PAZAR GÜNÜ YENİ BİR TÜRKİYE DOĞUYOR
Eskişehir'de Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Halk ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması' toplantısına katılan Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İnsanoğlu ilk olarak salonu dolduran kalabalığı selamladı. İhsanoğlu yaptığı konuşmada pazar günü yeni bir Türkiye'nin doğacağını söyleyerek şöyle devam etti: "Bizim toplumumuzu ayrıştırmak isteyenler var. Toplumumuzu bölmek isteyenler, kutuplaştırmak isteyenler ve buradan siyasi rant çıkarmak isteyenler var. İnşallah önümüzdeki pazar günü bunlara hayır diyeceğiz ve Türkiye'nin önünü açacağız. Pazar günü yeni bir Türkiye doğuyor. Bizim yeni Türkiye'miz uzlaşma için. Bakınız mecliste 4 parti var. Bunlardan iki tanesi kendi adaylarını gösterdi. İki partide geldi dedi ki biz kendi partimizden bir adayı değil biz milletin ortasından bir adayı çıkaralım ki, seçelim ki tüm millet ona oy versin. Lütfettiler bana teklif ettiler. Ben de bunu şerefli bir görev olarak kabul ettim. Şimdi ben size soruyorum kabahat bunun neresinde? Burada kabahat nerede? Yani burada proje var mı? Evet burada proje var. Burada milli proje var. Milli proje var, milli mutabakat projesi var. Proje diyorlar. Evet proje. Milli mutabakat projesi. Orta doğu büyük Ortadoğu projesi yok burada. İki parti arasında başlayan tarihi uzlaşma bugün 14 parti ile bundan daha büyük mutabakat olur mu? Utanmıyorlar, utanmıyorlar, iftira atıyorlar esas karanlık emellerden icazet alanlar biz değiliz. Biz milletten aldık icazeti. Biz milletten aldık mutebakatı. Bizim amacımız milli projeler başka değil. O yaydıkları yalan iftiralar hepsi Pazar günü o iddiasında boğulacaktır."
TÜRKİYE DAHA ÇOK BORÇLU
Türkiye'nin her bakımdan sıkıntı içerisinde olduğunu öne süren Ekmeleddin İhsanoğlu, "Sanayi bitti. Özellikle rahmetli Turgut Özal'ın zamanında başlayan ekonomideki düzelme sayın Kemal Derviş'in bankacılık sisteminde yaptığı büyük reformlar bizim özel sektörümüzün sanayicilerimizin ve Ak Parti hükümetinin ilk yıllardaki güzel politikaları sayesinde Türkiye bu noktaya geldi. Ama son 5 yıldır 6 yıldır Türkiye yerinde sayıyor. 10 bin dolarlık orta gelir tuzağına düştük ve çıkamıyoruz. Neden yanlış politikalar. Gelir dağılımındaki yanlışlar ve gelir dağılımındaki o ekonomik büyümenin vatandaşlar arasında adil bir şekilde dağılmamasıdır. Belirli kesimlere belirli iş adamlarına iktidarın çevresindeki insanlara yoğunlaşmasıdır. Hükümetin ekonomik kurmayları ekonominin kötü yolda olduğunu söylüyorlar. Hatta bazıları istifa noktasına geldiğini biliyoruz. Her şey inşatta ranta gitmiştir. İnşaat sektörde balon gibi şişe şişe Allah korusun bir patladığı zaman herkes zor durumda kalır. Bunun çaresi nedir? Rant ekonomisi mi, yoksa gerçek bir kalkınma mı? Yüksek teknolojiyi katma değere dayalı iyi bir sanayi ekonomi daha adil bi de borçlanma. IMF'ye olan borcumuz ödedik, ama o borcun birkaç katını daha başka yerlerden yaptık. Yani Türkiye daha çok borçlu" dedi.
