ERDOĞAN, KIRIKKALE'DE 20 BİN KİŞİYE KONUŞTU
Adıyaman'dan Kırıkkale'ye geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nı dolduran yaklaşık 20 bin kişiye hitap etti. AK Parti'nin 77 milyonun, 780 bin kilometre karenin partisi olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birileri yıkmanın mücadelesini veriyor. Varsın versinler, başkaları tahrip etmenin mücadelesini veriyor, varsın versinler. Bu milletin içine fitne sokmaya çalışanlar varsın versinler. Ama bilesiniz ki hesabın üzerinde hesap var, bilesiniz ki kaderin üzerinde bir kader var. Bu fitneyi, bu fesadı milletimin içine sokanlar hesabını er veya geç verecekler. Biz hep yapan olduk, yapan olacağız. Biz inşa, imar eden olduk, öyle devam edeceğiz. Biz laf değil, icraat üreteceğiz. Televizyonlardaki AK Parti reklamlarını izliyorsunuz değil mi? Ne diyor Anadolu'daki insanım; 'Ben laf değil, icraata bakarım' diyor. Karakışta kapısının önüne paletli ambulans gelen hanım kardeşim 'Ben laf değil icraata bakarım' diyor. Makineleri tıkır tıkır işleyen, ihracatını her yıl artıran sanayici kardeşim bunu söylüyor. Van- Bitlis arası bir çile yoluydu. Biz 'Bitlis'i Van'a kavuşturacağız' demiştik. Biz eser siyaseti yapıyoruz. Milletin derdine derman, yarasına merhem olacak işlerin peşinde koşuyoruz. Biz o kadar işimizin arasında 81 vilayetimize defalarca gittik. Ama onlar 70 kilometre mesafede Kırıkkale'ye gelmiyorlar, gelemiyorlar. Seçimden seçime geliyorlar."
KASET SİYASETİ
Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Fethullah Gülen'e yüklenen ve muhalefetin esersizlikten kaset siyaseti yaptığını söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:
"CHP genel müdürü biliyorsunuz kasetle geldi, şimdi kasetle gideceği günü biliyor. MHP Genel Başkanı da kasetle tehdit edildi, şimdi o da kaset siyaseti yapıyor. Bunlar MHP'nin başındaki zat bir iktidar fırsatı yakaladı, ne kadar kaldı, 3.5 yıl sonra kaçtı gitti. Niye duramadın ya? Hani 5 yıl kalacaktın? Millet sana 5 yıl fırsat verdi. Bunlardan bir şey olmaz. Onlar Ziraat Bankası'nı, Halk Bankası'nı, Vakıf Bankası'nı batırdılar, 42 milyon dolar görev zararı. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Bankası kazanıyor. Suç olduğu halde, Anayasaya, insanlığa vicdana, dürüstlüğe, mertliğe sığmayan, tutturmuşlar bir kasettir gidiyor. Şimdi bu CHP ve MHP ikisinin başındaki ruh ikizidir. Şimdi bunlar yanlarına bir kişi daha buldular, üç kafadar oldular. Üçüncüsü kim? Pensilvanya. Şimdi üçlü oldular. Bunların derdi 17 Aralık'ta darbe yapacaklardı tutmadı, 25 Aralık'ı denediler, o da tutmadı. Hesapları bu seçimden yüzde 35'in altına indireceklermiş ve kardeşlerim Nisan ayında hükümeti devireceklermiş."
BİZE LANET OKUYORLARMIŞ
"Sokak aralarında dolaşıp, kapınızı çalanlar oldu mu?" diye soran Erdoğan, "Eğer kapınıza geliyorlarsa onlara birkaç kelime söyleyin. 'Sen utanmıyor musun?' deyin. 'Sen bu ülkenin dünyada gündem belirleyen ülke olmasından rahatsız mı oldun?' deyin. Bunlar için her yol mubah. Ben de şimdi diyorum ki, bakınız gece yarılarında yurtlarından çocukları kaldırıp, şahsıma beddua seansları yapıyorlarmış. Bize lanet okuyorlarmış. Kardeşlerim, bu öyle bir şeydir ki, bumerang gibidir. Bunlara 30 Mart'a kadar süre. 26 gün var. Durmaksızın gece gündüz demeden, gençler, hanım kardeşlerim, beyler, çalışmaya var mıyız? Bildiklerimizi bilmeyenlere duyurmaya var mıyız? Kapı kapı dolaşacağız, 30 Mart akşamı sandıkları AK Parti ile patlatmaya var mıyız? Bu kutlu yolculuğun mücadelesi böyle olur. CHP'nin genel başkanı MHP'nin genel başkanı de gereken dersleri alacaklar" diye konuştu.
