ERDOĞAN; AYRIMCILIĞA FIRSAT VERMEYECEĞİZ
Manisa’nın Akhisar İlçesi’ndeki toplu açlış töreninin ardından helikopterle Demirci İlçesi’ne geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalığa seslendi. Parti otobüsünde, Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bursa Milletvekili Bülent Arınç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Tanrıverdi, Manisa milletvekilleri Uğur Aydemir, Muzaffer Yurttaş, Recai Berber ve Selçuk Arıdağ, kalabalığı selamladı.
Erdoğan, "Biz öyle bir gençlik istiyoruz ki bu gençlik inançlı, milli değerlerine bağlı, muhafazakar, demokrat bir anlayışla geleceğin Türkiye’sini inşa etsin. Kardeşlerim istiyoruz ki, bu gençlik sadece kuru kuruya kafatası milliyetçiliği yapmasın. Bu ülkede gençlerimiz, 'Yok ben Kürt milliyetçisiyim', 'Yok ben Türk milliyetçisiyim' demesin. Bu ülkede kardeş olalım. Biz, Tür, Kürt, Çerkez, Boşnak, Arnavut, aklınıza ne geliyorsa, yaradılanı, yaradandan ötürü sevelim" diye konuştu.
Ayrımcılık yapılmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, "Bu ayrımcılık niye? Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Öyle bir dinin mensubuyuz ki bizde, kavimcilik, ırkçılık yok. Kardeşlerim kimse sipariş üzerine doğmuyor, Allah nasıl takdir ettiyse öyle doğuyor. Öyleyse kimseyi ayırmayacağız, doğulu batılı kuzeyli güyneyli diye. Başı kuru üzüm tanesi gibi de olsa kardeş olarak sevip ayırt etmeyeceğiz. Kardeşlerim, şunu bilmenizi istiyorum inşallah bizi ayıramayacaklar. Bizi bölemeyecekler, biz bugüne kadar nasıl bir olduysak evelallah bundan sonra da bir olacağız. Kardeş olacağız, biz Afyonkarahisar’dan yola çıkarken şöyle dedik, 'Tek millet, tek bayrak' dedik. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi" dedi.
Bu sırada kalabalığın, 'Dik dur eğilme' sloganları üzerine Erdoğan, "Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hiç merak etmeyin. Ama şunu da unutmayın bayrağımızın yıldızı, şehidimizin simgesidir. Şair ne diyor; 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Bu vatan 780 bin kilometrekare" dedi.
'OPERASYONA İZİN VERMEYİZ'
Türkiye’nin 780 bin kilometrekareyle tek bir vatan olduğunu belirten Erdoğan, "Burada kimse operasyona kalkışmasın, karşısında bizi bulur. Biliyorsunuz, bu ülkede bir CHP var, Hakkari’ye gider Türk bayrağını Ankara’da unutur. Hakkari’ye Türk bayrağını niye götürüp sallandırmıyorsun? CHP genel müdürü kimlerle anlaştın da götüremedin? Ama biz Diyarbakır’da bayrağımızı sallandırdık gördünüz değil mi? O meydan Türk bayraklarıyla nasıl gümbür gümbür inliyordu gördünüz değil mi? Bizi ayırmaya çalışanlara Diyarbakır meydanından cevap verdik. Biz her yerde aynıyız. CHP kumsalların partisi" diye konuştu.
KONUŞMAYA EZAN ARASI
Ezan okunurken konuşmasına ara veren Başbakan Erdoğan, daha sonra Rabia işareti yapıp, "Bir de vatan diyoruz. Devletin içinde paralel devlet olmaz. Buna gayret edenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklar. Bu kim olursa olsun, karşılarında bizi bulacaklar. Bu ülkeyi parçalamaya kimse cüret edemez, buna kimsenin hakkı yok" dedi.
