BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreci konusunda müzakerelere geçilip geçilmemesi ile ilgili hükümetin olumlu veya olumsuz henüz cevap vermediğini belirterek, "Sinyaller olumlu yaklaşacağına dairdir. Başbakan'ın şu anda zemin oluşturma çabaları, olumlu yaklaşmanın işaretleridir" dedi. Kürtlerin kendi geleceğini tayin hakkı bulunduğunu söyleyen Demirtaş, "Özerklik modelini konuşmak, tartışmak istiyoruz" diye konuştu.
Diyarbakır'da Dicle Toplamsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından düzenlenen 'Diyalog Tartışmaları' programında konuşan Selehattin Demirtaş, çözüm sürecinde gelinen aşama ile ilgili açıklamalar yaptı. Demirtaş, Kürt sorununda artık 'Kürt sorunu var mıdır, yok mudur' tartışmalarını geçtiklerini, geldikleri noktada Kürt sorunun, Kürdistan gerçeğinin inkarının şu veya bu gerekçeyle aşıldığını söyledi.
'YENİ ORTADOĞU YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN'
Demirtaş, "Yeni Ortadoğu yeniden şekillenirken, Kürt ve Kürdistan gerçeği yerini nasıl alacak. Başlık budur, makro budur, mikro alt başlıkları vardır" dedi. İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştiğini, tartışmalar yürütüldüğünü, resmi tutanak olmazsa da sesli ve yazılı tutanağa döküldüğünü belirten Demirtaş, şöyle konuştu:
"Son bir yıldır sürecin geldiği aşaması itibarıyla elde edilen kazanım, hepimiz açısından konuşmaya başlanmış olunmasıdır. Önemli bir kazınımdır. Bir işi bitirmenin yarısı, başlamış olmasıdır. Çünkü bunun alternatifi savaştır. 'Biz diyaloga karşıyız' deyenler savaş istiyor. Bir yılı kimse kayıp olarak değerlendirmesin. Kimse ölmedi ve müzakerenin zemini hazırlandı. Kürt sorunu PKK'dan ayrı, sayın Öcalan'dan ayrı sorun olarak ele alınamaz. Kürt sorunun başka aktörleri de vardır. Ancak Öcalan'ı yok sayan bir çözüm anlayışı akılcı değildir. Kendisini teröristbaşı gibi göstermek yerine, üslubunuzdan başlayarak yaklaşımınızı değiştirmeniz gerekir."
'ÖZERKLİK MODELİNİ TARTIŞMAK İSTİYORUZ'
Ortadoğu değişikliğe uğrarken, Kürt sorununun masada çözebileceğine ilişkin inancın artması gerektiğini kaydeden BDP Genel başkanı Demirtaş şöyle devam etti:
"Hiçbirimizin gideceği ne başka toprak vardır, ne yer vardır. Birlikte yaşamanın hukukunu oluşturacağız. Kürt halkının kendi geleceğini tayin ederken hakkı vardır. Federasyon, özerk yönetim modelleri, eyalet, ya da yerinden yönetim modeli bir seçenektir. Ama bir halk kendini yönetime katamazsa, bir statü olarak varlığını sürdüremez ise orada da eşitlikten bahsedemezsiniz. Birlikte yaşayabileceğimiz, düşman olmadan, eşitliği, özgürlüğü sağlayacak bir modeldir özerklik. Özerklik modelini konuşmak tartışmak istiyoruz."