DSP Genel Başkanı Masum Türker, “Görülüyor ki parlamentoda iktidar da muhalefet de adeta bir oyun içindeler” dedi.
Partisinin belediye başkan adayının tanıtım toplantısı için Yalova’ya gelen Masum Türker, Bahane Cafe’de partililerle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Türker, Türkiye’nin bu seçimden 2 beklenti içerisinde olduğunu söyledi. Türker, şunları söyledi:
“Birisi iktidardaki yerel yönetimlerin neden olduğu yolsuzluklardan ve bu yolsuzlukların sebep olduğu yoksulluktan kurtulmak için önemli bir fırsat, ikincisi de Türkiye’nin artık bir polis devleti ve ciddi bir faşist yönetime doğru götüren AKP iktidarının değişim sinyalini verecek bir seçim. Yerel yönetim seçiminden çıkacak sonuç hem sindirilmiş olan ve bu baskı altında olan, ezilen vatandaşın AKP’nin değişimi için en geç bir yıl sonra yapılacak genel seçime bu sefer daha kararlı olarak gitmesini sağlayacaktır. Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri de bu seçim sonuçlarıyla çok yakından ilgilidir. Türkiye’de maalesef şu ana kadar kamuoyunda, medyada yalnız iki AKP’li Cumhurbaşkanı adayı gibi dayatılmak istenmekte ve sanki yarış Başbakanla Cumhurbaşkanı arasında olacak gibi gösterilmekte. Oysa bu seçimden sonra hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan, asla Cumhurbaşkanı olamayacaklarını halkın oyuyla bu olanağı kaybedeceklerini göreceklerdir."
Ak Parti’nin yolsuzluk bataklığını kamufle edebilmek için 'paralel devlet' söylemini ortaya attığını söyleyen Türker, “İktidar partisi, içinde düştüğü yolsuzluk bataklığını kamufle edebilmek için kendi kafasına göre bir paralel devlet yarattı. Oysa bu paralel devletle suçladığı polis, savcılar, hakimler, öğretmenler ve diğer kamuda çalışanlar kendisi tarafından bu 12 yıl içinde atanmış kişilerdir” dedi.
Muhalefetin fezlekeler peşine düşeceğine, yolsuzluk iddialarına adı karışan 7 bakan hakkında TBMM'de soruşturma komisyonu kurulmasını sağlaması gerektiğini belirten Türker, şöyle dedi:
"Başbakan hakkında verilecek soruşturma önergelerinde AKP’nin gerçek tutumunu göreceğiz. Eğer şeffafsalar, eğer bu işlere bulaşmamışlarsa o soruşturma komisyonlarının kurulmasına onlar da katkı verecekle. Ama zaten bu işin içine girmişlerse bunu reddedecekler. O soruşturma komisyonları kurulduğu zaman fezlekenin peşine düşmeye gerek yok. Çünkü bu fezlekeyle ilgili olarak hazırlayan savcılar ifade vermek üzere soruşturma komisyonunu davet ettiklerinde yazdıkları fezlekeyi koyacaklar. Görülüyor ki parlamentoda iktidar da muhalefet de adeta bir oyun içindeler. Ve birbirini besleyen bu yapıyı sürdürürken diğer partilerin yerel yönetimlere ilişkin soruları dile getirmesini, halkla bütünleşmesini engellemeye çalışıyorlar."