ERDOĞAN'DAN SAVCIYA: DUR BAKALIM SENİNLE İŞİMİZ VAR
Başbakan Erdoğan, son süreçte yaşananlar nedeniyle Türkiye’nin yaklaşık 120 milyar dolar zarar ettiğini savunup, şunları söyledi:
"Son olayların uluslararası ve ulusal boyutu var. Türkiye’nin kalkınmasını hazmedemediler. 11-12 günde, 120 milyar dolar zarar. Bunun bedelini nasıl ödeyecekler. Çıkıyor bir savcı efendi, makamını farklı bir şekilde kullanıyor ve gizlilik kaydı olan evrakı yanına aldığı yandaş medyayla servis ediyor. Hiç bir günahı olmadığı halde iftira etmek suretiyle onları günah keçisi haline getiriyor. Bu insanlar tertemiz olsa da nasıl toplumda dolaşacaklar. 4-5 gün önce Başsavcımızın yaptığı açıklama var çok manidar. Bizim, hakim savcıların temiz olanlarına en ufak bir sözümüz olamaz. Ama bu gücü suiistimal edip bu ülkenin bölünüp parçalanmasına neden oluyorlarsa bunları teşhir ederiz. 'Başsavcı dosyayı istiyor diye feryat' ediyor. Dur bakalım seninle işinimiz var. Öyle adalet sarayı önünde, militanlara benzer gibi adalet değil de bildiri dağıtıyorsun. Nerede görüldü bu, hangi savcı böyle bildiri dağıtır sokakta."
KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, "Bu CHP’nin genel müdürü, bir zamanlar SSK’nın genel müdürüyken yolsuzluklarıyla meşhurdu, Rahşan affıyla kurtuldu ve aynı zamanda çok garip işlerle meşgul. Bunun adı kaset genel müdürüdür çünkü, sayın Baykal’ı bir kasetle götürdüler, şimdi iş ortaya çıkıyor yavaş yavaş. Demek ki bu işin arkasında birileri var ama kimler acaba yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Tezgahı farklı kurmuşlar. Bumerang döndü kendilerini vurdu. Kendi genel başkanına bu tür tezgahı kuran bu ülkede her şeyi yapar" dedi.
'SEN ÖNCE SORUYU CEVAPLA'
Kılıçdaroğlu’nun, kabine revizyonunda İçişleri Bakanı olarak Efkan Ala’nın atanmasına tepki gösterdiğine değinen Erdoğan, "Benim İçişleri Bakanı’mdan rahatsız olmuş, sen bana o soruyu sormayı bırak. Benim müsteşarım dürüst, işini bilen ve bu ülkede yıllar yılı valilik yapmış, sonra müsteşarım olmuş biri. Partinizden yolsuzluklar nedeniyle ihraç ettiğiniz biri ve yolsuzluk klasörleri önünde poz verdiğin biri o kişiyi sen nasıl İstanbul’a Belediye Başkan adayı yapıyorsun? Bu ne perhiz ne lahana turşusu. Sen önce bunun hesabını ver. Bunların geçmişi de böyle, ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni CHP’den almıştım. Ama İstanbul yolsuzluklar şehriydi, çöp dağlarıyla berbat olmuştu, hava kirliliğiyle berbat olmuştu, susuzdu. CHP susuzluktu, CHP hava kirliliğiydi, CHP çöptür çöp. Maalesef bunların devirleri hep böyle olmuştur" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
Erdoğan konuşmasının sonunda, "Siyasetçiye, halkı gibi dürüst olmak yaraşır" dedikten sonra şunları söyledi:
"Toplumlar, layık oldukları gibi idare edilirler. İnşallah biz sizlere layık olmaya çalıştık. Olmaya da çalışacaz. Bizim rotamızı siz çızdiniz, o rotada ilerliyoruz. Münferilerin attıkları iftiralara inanmaya kalkmayın. Babamızın oğlu olsa, evladımız olsa, yolsuzluğa prim vermeyiz. Biz sadece sunu isteriz, yargı kayıtsız şartsız egemen değildir, yürütme egemen değildir, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
Başbakan Erdoğan daha sonra Salihli’ye gitmek üzere Demirci’den ayrıldı.

Kamil AKYOL/DEMİRCİ (Manisa), ()