ERDOĞAN, MHP'Yİ ELEŞTİRDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görevi devraldıklarında Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27.5 milyar dolar, şu an ise 128 milyar dolar olduğunu belirtti.
MHP’yi eleştiren Başbakan Erdoğan, "Kim milliyetçi, onlar mı biz mi? Onlar laf milliyetçisi, biz icraat milliyetçisiyiz. Olay bu. Vatanı sevmek bu çalışacaksın. Lafla değil. Sakarya' da deprem oldu. Yolsuzluklarla, bilmem neyle yarıda bıraktılar. Yürütemediler. Düzce'de, Kocaeli'nde depremler oldu, yapamadılar. Biz geldik, onları biz tamamladık, biz yaptık. Van'da deprem oldu. Bir yanda yeni Van'ı inşaa ettik, Simav'da deprem oldu, bir yılda Simav'ı inşaa ettik. Bingöl'de deprem oldu bir yılda yeni Bingöl'ü inşaa ettik. vatanı sevmek bu. Kardeşlerim faizle bunlar, sömürdüler vatandaşı. Düşünebiliyor musunuz yüzde 63 ile devlet borçlanıyordu. Şimdi tek haneli rakamdayız. Benim çiftçi kardeşim ziraat bankasından yüzde 59 faizle kredi alıyordu. Şimdi yüzde 5. Nerden nereye. Benim esnaf kardeşim halk bankasından yüzde 46 ile faiz alıyordu. Şimdi yüzde 5. Peki bunlar mı milletini seviyor, biz mi seviyoruz. Hesap ortada" dedi.
BAHÇELİ HESAP KİTAP BİLMEZ
Devlet Bahçeli'nin hesap bilmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin çok borçlu olduğunu söylüyor. Kim söylüyor? Neresi borçlu? Biz göreve geldiğimizde, MHP senden bu görevi aldığımızda, ey Bahçeli hesap kitap bilmez ki? Senden bunu aldığımızda 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Nereden nereye geldik" ifadelerini kullandı.
İŞ BİLENİN, KILIÇ KUŞANANIN
Borsanın tarihinin en yüksek seviyesini kendi dönemlerinde gördüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bakınız, yine borsa tarihinin en yüksek seviyelerini bizimle gördü. Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin tarihinde görmediği seviyeleri verdi. Üçüncü köprünün ihalesini yaptık, devletin cebinden bir kuruş çıkmadan 46 milyar dolara ihale yaptık. 20 yıl işletecekler ondan sonra bize devredecekler. İş bilenin, kılıç kuşananın. Kardeşlerim Marmaray 153 yıllık rüya. Sultan Abdülmecit'in rüyası. Kimse yapamadı. Ama biz ecdadımızın rüyası var dedik. Boğazın 62 metre derinliğinde Marmaray'ı inşaa ettik. Çok enteresan İstanbul'da ağır iki gün sis oldu, araçlar durdu günde 300 bin yolcu taşıdı Marmaray. İki gün 600 bin kişi. Düşünebiliyor musunuz. Şimdi onun güneyinde 2 katlı bir tüp geçit daha yapıyoruz. Yine denizin altında. Allah'tan bu CHP'liler, MHP'liler bunları görmüyor da biz bunları bitiriyoruz. Onlar, hala yalan, yanlış yolsuzluk, molsuzluk. Yolsuzluğun olduğu bir iktidar bunu yapabilir miydi. Ey Bahçeli, 230 milyar dolarla bize görevi devrettin. Ama şimdi bizim milli gelirimiz 820 milyar dolar. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede siz 230 milyar dolardan 820 milyar dolara nasıl çıkaracaksınız milli geliri."
TAKİYE, YALAN, İFTİRA'YI İYİ BAŞARIYORLAR
"Uyanık olarak biz ülkemizi ileri nasıl taşıyacağız buna bakacağız" diyen Başbakan Erdoğan, "Bunların hepsi 3 şeyi iyi başarıyorlar; Takiye, yalan, iftira ve fitne fesat. Bunlar da her yol bu noktada meşru. İşte Mayıs'ta çevrecilik. 12 ağaç bir yerden söküldü, bir başka bir yere dikildi. Neymiş, bunlar çevreciymiş. Elinize, dilinize dursun. Ne çevresi ya. Ak Parti iktidarına hiç kimse çevrecilikle yaklaşamaz. 3 milyar ağaç ve fidanı Türkiye'ye diken Ak Parti'ye kimse yaklaşamaz. Onların derdi 12 ağaç değil. Neymiş samimiyetle oraya gelmiş. Onlar samimiyetsiz. Bunlara karşı artık uyanık olacağız. Uyanık olarak da biz ülkemizi ileri nasıl taşıyacağız buna bakacağız" dedi.
