Serhat TEZCAN - Sebile ÇETİN/BURSA, () - BURSA'da konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinin sandıklarda aklanacağını söylediğini hatırlatarak, "Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde sandıklar aklanma yeri olamaz. Aklanma yeri mahkemelerdir. İstediğin kadar oy al. Sandıklar deterjan değil ki seni temizlesin, paklasın" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Bursa'nın merkez Yıldırım İlçesi'ndeki Artvinliler Derneği'ni ziyaret etti. CHP Bursa Milletvekilleri İlhan Demiröz, Sena Kaleli ve partililerin de yer aldığı ziyarette Matkap, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gündemdeki konuşmalara bakıldığında yerel seçimlerin olacağından vatandaşların anlamasının zor olacağını belirten Matkap, "Seçim meydanlarına dikkat ederseniz, sadece hükümetin içine girdiği yolsuzluk batağı konuşuluyor. Başbakan sadece bunlara dönük suçlu arıyor, hayali düşman yaratıyor. Onunla ilgili savunma mekanizmalarını kullanıyor. O nedenle bu seçim çok önemli" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, Atatürk ve İnönü için yaptığı tanımlamaların herkesin hafızasında olduğunu ifade eden Matkap, bu gerginlikler ile seçimlere girildiğini kaydetti. Bardağı taşıran son damlanın ise hükümette yer alan 4 bakanın oğlunun yolsuzluklara karışması olduğunu dile getiren Matkap, şöyle devam etti:
"Bununla da yetinilmedi. Hükümetin başkanı da Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk skandalına kendisi karıştı. Bu saatten sonra bu hükümet şeklen, hukuken vardır. Fiilen yoktur. Bu hükümetin Türkiye'yi yönetme takati, kudreti, morali kalmamıştır. Ekonomide de ciddi kırılma, daralma var. Borçlanma ile dönen bir ekonomi var. Her yıl 100 milyar dolar cari açığımız var. Bu arada Türkiye'de hukukun üstünlüğünün tartışmaya açılması söz konusu. Şu an Türkiye'de hukukun üstünlüğü mü, Recep Tayyip Erdoğan'ın mı üstünlüğü? Bütün bunlar tartışılıyor."
'İLK DEFA TÜRKİYE'DE ARTIK GİYİM ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMIYOR'
CHP'in son dönemde ezberleri bozduğunu belirten Matkap, Cumhuriyet'ten yana olan herkesi CHP çatısı altında topladığını kaydetti. Türkiye'nin geleceğinin tüm siyasi partilerin üzerinde olduğunu ifade eden Matkap, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bilinçle hareket ettik. Kemal Kılıçdaroğlu'nun önemli girişimi de oldu. İlk defa Türkiye'de artık giyim üzerinden siyaset yapılmıyor. başörtüsü tartışılmıyor dikkat ederseniz. İlk defa inançlar üzerinden siyaset yapılmıyor. İlk defa bu seçimlere giderken, alt kimlikler üzerinden siyaset yapılmıyor. Türkiye için bu kazanç sevinilecek olay. Fakat yolsuzluğun boyutu da hayalkırıklığı yarattı. Şu an bakanların ve diğer o havuz içi medya için toplanan paraların miktarı 247 milyar dolar. Bu 247 milyar dolarla ne yapılır? Ekonomistlerimiz bunu hesapladı. 2 milyon 900 bin resmi işsiz var. Bunlara 8 yıl asgari ücret üzerinden ödeme yapılabilir. 200 bin öğretmen açıkta kadrosu yok. 300 bin öğretmenin ataması yapardık ve onlara 30 yıllık maaş öderdik. Yine 247 milyar dolar ile emeklilerimizin her birine 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdik. Bununla en büyük yatırım projemiz GAP. 6 tane GAP yapabilirdik. Türkiye'deki bir duruma bakın. Bunu hayali düşman yaratarak örtme şansı yok."
PARA KASALARINI, PARA SAYMA MAKİNELERİNİ PARALEL YAPI MI GETİRDİ?'
Başbakan seçim meydanlarında hesap vereceğine paralel yapı söyleminde bulunduğunu dile getiren Matkap, "Başbakan 'O paralel yapı bana komplo hazırlıyor. Türkiye'nin gelişmesini kıskanıyor' diyor. Sorarım hepinize Türk halkı bu kadar mı saf? Muammer Güler'in oğlunun evine para kasalarını, para sayma makinelerini paralel yapı mı getirdi, koydu? Halkbankası Genel Müdürü'nün ayakkabı kutularının içine paraları paralel yapı mı getirdi, koydu? Yolsuzluk sadece maddiyat ile ilgili de değil. Bu başbakan hakimleri, savcıları da tanımıyor. Hatırlar esnaf olanlar, Bağkur primini ödeyemeyenler cezavevine girdi bu ülkede. 2 kilo baklava çalanlar 7 yıl hapis cezası yedi ama ne kadar yargı savcı varsa onlara dokunacak hepsinin görev yerlerini değiştirdi. Operasyona katılacak emniyet güçlerinin tamamının yeri değişti. Tamamen keyfi bir yönetim. Tamamen Türkiye'yi diktatörlüğe götüren bir yönetim anlayışı" dedi.

ST,SÇ(FK/SS) (FOTOĞRAFLI)