Birkan YILDIZ/ANKARA, () - HDP Merkez Yürütme Kurulu, seçim sonuçlarını değerlendirdiği toplantının ardından yaptığı açıklamada; "Türkiye'deki bu politik gerilim hattı devam edecek, hesaplaşma derinleşecektir. Bu hesaplaşmanın gerçekten bir demokratikleşmeyle, demokrasinin ve özgürlüklerin kazanılmasıyla sonuçlanması mücadelemize bağlıdır" ifadelerine yer verdi.
HDP Merkez Yürütme Kurulu, 30 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından yaptığı toplantıda seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Salı günü yapılan toplantıda, yerel seçimler sürecinde ve sonucunda ortaya çıkan durumun, Türkiye'de toplumsal sorunların çözümü konusunda köklü bir demokratikleşme gerekliliğini ortaya çıkardığı savunularak, bunun çok acil bir ihtiyaç olduğu kaydedildi.
Değerlendirme toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada; "Demokrasi, sosyal haklar, eşitlik ve ekoloji mücadelesi, Kürt sorununda çözüm ve barış, ne AKP'nin insafına bırakılabilir ne de geleneksel inkarcı ve ulusalcı zihniyetten vazgeçmeyen CHP'nin iktidar hesaplarına malzeme yapılabilir" denildi. Yerel seçimin doğrudan genel seçim niteliğinde geçtiğinin altının çizildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Çok zorlu ve hileli bir seçim süreci geçmiştir. Türkiye'deki toplumsal kutuplaşma sandıklara da yansımıştır. Aradan günler geçmiş olmasına rağmen Türkiye'nin birçok yerinde sayımda ve tutanaklarda hile yapıldığı, yakılmış oyların çöplüklerde bulunduğu gerekçeleriyle sonuçlara itiraz edilmiş olması ve yeniden sayımların yapılması; itirazların gösterilerle sürmesi, demokratik gösteri hakkını kullananlara yönelik kabul edilemez polis saldırıları bu kutuplaşmanın devam edeceğinin de bir göstergesidir. Seçim çalışmaları eşit olmayan koşullarda gerçekleşmiştir. Ana akım medya desteğinin asla bizden yana olmamasına, bariz bir ayrımcılık yaşanmasına; tüm imkanların AKP'ye sunulmuş olmasına; Fethiye, Aksaray, Giresun, Urla ve pek çok ildeki yoğun baskı, engelleme ve ırkçı saldırılara rağmen seçim çalışmalarımızı sürdürdük. Özellikle seçim sürecinde partimize karşı geliştirilen linç kampanyasına, CHP-Cemaat cephesinin oluşturduğu psikolojik baskıya rağmen, HDP'nin sandıkta aldığı sonuçlar önemlidir. Bu ortam arzu ettiğimiz sonuçları almamızı engellese de, elde ettiğimiz destek bundan sonraki çalışmalarımız için önemli bir başlangıç zeminini yaratmıştır" denildi.
"HDP İSTANBUL'DA ÜÇÜNCÜ KUVVET MERKEZİ OLDUĞUNU GÖSTERDİ"
Açıklamada, Batı'da HDP, Doğu'da BDP ile seçime girmenin riskli bir karar olduğu belirtilerek; "Ama ona rağmen alınan sonuçlar hepimizi sevindirdi. BDP, 103 il, ilçe ve beldede seçimi kazandı. Kürt halkı kendini yönetmek istediğini, diline, kimliğine, kültürüne sahip çıktığını seçim sonuçları ile bir kez daha söylemiş oldu. HDP ise batıda, ilk kez girdiği ve henüz örgütlenmesini tamamlayamadan 5 ay gibi çok kısa bir sürede hazırlandığı seçimlerde, 2009 ve 2011'de alınan oyları çoğu yerde korudu, kimi yerde artırdı, bazı yerellerde ise kayba uğradı. Ancak hemen hemen Türkiye'nin her yerinden oy aldı, İstanbul'da üçüncü kuvvet merkezi olduğunu gösterdi. Toplamda 3 milyona varan oy ve yüzde 7'ye ulaşan oran, HDP-BDP ortaklığının, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler ve bu iki seçim arasında ortaya çıkabilecek tüm siyasi denklemlerde var olma iddiasının; demokrasi, eşitlik, barış ve özgürlük yolundaki siyasetin yeni bir seviye kazanmış olduğunun göstergesidir. Bu seçimin çok önemli bir sonucu kadınların kazanmış olmasıdır. HDP-BDP ortaklığının eşbaşkanlık uygulaması ile artık kazanılmış olan her yerelde bir kadın belediye başkanı da vardır. Kadınların çok büyük eşitsizlikle karşı karşıya bulunduğu Türkiye'de bu sonuç, seçimin bütün sonuçlarından çok daha kıymetlidir" diye kaydedildi.
"CHP YAPTIĞI YANLIŞ MUHALEFET İLE AKP'NİN ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR"
HDP Merkez Yürütme Kurulu'nunda yapılan açıklamada şunlar kaydedildi;' "Seçim sürecindeki çalışmalar da gösterdi ki, HDP-BDP ortaklığı yerel yönetimlerin demokratikleştirilmesi, özerk ve demokratik bir yerel yönetim anlayışının gerçekleşmesi, toplumcu bir belediyecilik ve hizmet anlayışının yerleşmesi açısından yeni ve köklü önerileri olan tek politik odaktır. Bu sonuçlarla birlikte, yerel yönetimlerde geliştirdiği politikalarla ve uygulamaya başlayacağı modelle HDP-BDP ortaklığı yerel yönetimlerde ana muhalefet odağıdır. Sonuçlara göre, Türkiye'deki iktidar-muhalefet tablosu yerel seçimlerden sonra da önceki durumunu korudu. 'CHP yaptığı yanlış muhalefet ile AKP'nin elini güçlendiriyor' tespitimiz sandıkta bir kez daha görüldü. AKP'nin oylarını korumasının nedeni, AKP karşıtlığından başka bir vasfı olmayan, AKP'nin kurduğu siyaset zemininin dışına çıkamayan cenahtır. Ancak şu çok açık ki, sandıktan AKP'nin çıkmış olması, yolsuzluk ve usulsüzlükleri, dönen rüşvet çarkını, totaliter ve yasakçı zihniyeti aklamaz. AKP'nin bu politikalarına karşı dün olduğu gibi bugün de politik ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Türkiye'deki bu politik gerilim hattı devam edecek, hesaplaşma derinleşecektir. Bu hesaplaşmanın gerçekten bir demokratikleşmeyle, demokrasinin ve özgürlüklerin kazanılmasıyla sonuçlanması mücadelemize bağlıdır."

(BY)