DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi Konferansı"nda bir konuşma yaptı. Davutoğlu, "Bu Ramazan'da, bir taraftan gönlümüzün yarısı Filistin'de, Gazze'de; diğer yarısı Bağdat'ta, Şam'da, Halep'te, Musul'da, Basra'da, Kerbela'da, Necef'te... Hiçbir ayrım gözetmeksizin bu topraklardaki her bir Müslümanın derdi bizim derdimiz. Ve buradan kahraman Filistin halkını, Gazze halkını, verdikleri onur mücadelesi dolayısıyla bir kez daha selamlıyorum" dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatına dikkat çeken Davutoğlu, Elimizden gelen bütün imkanları Filistin'deki bu zulmün durması için, bütün insanlar gibi Filistinli kardeşlerimizin de eşit ve onurlu insanlar olarak yeryüzünde yaşamaları için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Filistinli kardeşlerimizin birlik ve beraberliğini temin etmek için ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.

"MÜSLÜMAN KİMLİĞİNİN YENİDEN İNŞASI"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İslam dünyasının yeni bir psikolji inşa etmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu yeni psikolojinin altında Müslüman kimliğinin yeniden inşası vardır. Bugün parçalanmış görünen Müslüman kimliği, şahsiyeti ve diğer insanlarla birlikte, bir insan inşa etmek, gerçek anlamda bir Halefetullah olarak bir insanın kendi sorumluluğunu üstlenmesi... Bu anlamda, bu psikolojik yenilenmeye öncülük etmemiz lazım. Muhatabı olduğumuz kişinin mezhebinden, etnisitesinden, bulunduğu, ait olduğu cinsiyet veya ülkeden önce onu insan olarak görmek, Allah'ın emaneti olan bir insan olarak görmek, değerlendirmek durumundayız. Bu psikojik yenileme olmadan, başkalarına herhangi bir tebliğde, çağrıda bulunamayız. Biz önce ciddi bir nefs muhabesesiyle, "Acaba nerede hata yaptık ki, biz bugün bu durumdayız?" diyerek kendimizle yüzleşmek durumundayız. Müslüman kimliğin yeniden inşası, Müslüman şahsiyetin inşasıdır. Onurun, dirayetin, Allah indinde bütün insanların eşit olduğu ve başkalarına üstünlük iddia edemeyeceği, insanlığın eşitlik fikrini tekrar kurmamız lazım. Aynen Hz. Peygamber'in Veda Hutbesi'ndeki gibi. O, 'Arabın Aceme, Acemin Araba üstünlüğü yoktur' derken, kast ettiği sadece iki ırk, iki millet değildir. Kast ettiği, hiçbir insanın diğer insana doğuştan gelen üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak 'takva'yladır. O da zamanla kazanılır. Gazze'de şu anda en zor şartlarda yaşayan insan da, Somali'de sıkıntı çeken insan da doğuş itibariyle birbiriyle eşittir."

İSLAM VE TERÖR

İslam ve terör kavramlarını değerlendiren Bakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Cihad kavramını, bir şekilde zulme karşı direnç olarak yorumlamazsak, aksine bir başka Müslüman'ı katlederken bunu cihad olarak görürsek, işte o zaman biz insanlara hiçbir şey teklif edemeyiz. Bir Müslüman bir başka Müslümanı öldürürken hiçbir zaman buna cihad diyemez. İslam'ın terörle adlandırılmasına, anılmasına hep beraber gür bir sesle karşı çıkmamız lazım. Hiç kimse İslam'ı terör kavramı ile yan yana kullanamaz. Naziler, ırkçı örgütler var. Biz onlara 'Katolik terörü', 'Hıristiyan terörü' diyor muyuz? Alman teröre, İngiliz, Fransız terörü diyor muyuz? Demiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki milletlerin tümü suçlu olamaz. Kim suçluysa, onunla anarız. Neo-nazi terörü deris. İster Sünni olalım, ister Şii; hangi etnik veya mezhebî kökenden gelirsek gelelim, hepimiz İslam'ın terörle anılmasına, adlandırılmasına karşı çıkalım. Ama aynı zamanda, İslam'ın bir şiddet unsuru olarak kullanılmasına dayalı yaklaşımlara da bir set çekmemiz lazım."

FOTOĞRAFLI