CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi olaylarından sonra söylediği “Milyonları evde zor tutuyoruz” açıklamasını hatırlatarak, “Evde tuttuğu milyonlar değil milyarlarmış” dedi. Tekin, Hükümet’in açıklamaları için de “Başbakan’ın olayların bu kadar somut belge, bilgi, para ve kasaların ortada olduğu bir ortamda ısrarla 'milli iradeye müdahale’ demesi siyasetin akıl tutulmasıdır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu, 2011 milletvekili adayı Adnan Erdil’in cenaze töreni için geldikleri İzmir’de basın toplantısı düzenledi. CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında yolsuzluk operasyonuna değinen Tekin, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden kim hesap soruyorsa Türkiye için milli kahramandır. Başbakan’ın olayların bu kadar somut belge, bilgi, para ve kasaların ortada olduğu bir ortamda ısrarla “milli iradeye müdahale' demesi siyasetin akıl tutulmasıdır” dedi.
YOLSUZLUK KUTUSUNU KAPATMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK
Tekin iki yıl önce TBMM’de yolsuzluk ve rant haritasını açıkladığını, konuşmasında Kabine’deki bakanların çocuklarının mal varlıklarına dikkat çektiğini hatırlatarak, “İstanbul İl Başkanı olduğum dönemde İstanbul Bölge Müdürü olan daha sonra AKP’nin milletvekili adayı gösterilmiş bir bürokratın hazırladığı raporu dikkatinize sunmak istiyorum. Bu namuslu bürokrat, hafriyat çetesinin 5 milyar doları nasıl pay ettiğini tüm belgeleriyle Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na gönderdi. Bu bürokrat defalarca sürgün edildi. Hiçbir güç ve iktidar açılmış bu yolsuzluk kutusunu kapatmaya gücü yetmeyecek, daha bu başlangıç. Sadece burada kalmamalı. Önümüzde yerel seçim var. Bu yerel seçime gitmeden önce temiz siyasetçileri mutlaka tercih etmeliyiz. İmar çetelerine hesap sormalıyız” dedi.
HİÇBİR GÜÇ SAVCIYI DEĞİŞTİREREK BU PİSLİĞİ KAPATAMAZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TOKİ’nin kapağı açılmalı. Başbakan 'milyonları evde zor tutuyorum’ demişti. Evde tuttuğu milyonlar değil milyarlarmış. Nasıl evde tuttuklarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Somut pislikler ortadayken emniyet mensuplarını hangi gerekçe ile görevden aldılar? Savcılara baskıları hiçbir fayda getirmeyecek. Hiçbir güç savcıyı değiştirerek bu pisliği kapatamaz. Bizdeki belgeleri de savcılara ulaştıracağız. Nerede yolsuzluk varsa kirlenmiş siyasetçi varsa bunun hesabı sorulmalı.”
“YOLSUZLUK YAPANIN BELASINI MİLLET VERECEK”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Yolsuzluk yapanın belasını Allah versin” yönündeki açıklamasını hatırlatarak, “Yolsuzluk yapanın belasını bu millet verecek. Allah’a havale etmeye gerek yok. Gündemi saptırmaya gerek yok. Gündem yolsuzluktur. Yöntem hukuk ve adalet olmalıdır. Hiç kimse babası, annesi ne olursa olsun bir imtiyaz sahibi değildir. Soruşturulanların bakan yakınları olması, bakanlar olması soruşturmadan bağımsız olmalarını gerekli kılmaz. Başbakan Başbakan Yardımcıları, “bize neden haber verilmedi?’ diyor. Peşinizdeyiz, peşinizi bırakmayacağız” dedi.
“AVUKATIN DÜŞKÜNÜ DERDİNİ MÜBAŞİRE ANLATIRMIŞ”
Tekin, basın mensuplarının operasyonda cemaat bağlantısı olup olmadığı yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
“Cemaat bağlantısı bizi ilgilendirmez. Kime bağlı olup olmadığı değil 'Devletin vicdanı harekete geçmiş midir geçmemiş midir?' önemli olan o. Uzun zamlandır yurttaş soyuluyor mu soyulan vatandaşların hakkını kim ortaya koyuyor? Başbakan’ın ettiği cümleler, 'Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatır' tarzında. Para kasaları, para sayma makineleri çıkmış, Başbakan, “Türkiye’nin en büyük kamu bankasına zarar veriyorlar’ diyor. Kamu bankasının genel müdürü ayakkabı kutusuna para koyuyorsa sen bunun hesabına sor. Evde ihtiyaç malzemeleri arasında para sayma makinesi kimin aklına gelir? Biz sonuca bakarız. Bu sonucun burada kalmaması gerekiyor. Bu siyaset anlayışı çürümüştür, yolsuzluğa batmıştır. İktidar meşruiyetini kaybetmiştir. Sürecin sonunda temiz siyaset kazanacaktır. Başbakan’ın dediği gibi, 'Yolsuzluk babadan oğula geçermiş.' Babadan oğula geçmemesi için çürümüş anlayışı kapatalım.”
25 YILLIK HUKUKÇUYUM ÇİFT İMZALI SAVCI İŞLEMİ GÖRMEDİM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da, “Yıllarca baro başkanlığı yaptım. 25 yıllık hukukçuyum. Çift imzalı savcı işlemi görmedim. Soruşturma nedeniyle imtiyaz olduğu için savcılar eklendi. Siz de bugünden sonra haksızlığa uğradığınızda soruşturmadan sonra 'Niye çift imza yok?’ deyin. Yargılama hukukunda böyle bir uygulama yok. Kimse imtiyaz sahibi değildir. Soruşturulanların bakanlar ve yakınlarının olması soruşturmada bağdaşık olmalarını gerektirmez” dedi.