Erdoğan yanında bazı belgeler olduğunu, CHP'nin genel müdürünün akşam başka, sabah başka konuştuğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunda doğru konuşmak yoktur. Takiyyecidir, yalan bunda ganidir. Ne diyorlar şimdi, 'AK Parti'ye oy vermeyin, ya CHP'ye, ya MHP'ye.' Bunlar kasetlerle dolaşıyorlar. Bu Kılıçdaroğlu'nun ismini ağzıma almayacaktım, Olayı anlatmak için. CHP'nin genel müdüründen genel başkan olmaz, olsa olsa İstanbul Tahtakale'de kaset satıcısı olur. Öyle mi? Tahtakale'de kaset satsın ya. MHP'nin genel başkanı, ey MHP'ye gönül veren kardeşlerim, sizlere sesleniyorum; 10 yıllardır bu zat bu partinin genel başkanı değil mi? Bu adamla siz bir yere varamazsınız. Niye? Güven vermiyor, itimat telkin etmiyor. Halk dürüst lider arıyor dürüst. Sen Sakarya'da, Düzce, Kocaeli depreminde herkesi rezil rüsva edersin. AK Parti hükümeti Van depremini bir yılda toparladı. Bingöl depremini bir yılda toparladık, yepyeni bir şehir haline getirdik."
SANDIKTA YUMRUĞUNU VURACAK
İstanbul'da, büyükşehir belediye başkan adayının yolsuzluk yaptığı için CHP'den atıldığını söyleyen Erdoğan, "Şimdi İstanbul'a aday yaptılar. Bir de paralel yapı var. Geçenlerde Trabzonlular gecesinde yuhalayınca pılı pırtıyı toplayıp hemen kaçıverdi. Pensilvanya Türkiye'yi karıştırmaya çalışıyor. Bu çete, paralel yapı. Anlaştılar, İstanbul'da yolsuzluğu tescillenmiş zatı aday yaptılar. Trabzonlular gecesinden çıkarken bir vatandaşa yumruk atıyor. Vatandaşlar bunları 30 Mart'ta sandıktan kovacak, sandıkta yumruğu vuracak" dedi.
BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİZ
MHP'nin, Pensilvanya'nın gölgesinde durduğunu söyleyen Erdoğan, "MHP şimdi konuşmayacaksa ne zaman konuşacak? Vatansever, milliyetçi olduğunu şimdi göstermeyecekse ne zaman gösterecek? Ama hep birlikte ayakları dolandı, foyaları, maskeleri düştü. 30 Mart bunlara hesap sorma zamanıdır. Biz de hukuk yoluyla bunlara hesap soracağız, burunlarından fitil fitil getireceğiz" dedi. "Paralel yapının yolsuzluklarını ortaya çıkaracağız" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların 'Hizmet' adı altında makbuzsuz topladıkları paraları, illegal işlerin tek tek hesabını soracağız. Bu ülke ihanete kalkışan, bunun hesabını sorar. Kardeşlerim sakın ha, bunların dershanelerinde artık çocuklarınızı bırakmayın. Çekin alın çocuklarınızı. Bunların okullarına çocuklarınızı göndermeyin. Buna var mıyız? Ellerinizi göreyim, var mıyız? Mesele bu. Yıllık rantları buradan 1 milyar dolardı. Bu para gidince bunlar hoplamaya, zıplamaya başladılar. Bize devletin okulları yeter. Hafta sonlarında takviye kurslar noktasında Milli Eğitim olarak cumartesi- pazar ücretsiz biz takviye dersler vereceğiz. Öğretmenlerimize bedelini biz ödeyeceğiz. Bunların gazetelerini de okumayın, gereken dersi verin. Bu milletin mahremine girenlere gereken dersi verme zamanıdır. 30 Mart bunun için çok önemli. Gereken dersi alacaklar. Türkiye'nin huzuruna, istikrarına, ulusal güvenliğine el uzatanlar gerekli cevabı alır. Gizli görüşmeleri dinleyenler gerekli cevabı alır. Başbakanı, Cumhurbaşkanı, Genelkurmayı, Bakanları dinleme hakkın yok. Bunları bile dinlediler yahu. Kriptolu telefonlar, bunları bile dinlediler yav. Bu casusluktur, bu ajanlıktır. Bunlar kimin adına çalışıyor? Bunlar Türk milleti adına çalışmıyor. İşte bunlara 30 Mart'taki cevap için, 26 gün kapı kapı dolaşalım."
Türkiye'de bir dönem canavar olan enflasyonun yüzde 8'e, faizlerin tek haneli rakamlara düştüğünü belirten Erdoğan, konuşmasının son bölümünde, "İşçi ve memur kardeşimden zorunlu tasarruf adı altında 13.5 katrilyon kestiniz. Benim önüme geldi, devlet işçisine borçlu olur mu? Sendikalarla bir araya geldi arkadaşlarım, 13.5 katrilyonu biz ödedik biz. Konut edindirme yardımı altında da kesmişler, işçiden, memurdan, 17 katrilyonu biz ödedik. Merkez Bankası'nın kasasında 124 milyar dolar var" dedi.
Ümit KOZAN- Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, ()

(AY/SS) (FOTOĞRAFLI)