CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, bir televizyon kanalında yayınlanan Kabataş İskelesi'ndeki görüntüleri hakkında konuştu. Hamzaçebi, "Bir yalan daha ortaya çıktı. Kabataş iskelesinde çocuğu olan bir kadına kalabalığın saldırdığı ve idrarını yaptığı iddia çökmüştür. Bunun yalan olduğu çok açıktı. Caminin kirletildiği, içki içildiği iddiası gibi bu da boşa çıkmıştır. Sayın Başbakan bundan bir ders alacaktır diye düşünüyorum" dedi. Akif Hamzaçebi, TBMM'de Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kabataş İskelesi'nde dün bir televizyon kanalında yayınlanan görüntülerin sorulması üzerine Hamzaçebi, "Sayın Başbakan gerek Dolmabahçe Camii'nde içki içildiği, gerekse Kabataş İskelesi iddiasıyla muhafazakar kitleyi gezi protestosuna katılan kitlenin karşısına dikmek istemiştir. Aslında camiye sığınan oradaki gençler değil, başbakanın kendisiydi. Camiden medet umdu, bu olmadı. Kabataş İskelesi'ndeki başı kapalı kadından medet umdu, buda olmadı. Başbakanın toplumu klasik kutuplaştırma siyasetidir bu. Tutmamıştır, tutmayacaktır. Rüşvet ve yolsuzluk batağında kendisi çırpınıp batacaktır" dedi. YARGININ BU KARARINA SAYGI DUYMUYORUM"

Eski Halk Bankası Genel Müdürü'nün tahliyesinin sorulması üzerine Hamzaçebi, "Hükümet adım adım yapmış olduğu düzenlemelerle, attığı adımlarla yargıyı tamamen kontrol altına alıyor. Fiilen almış durumda. Meclisteki yasalar bunun adımlarıydı. HSYK yasası bunun adımlarıydı. Yargının bu karanın ben saygı duymuyorum" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın dün, oğlu ve bakan çocuklarının savcılar hakkında suç duyurusunda bulanacağını hatırlatması üzerine Hamzaçebi, "Dün Adalet Komisyonu'nda kabul edilen tasarıyla HSYK kanununa ekmenmiş olan 93/A maddesi yürürlükten kaldırıldı. 93/A maddesi hakimlere ve savcılara dava açılamayacağını, bunlara karşı açılması gereken davaların devlete karşı açılabileceğini düzenliyordu. Şimdi bu düzenleme kaldırılarak sadece savcılara dava açılabileceği, hakimlere dava açılamayacağı düzenlemesi getirilmiş oldu. Hedef, savcıları hedefe koymaktır. Yapılması gereken sadece savcılarla ilgili bir düzenleme değildir. Hem hakimler hem savcılar yanlış kararlarından ve işlemlerinden sorumlu olabilirler, ama buradaki niyet sayın başbakanın kendi yakınları, bakanların yakınlarına yönelik yapılan soruşturmalar nedeniyle kendisinin mukabil bir hamleyle onları cezalandırmaya yönelik bir tutum almasıdır. Bunu kabil etmek mümkün değildir. Demokratik bir adım değildir bu, tamamen rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında görev almış olan, o iddiaları ortaya atmış olan savcıları sindirmeye yönelik bir tutumdur ve bunu kabul etmiyoruz" diye cevapladı.