İHSANOĞLU: CUMHURBAŞKANLIĞI HİZMET KAPISIDIR
Muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Trabzon’da sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Zorlu Otel’de yaklaşık 500 kişinin katıldığı toplantıda konuşmasına, "Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla, Cenab-ı Allah’ın bereketi ve selamı hepinizin üzerine olsun" diyerek başlayan İhsanoğlu, "Buraya çok önemli ve kutlu bir görev için geldik. Ülkemiz ilk kez cumhurbaşkanını halkın oylarıyla seçiyor. Bu ilkin elbette çok demokratik, çok şeffaf, dürüst ve adil biçimde icra edilmesi gerekir. Halkın aydınlanarak oylarını kullanması lazım gelir. Bu görevin ifası için ben ve kıymetli arkadaşlarım, büyük uzlaşmanın mimarları ve temsilcileri hep beraberiz" dedi.
“DEVLETİN BAŞINA EMNİYET SÜBABI LAZIM”
Trabzon’a geldiği andan itibaren halktan gördüğü ilginin Türkiye’de büyük değişimin müjdesini verdiğini vurgulayan İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye niye büyük değişim içinde? Türkiye artık tam demokratik bir ülke olmak istiyor. Bir taassubun, bir tahakkümün altında hiçbir zaman kalmak istememiştir, bundan sonra da kalmak istemiyor. Türkiye’nin şerefli dünya camiası içinde muteber yerini yeniden alması lazım. Türkiye 2023’te G-20 ülkeleri arasında ilk 10 arasında olmalıdır. Bu hedef ancak demokrasiyle, şeffaf bir şekilde adil zenginlik dağılımıyla olabilir. Türkiye’nin sarsılmaz bütünlüğünün perçinlendiği anda olur, sarsıldığı anda olmaz. Çok zor günlerden geçiyoruz. Etrafımızı ateş çemberleri sarmıştır. Etrafımızdaki ülkeler parçalanmak üzeredir. İçerideyse biz rejim tartışması yaşıyoruz. Halbuki Türkiye’de rejimin artık yerleşmiş olması lazım. Rejimi değiştirmek bazı siyasi kadroların inisiyatifinde olmamalıdır. Rejim değişikliği olacaksa bütün milletin onayıyla, mutabakatla olmalıdır. Meclis'teki bütün partilerin mutabakatıyla olmalıdır. Bu sıkıntılı günlerde cumhurbaşkanlığı seçimiyle devletin başına bir emniyet sübabının getirilmesi gerekmektedir. Şu partinin veya bu partinin adayı değilim, halkın adayıyım."
AK PARTİ’DEKİ ARKADAŞLARIM DA ADAYLIĞIMI İSTEDİ
İhsanoğlu, "CHP’li, MHP’li kardeşlerimize seslenirken aynı ölçüde Ak Partili kardeşlerime de sesleniyorum. Bu partiye gönül vermiş insanların çok yakınındayım. Siyasetin içinde olmadım ama siyasete her zaman çok yakın noktadaydım. Bu parti kurulurken çok arkadaşım kurucu oldu, benim de katılmam istendi. Ama ben başka bir kariyeri, akademik kariyeri tercih ettim. Türkiye’ye başka türlü yollardan hizmet etmeyi tercih ettim. Ama oraya giden arkadaşlar çok uzun yıllar hizmet ettiler. Onlar da benim bu adaylığımı istediler ve desteklediler” dedi. İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki seçim üç kişi arasından birinin seçimidir. Buraya çıkacak insanın bir partinin temsilcisi veya bir partinin gündemini savunan, özel bir siyasi programı olan, ideolojisi olan, tercihleri olan birisi olmaması lazım. Oraya çıkacak insanın 76 milyonu temsil etmesi, kucaklaması gerekir. Bütün siyasi partilere eşit mesafede olması gerekir. Siyasi partiler arasında taraf tutan birisi olmaması gerekir. Seçimin yapılacağı kıstasların başında bunun olması gerekir. Çankaya’ya gidecek insan 76 milyonun yarısını değil hepsini temsil edecek birisi olmalı. Bir kısmını kabul eden, öbür kısmını reddeden, ötekileştiren zıtlaştıran cepheleştiren birisi değil, hepsini kucaklayan, hepsine adil yaklaşan ve Türkiye’nin tepesinde kavgaya gerginliğe mahal vermeyecek birisi olması lazım.