AK PARTİ GENÇLİĞİNİN ELİNDE TABLET BİLGİSAYAR VAR
Ak Partili gençlerin elinde tablet bilgisayarların, kalemlerin olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Bunların gençliğinin elinde molotoflar var. Bunların gençliğinin elinde taş var, sopa var, palalar var. Ak Parti gençliğinin elinde de tablet bilgisayar var, kalemi var, kitabı var. Kardeşlerim yaktılar, yıktılar ondan sonrada utanmadan sıkılmadan Ak Parti yıkıyor diyor. Kim söylüyor bunu Kılıçdaroğlu. Yav Kılıçdaroğlu, senin bu ülkede dikili ağacın var mı?"
MAHKEME KARARIYLA BAŞBAKAN'I DİNLEYEMEZSİNİZ
Başbakan Erdoğan, yapılan dinlemelere tepki göstererek, şöyle konuştu: "Bir ülkenin Başbakanı'nı dinlemek, Cumhurbaşkanı'nı, Genelkurmay Başkanı'nı dinlemek, vatandaşı dinlemek ihanettir, ihanet. Mahkeme kararıyla dinlemeler yapılabilir. Ama siz mahkeme kararıyla Başbakan'ı dinleyemezsiniz. Böyle bir yetki onlara verilmiş değil. Ama onlar bunu da yaptılar. Bizim için kurulu olan güvenli hattı bile dinlediler. Pensilvanya'daki zat, yanında en yakın halkasında olan kişiyi 15 yıl dinliyor ve soruyor ona o zat. O da bir hoca. Hocam diye, 'Sen 15 yıl beni dinledin mi?' Evet diyor. Peki niye diyor. Takip etmek lazım diyor. Böyle bir hoca olabilir mi? Bizim dinimize ve inancımızda böyle bir şey yok. Dinleyemezsin, gözetleyemezsin. Ama bunlar bunu da yaptılar. Aynı zamanda gözetlediler. Her türlü pisliği işlediler. Çünkü bunlarda yalan, iftira var. İftiranın ötesinde fitne fesat var."
DERSHANELERDEN YAVRULARINI ÇEKİP ALIN
Başbakan Erdoğan, dershaneler konusunada değinerek, "Bakınız diyorum ki, eğer yavrularınızda bunların dershanesinde olanlar varsa, yavuralarınızı çekip alın. Bundan böyle cumartesi- pazar günlerinde milli eğitim olarak bizler takviye kurslar vereceğiz. İsteyen anne, baba, isteyen, çocuklar bu takive kurslarına gidebilecek. Ücretsiz. Bunu Milli Eğitim olarak yapacağız" dedi.
BUNLAR GECELERİ BEDDUA SEANSI, BİZ DUA SEANSI YAPIYORUZ 
"Bunların evlerinden yurtlarında bunlar gibi düşünmeyenler atılıyor. Geceleri beddua seansı yapıyor, ama biz dua seansı yapıyoruz" diyen Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: "Bizler teveccüh ile dualarla bunu yapıyorsunuz. Bunların bedduaları bumerang gibi bunları bulacak. Bir günde kredi yurtlar kuruman müracat eden öğrencilerimizin sayısı 810 bin. Hani bunlar hizmet kurumuydu. Hizmet ehliydi. Hayır kurumuydu. Niye atıyorsunuz bu çocukları. Bunlar sizin gibi düşünmeye mecbur mu. Ama bunlar adete makine ürünü isiyor. Ya benim gibi düşüneceksin yada dışarda sürüneceksin. Böyle bir inanç ve hayır hizmeti olmaz. Onun için 30 mart Pensilvanya’ya en güzel cevap alacaktır. CHP, MHP, BDP’ye en güzel cevap olacaktır."
Yapılan saldırıların devlete yapılan bir saldırı olduğuna diktat çeken Başbakan Erdoğan, "Bu saldırı devlete bir saldırıdır. Milli güvenliğimize bir saldırıdır. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Fakat milliyetçi olduğunu iddia eden MHP’de bir cevap var mı? Bu olaylar karşısında söylediği bir şey var mı?" dedi.
BOYNER MAĞAZALARINA BOYKOT
Cumhuriyet Halk Partisi’nin adının değiştirilmesi gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, halkla ilgileri olmadığını ve halk adının çıkarılması gerektiğini belirtti. Gezi olaylarında ve dün Berkin Elvan'ın ölümünün ardından mağazalarındaki müziğin kapatılmasını isteyen Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner'i de eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Boyner mağazalarından alışveriş yapılmaması konusunda boykot çağrısında bulundu. Cem Boyner'in bir dönem siyasete soyunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bir zamanlar da siyasete soyunuyordu, biliyormusunuz. Meydanlara çıktı, avcunu yaladı. Bunların mağazalarından alış veriş etmeyin. Bunlara dersi böyle vermek lazım. Töreristlerle işbirliği içinde olanlara gereken cevabı vermek lazım" diye konuştu.

(İA/RT) (FOTOĞRAFLI)