HALKLARIN Demokratik Partisi'nden (HDP) 4 milletvekili bugün Mecclis'te açlık grevine başladı. HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, grevi bütçe çalışmaları bitene kadar sürdüreceklerini, ardından durumu değerlendireceklerini söyledi.
Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin, Anayasa Mahkemesi kararını yok sayarak tutuklu BDP'li vekiller İbrahim Ayhan, Gülser Yıldırım, Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın tahliye taleplerini reddetmesi karşısında eşbaşkanlar Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü ile vekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel Meclis'te süresiz açlık grevine başladıklarını açıkladı. HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkcü yaptığı açıklamada, 5 tutuklu BDP'li milletvekilinin bugüne kadar süren esaretlerinin ortadan kaldırılmasının bir hukuki yolu olduğuna dair inancı hep muhafaza edip, bu yolu zorladıklarını ifade etti.
BDP'li vekillerin tahliye istemine red kararını 'meri hukuk düzenine karşı bir darbe olarak' gördüklerini belirten Ertuğrul Kürkçü şunları söyledi:
"Bunun, küstahça bir karar olduğunu düşünüyoruz. Mahkemelerin böyle bir karar almaya haklarının olmadığı kanaatindeyiz. Çünkü Anayasa Mahkemesi yargı hiyerarşisinin en tepesinde norm koyan bir kuruluşsa, o zaman diğer mahkemelerin buna bakarak istikamet tayin etmelerinden daha doğal bir şey yoktur. Kürtler ve Kürt vekiller için ayrı hukuk, Türkler ve Türk vekiller için ayrı hukuk. Türkiye'deki bütün barış, uzlaşma, çözüm çalışmalarını dinamitleyerek, havaya uçurarak Türkiye'de yeni bir ikiliğin kapısını açmışlardır. Bu kararlardan doğan sonuçların geri çevrilmesi için harekete geçiyoruz. Bu kararlar siyasidir, hukukla bir alakası yoktur."
HDK BİLEŞENLERİ SOKAKTA OLACAK
Meclis Başkanı'nın çeşitli çekincelerine rağmen yaptıklarının doğru olduğunu ve yerinin burası olduğunu düşündüklerini belirten Kürkçü şöyle devam etti:
"Genel Kurul çalışmalarına katılacağız. Genel Kurul ile kulis arasında bu etkinliğimizi sürdüreceğiz. Diğer vekiller de bize katılabilir. Halkın Demokratik Kongresi bileşenleri bu akşamdan itibaren sokakta olacaklardır. Bu kararı alanlar bütün bu sonuçları hesap etmişler midir bilmiyoruz ama, bu mahkemelerin bu kararlardan şu ya da bu şekilde döneceklerini düşünüyoruz. Hukuk kanalları tam manasıyla tıkanmış değildir ancak siyasetle, halkın eylemiyle desteklenmedikçe, bu kararın kolayca geri alınmayacağını görüyoruz."