ANKARA, () - DIŞİŞLERİ Bakanlığı, Türkiye'nin Fırat Nehri'ndeki suyu kestiği veya azalttığı yönündeki iddiaları yalanladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye'nin su konusuna insani açıdan yaklaştığına vurgu yapılırken, 'Suriye ve Irak'ta yaşandığı ileri sürülen su sıkıntısının, anılan ülkelerde kısıtlı su kaynaklarının israf edilmesinden, ayrıca çatışan tarafların kaynaklar üzerinde hakimiyet kurma ve suyu kendi amaçları doğrultusunda kullanma mücadelesinden kaynaklandığı da unutulmamalıdır' denildi.
Türkiye'nin Fırat Nehri'ndeki su akışına müdahalede bulunduğu yönündeki iddialara Dışişleri Bakanlığı'ndan yalanlama geldi. Yapılan açıklama şöyle: 'Çeşitli medya organlarında yayınlanmış olan ve Türkiye’nin Fırat Nehri’nde suyu kestiğini veya azalttığını iddia eden haber ve yorumlar temelsizdir. Daha önce birçok vesileyle ifade edildiği üzere, Türkiye tarihinde siyasi veya başka bir amaç güderek sınır aşan nehirlerinden bıraktığı su miktarını azaltmamıştır. Bu durum, bölgemizde yaşanmakta olan kriz ve istikrarsızlık dönemi için de geçerlidir. Türkiye su konusuna bütünüyle insani açıdan yaklaşmakta, gerek halkımızın, gerek komşu ülke halklarının su ihtiyaçlarına büyük önem vermektedir.
Diğer taraftan, son dönemde bölgemizde ciddi bir kuraklık yaşanmaktadır. Bunda iklim değişikliği büyük rol oynamaktadır. Bu yıl da, 1961’den beri ülkemizde kaydedilen en kurak dönem olmuştur. Türkiye, ciddi kuraklık sorununa rağmen ve son 12 ayda barajlarına dolan doğal su miktarı ortalama 297 m3/s iken, Fırat Nehri’nden aynı dönemde Suriye ve Irak’a ortalama 599 m3/s su bırakmıştır.
Türkiye, önümüzdeki dönemde de suyun gereken miktarlarda bırakılmasını amaçlamakla birlikte, iklim koşullarına ve kuraklığa bağlı olarak, bırakılan su miktarında bazı dönemlerde azalma yaşanabileceği de göz önünde bulundurulmalı ve buna karşı gerekli ihtiyati tedbirler alınmalıdır.
Öte yandan, Suriye ve Irak’ta yaşandığı ileri sürülen su sıkıntısının, anılan ülkelerde kısıtlı su kaynaklarının israf edilmesinden, ayrıca, çatışan tarafların bu kaynaklar üzerinde hakimiyet kurma ve suyu kendi amaçları doğrultusunda kullanma mücadelesinden kaynaklandığı da unutulmamalıdır.
Türkiye, sınıraşan su kaynaklarının hakça, akılcı ve optimum bir şekilde kullanılması ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi için komşu ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesine her zaman hazırdır.'