Ankara Milletvekili Levent Gök, PM üyeleri Dursun Bulut, Ercan Karakaş ile Van'dan Ağrı'ya gelen Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi hakkında görüşlerini açıklayan Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Biz bunu zaten biliyorduk. Biz zaten bu iktidarın Alevi- Sünni ayrımcılığı yaptığını, nefret söylemini kendi tabanlarında yaygınlaştırmaya çalıştığını, insanları kimliklerine göre sınıflandırdıklarını biliyorduk. Tayyip Erdoğan, sanki telefon konuşmasında bir hakimi 'Alevi' kimliği üzerinden değerlendiren onlar değilmiş gibi dün Adıyaman'da şunları söylüyor: 'Devlet dairesinde, 'sen Türksün, Kürtsün, Alevisin, Sünnisin sen başörtülüsün' diye bir engelleme yapan olursa ona ağır cezalar getiriyoruz. Din ve vicdan hürriyetini engelleyene ceza getirdik. Ayrımcılık ve nefret suçuyla mücadeleyi yoğunlaştırdık.' Nefret suçunu bizzat işleyen bir kişinin bu ifadeleri, söylediği hiçbir söze itibar edilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Çünkü insanları Alevi, Sünni, Kürt, başı açık-kapalı diye sınıflandıran bizzat kendisidir. Sayın Kılıçdaroğlu'nu, daha önce bir mitingde 'biliyorsunuz, kendisi Alevi' deyip yuhalatan bir kişinin, şimdi çıkıp nefret suçundan söz etmesi tek kelimeyle pişkinliktir, utanmazlıktır. Eğer bu ülkede ayrımcılık ve nefret suçundan dolayı yargılanacak birileri varsa, bunların en başında Recep Tayyip Erdoğan gelir."
Sezgin Tanrıkulu, AK Parti iktidarının adalet mekanizmasını yerle bir ettiğini yargıyı kendi emellerine alet ettiklerini öne sürdü. Rüşvete bulaşan ve istifa eden 4 bakanla ilgili fezlekelerin TBMM seçim tatiline girdikten sonra Meclis’e gönderildiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Bu güdümlü yargı değildir de nedir? Eğer siz adaletin terazisiyle oynarsanız, toplumun birliğine de müdahale etmiş oluyorsunuz. Toplumun adalete olan inancının altına dinamit koymuşlardır" dedi.
SA(KS/AAA) (FOTOĞRAFLI)
