bir kavram vardır. Devletin sırları pazara dökülmez. Devlet kendisini korur. Ama geldiğimiz noktada 'devlet' diye bir kavramın kalmadığını görüyoruz. Diyorlar ki 'Bu bir casusluk işi.' Eyvallah. Zaten devletin sırlarını casuslar alır. Peki sen ne yapıyorsun? Sen neyin peşindesin, onlar neyin peşinde? Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinin hiçbir döneminde böyle bir durumla karşılaşmamıştır. İlk kez böyle bir durumla karşılıyoruz. Onun için bu seçim sıradan bir seçim değil. Herkes sandığa giderken elini vicdanına koyacak."
BOZULAN ÇARKLARI İNŞA ETMELİYİZ
CHP'nin Türkiye'nin birleştirici gücü oduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bozulan çarkları yeniden inşa etmeleri gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Hiç bu başçalanın işsizlikten söz ettiğini duydunuz mu? 'İstihdam yaratacağım' diye bir şey söylediğini duydunuz mu? Götürdükleri paranın miktkarı 85 milyar euro. Türkiye'de demokrasi için şehitler verdik. Özgürlüğümüz için çalıştık. Ama ilk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir hükümetin devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Neden ben ona başçalan diyorum? '17 Aralık'ta bize darbe yapıldı' diyor. Kim darbe yaptıysa karşı çıkalım. Ama darbeyi kim yaptı? Senin bakanının koluna 700 bin liralık saati paralel devlet mi taktı? Senin bakanlarının çocuklarının yatak odalarına boy boy kasaları paralel devlet mi koydu? Haram parayla, Rıza Zarraf'in uçağıyla mreye paralel devlet mi gönderdi?"
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL
18 Nisan 2013'de MİT'in, Rıza Zarraf ile bakanların ilişkisi konusunda Başbakan Erdoğan'ı uyardığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Bir şey yapıyor mu? Hiç bir şey yapmıyor. Ondan sonra devletin vicdanı bunu kabul etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değildir. Rıza Zarraf'ın bakanları satın aldığını bu devlet biliyor. Rıza Zarraf telefon ediyor. 'Beni MİT, Emniyet istihbarat takip ediyor mu?' diyor. İçişleri Bakanı, 'Seni kimse takip etmiyor. Meraklanma sana bir şey olmaz. Olursa ben senin önüne yatarım' diyor. Dünya tarihinde bir içişleri bakanı bir yabancı kişinin önüne hangi gerekçeyle yatar. 10 sferde 10 milyon dolar rüşvet aldı bu içişleri bakanı. 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet altı ekonomi bakanı. 3 seferde 1.5 milyon dolar rüşvet aldı Egemen Bağış. Hani Allah'ın kelamıyla dalga geçen adam. Bu başbakanlık koltuğunda oturan zat, CHP'ye her türlü lafı eden, Allah'ın kelamıyla dalga geçiyor, ona bir şey diyor mu? Sesini bile çıkarmıyor" diye konuştu.
Ersin ERCAN- Gürkay GÜNDOĞAN- Ayhan ACAR/BARTIN, ()

(EE/SS) (FOTOĞAFLI)