O YER KAVGA YERİ DEĞİLDİR
Anayasa’nın 104’nücü maddesindeki görevleri ifa edecek bir cumhurbaşkanı olması lazım. Türkiye’nin bütünlüğünü, egemenliğini, itibarını koruyacak ve yüceltecek bir cumhurbaşkanına ihtiyaç vardır. Uluslararası arenada tecrübesi olan bir insana ihtiyaç vardır. Uluslararası ilişkilerde çekişme, itilaf, zorlama şeklinde değil, iyi münasebetler kuran, milli menfaatleri her şeyin üstünde tutan, şahsi öfkesini yutan, öfkesine sahip olan bir insan olması lazım. Biliyorsunuz bir anayasa fırlatılmasıyla Türk ekonomisi çöktü. O yer kavga, öfke, tartışma yeri değildir. Huzur, vakar yeridir. Sükunet, denge, dinginlik yeridir. Orası devletin itibarıdır. Devlet kurumları arasında denge sağlamalıdır. Türkiye bu seçimlerde çok kritik bir karar verecek."
AYRILIKÇI TEAMÜLLERE VE IRKÇILIĞA HAYIR DEMELİYİZ
İhsanoğlu, Türkiye’nin etrafında ateş çemberleri olduğunu da vurgulayarak şöyle konuştu:
“Etrafımızda olan biten hadiseleri, hiçbir zaman gizleyemeyiz ki, ‘orda oluyor bize etkisi olmaz’ diye. Komşuda ateş varsa o ateş sizin evinize, pencerenize, çatınıza gelir, temelinize sirayet eder. Allah korusun, kendi evimizi de yıkar. Bu ateşleri söndüren tarafta olmalıyız. Bölgedeki itilafları çözen taraf olmalıyız. Bölgedeki itilaflarda taraf tutan ülke olmamalıyız. Hedefimiz AB’ye katılmaktır. Türk ekonomisini daha büyütmektir. İnsan hak ve hürriyetlerinin daha iyi şekilde uygulanmasıdır. Hedefimiz milli birlik ve beraberliğimizi daha güçlü hale getirmektir. Ayrılıkçı temayüllere ve ırkçılığa hayır dememiz lazım. Türk milleti olarak Anayasada tarifini bulan millet kavramı etrafında sarılmamız gerekir. Bu tanım etrafında her türlü bölücülük ve ayrımcılık karşısında bunu savunmamız lazım. Trabzon’un bu konularda ne kadar hassas olduğunu bildiğim için bunun altını çizmek istedim."
TÜRKİYE’DE REJİM ARAYIŞI OLMAMALI
Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin rejim arayışında olmaması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin rejimi, meşrutiyetin ilanından beri bellidir. Türkiye parlamenter sistemi tercih etmiştir. Dünyada farklı sistemler de var. Ama onlar farklı bir sosyal yapı ve farklı tarihi gelişmelerden geliyorlar. Bizim sistemimiz mensup olmak istediğimiz Avrupa kıtasının sistemine benzer. Biz bunu daha iyi işler hale getirelim. Bizde bütün yetkiler tek elde toplanırken, bir de bunun üstüne devlet reisi yetkileriyle birleştirdiğiniz zaman bunun adı demokrasi olmaz, başka bir şey olur herhalde. Türkiye de bunu istemez. Mevcut sisteme göre seçilecek cumhurbaşkanı bu anayasal sisteme sadık kalmalı. Mevcut anayasaya göre seçileceksiniz, sonra ‘ben bunu beğenmiyorum’ deyip başka türlü hareket edeceksiniz. Bu kabul edilemez. Ama Meclis'teki partiler mutabakat halinde mevcut Anayasa’nın tamamını veya rejimle ilgili maddeleri değiştirirse, yeni şekil alırsa, cumhurbaşkanı ettiği yeminin gereği olarak ona sadık kalmalıdır.
Ülke olarak İslam dünyasının en gelişmiş ülkesi olarak demokrasimizle, büyüyen orta sınıfımızla, sanayiimizle, çok daha güzel örneklere imza atabiliriz. Hedefimiz AB’ye girmektir. Fasıllar açılıyor, kapanmıyor. Onların kapanması lazım. Dış politikamızın daha uyumlu temeller üzerine kurulması lazım. Milli cumhurbaşkanı seçildiği zaman icranın başı değilse de halktan aldığı güçle, anayasadaki ilgili hükümler ve özellikle 104’üncü maddedeki hükümlerle Türkiye’nin iç ve dış politikasına rehberlik edebilecektir.”" CUMHURBAŞKANLIĞI FİLDİŞİ KULESİ DEĞİLDİR
Ekmeleddin İhsanoğlu, “Cumhurbaşkanı'nın devletin başı olmakla beraber, milletin de babası olması lazım. Bu anlayış içinde bakmak lazım. Cumhurbaşkanlığı fildişi kulesi değildir. Orası hizmet yeridir. Bu kapı hizmet kapısıdır. Millete her türlü hizmeti yapmak lazım" dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu, sözlerinin son bölümünde ise "Trabzon’a vatan Türkiye, yiğitliğe vatan Trabzon, bize her yer Trabzon" ifadesini kullandı.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

FOTOĞRAFLI