PAZAR GÜNÜ KAZANACAĞIMDAN EMİNİM
Ekmeleddin İhsanoğlu, pazar günü vatandaşların cumhurbaşkanlığı seçimi için sandığa gideceğini ve 3 adaydan birini tercih edeceğini söyledi. İhsanoğlu şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı yol gösterir, yol yapmaz. Biz inşallah bu yolu göstereceğiz. Türkiye pazar günü tarihinde ilk defa doğrudan doğruya cumhurbaşkanını vatandaşın oyu ile seçecek. Herkes gidecek sandığa o 3 kişiden birisinin seçecek ve mührünü basacak ve onu Çankaya'ya göndermek için milli iradesi ile oyunu ulanacak. Bu çok önemli çünkü ilk defa halkın katılımı oluyor. Fakat bunu nasıl yorumlamak lazım. Yani bu destek ile Çankaya'ya gidecek Cumhurbaşkanı 'halkın oyunu aldım. İstediğimi yaparım' mı diyecek? Yoksa Anayasa'nın usullerine göre mi yapacak? Yüzde de 50-51, 52 ile falan seçildi birimiz peki diğer yüzde 50 onları kim temsil edecek. Çankaya'da 'Bana oy verenler vatanperver', 'Bana oy vermeyenler vatan düşmanı' diyecek mi, yoksa bütün milleti kucaklamak, bütün siyasi partilere eşit mesafede bulunmak ve ayrım yapmayan. Hangisi? Ben size soruyorum. Ayıran mı ayırmayan mı? Eşit olan mı eşitsizlik yapan mı? Adaletin peşinde olan mı yoksa kendi siyasi görüşlerini zorla kabul ettirmek isteyen mi? Ben size soruyorum. Ben biliyorum cevabını Pazar günü Türkiye cevabını verecek. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı. Ben bütün vatanımızın dört köşesine halkın içerindeyim. Benim etrafımda korumalar ordusu yok. Binlerce koruma ordusu yok. Hiç kimse vatandaşları coplamıyor, hiç kimse vatandaşlara dipçikle vurmuyor. Hiç kimse hiç kimseye tekme atmıyor. Herkesi dinliyorum. Herkesi saygıyla dinliyorum. Sevgisine mazhar oluyorum bunun için çok mutluyum ve Pazar günü kazanacağımdan eminim." Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde istenmeyen durumların yaşandığını ifade eden İhsanoğlu, "Düşünebiliyor musunuz Türkiye'nin en yüce makamına yarış içerisinde olan insanlardan bazıları küfürlere hedef oluyorlar. Ağır küfür ediyorlar. Türkiye tarihinde böyle bir şey görmedi. Bu bizim Türk milletimize yakışır mı arkadaşlar? Türk gelenek ve göreneklerine yakışır mı arkadaşlar? Peki biz niye buna muhatap oluyoruz. Niye bunlara prim vereceğiz. Ülkenin artık bundan kurtulması lazım. Türkiye'nin siyaseti bir seviyeye getirilmesi lazım" dedi.
Türkiye'de kuvvetler ayrılığına, parlamenter sisteme saygılı olunması gerektiğini belirten İhsanoğlu, "Anayasayı tam okumak lazım. Anayasa ne diyor; Cumhurbaşkanı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkumandanlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapar,  keyfine göre değil. 'Kuzay Irak'a bir şeyler oluyor paşalarım hadi gidelim, çıkalım falan', 'Suriye'de bilmem ne oluyor gidelim, girelim falan.' Yok öyle bir şey bunu kimse yapamaz. Türkiye üçüncü dünya ülkesi değil. Türkiye büyük bir devlettir. Bizim bin senelik devlet tecrübemiz var, geleneklerimiz var, bunu bozmamak lazım. Kesinlikle buna hayır dememiz lazım siz buna hayır diyor musunuz? Şimdi Cumhurbaşkanı siyasetçi olmalı mı olmamalı mı? Yine anayasa hükmünde diyor ki; Cumhurbaşkanı siyasi parti üyesiyse seçildi andan itibaren siyaset ve siyasi partisi ile ilişkisi kesilir" ifadelerini kullandı.
ASANSÖRLER ÇALIŞMADI
Ekmeleddin İhsanoğlu toplantı sonunda alt kata inmek için bindiği asansör çalışmadı. Görevlilerin gelip kapıyı açmasının ardından bu asansörden çıkıp yandaki asansöre binen İhsanoğlu bunun da çalışmaması üzerine üçüncü asansörle alt kata indi.
ALİ İSMAİL KORKMAZ'IN HEYKELİNE KARANFİL BIRAKTI
İhsanoğlu, Atatürk Kültür Merkezi'nden ayrılarak Hasan Polatkan Caddesi'ndeki Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği'ni ziyaret etti. Kendisine ikram edilen Tatar böreğini yiyen ve ayran içen İhsanoğlu daha sonra geçen yıldığı Gezi Parkı protestoları sırasında uğradığı saldırıda yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın Espark Alışveriş merkezi önündeki heykelinin bulunduğu yere gitti. Heykele karanfil bırakan Ekmeleddin İhsanoğlu "Bir canın alınması vicdanının kabul edebileceği bir şey değildir. İki binli yıllara yakışan bir şey değildir bu. Suçluların bulunmasıyla ilgili adalet isteniyor, adalet yerine gelmiyor, mahkemeler karar vermiyor. Biz bu canilerin biran evvel adaletin gereği yerinde yapılmasını istiyoruz. Bir can alanların ve bir gencimizin canını alan suçlularının yakalanması ve cezalandırılmasını istiyoruz. Adalet yerine gelmezse tatsızlıklar olur" diye konuştu.
Espark Alışveriş Merkezi önünde vatandaşların da ilgisiyle karşılaşan İhsanoğlu bol bol hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra Bilecik'e hareket etti.

FOTOĞRAFLI