CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Koç, yaptığı basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 yıl önce, Zonguldak'taki maden ocağında 30 işçinin yaşamını yitirdiğinde, "Madenciliğin kaderinde böyle olaylar ölümler vardır" diye açıklama yaptığını öne öne sürerek, "Aynı zat; Soma'da da acılı insanların önünde 'literatürde iş kazası' diye bir şey vardır diyebilmektedir. Geçen 4 yıl içinde bu ilkel zihniyetinde hiçbir şeyin değişmediğini değişme ihtimalinin de olmadığını gösteren sözlerdir. Geleneksel kaderciliğe sığınıyor" dedi. Haluk Koç, şöyle devam etti:
"Siyasi iktidarın başında, Soma'daki olaylar sırasında, o acılı insanların bulunduğu ortamda söylemek durumundayım: Siyasi iktidarın başında öfke, denge, makullük, sağ duyu gibi kavramlarda kontrolünü kaybettiği açıkça belli bir kişi bulunmaktadır. Bütün denge fren sistemleri boşalmıştır. Bu kişinin artık yönetme yeteneğini kaybettiği yaşadığımız her olayda net bir şekilde ortaya çıkmaktadır."
Soma'daki maden ocağı kazası sonrası Akhisar Cumhuriyet Savcısı'nın yaptığı açıklamalarını hatırlatan Koç, facianın ardından Akhisar Cumhuriyet Savcısı'nın 19 Mayıs 2014 tarihinde yaptığı açıklamada ölümlerin karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı geliştiğinin vurgulandığını anlattı. CHP'li Koç, şöyle devam etti:
"Aynı savcı, bilirkişi heyetinin verdiği ön rapora dayanarak, olayın trafo patlamasından meydana gelmediğini yer altında yanan kömürün çökmesi ve karbonmonoksit gazının ocağı kaplaması sonucu meydana gelmiş olabileceğini bilir kişiler tarafından ifade edilmiştir cümlesi ile 19 Mayıs'taki açıklamasına devam ediyor. Olayın teknik boyutu irdelenecektir. Yakından takipçisi olacağız."
"GEZİ'DEN SOMA'YA KADAR AYNI DAVRANIŞ ÖRNEĞİ"
Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın benzer sosyal olaylarda eleştiri ve tepkiler oluştuğunda, karşısındakine açıkça sövmekle başlayan eylemlerinin görüldüğünü söyledi. Koç, şöyle konuştu:
"Hatırlayacaksınız; Mersin'deki çiftçi olayını, daha sonra Danıştay'daki tören sırasında söz kesme ve tahammülsüzlük gösterileri ile devam etmiş. Soma'da ise, zirve yapmış yumruk atmaya varacak kadar fiziki darbe yapacak boyuta ulaşmıştır. Bu açık bir küstahlık örneğidir. Bu şekilde korku salarak, tehdit, hakaret ederek sorumluluklarını unutturmak isteyebilir. Şimdiye kadar her süreci bir yapay darbe mağduriyeti algısı yaratarak emrindeki kalem, yorumcularla aşmaya çalışmış, sebep olduğu mezalimin faturasını unutturmaya çalışmıştır. Gezi'den Soma'ya kadar aynı davranış örneğini maalesef sergileyebilecek tıynette birisidir. Çaresiz insanlara karşı kendisinin ve yanındaki bazı magandaların tavırları attıkları yumruklar savurdukları tekmeler en hafif ifadeyle ağır bir suçluluk ifadesidir. Küstahlık ve zorbalık fiiliyata dökülmüş durumdadır. Bütün bir milletin önünde aciz ve suçlu bir despotun denetimden çıkmış görüntüleri milletin acısını daha da taşınamaz hale getirmiştir. Recep Erdoğan, bundan 4 yıl önce, Zonguldak'taki maden ocağında 30 işçiyi kaybettiğimizde, madenciliğin kaderinde böyle olaylar ölümler vardır açıklamasını yapmıştı. Aynı zat Soma'da da acılı insanların önünde literatürde iş kazası diye bir şey vardır diyebilmektedir. Geçen 4 yıl içinde bu ilkel zihniyetinde hiçbir şeyin değişmediğini değişme ihtimalinin de olmadığını gösteren sözlerdir. Geleneksel kaderciliğe sığınıyor." 
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, işletmecilerin Başbakan Erdoğan ve partisine sağladıkları siyasi desteğin, 'AKP faşizmi' olarak nitelendirdiği uygulamaların tüm yönleriyle sorgulanmasını istedi. Koç, "Senin fıtratında bunların yeri yok mu? Ne utanmaz, arlanmaz adamsın sen. Şu söylediklerine, yaptıklarına bak. Sorumlu doğrudan sensin" dedi.
Ak Parti hükümetini ve Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulunurken şöyle dedi:
"Bu çetenin başı sensin. Bu işin vebali, günahı, yasal sorumluluğu da senin omuzunda. Milletin başına bela olmaya mı geldin? Affedilmez hataları kader diye fıtrat diye örtmezsin. Eli kanlı olan temel sorumlu AKP'nin uygulamaları ve ona yön veren başındaki diktatördür. Hiçbir zaman rahat uyuyamayacaksın bundan sonra. Herkesten korkuyorsunuz. Bundan sonra daha saldırganlaşacak, zulmünü arttıracaksın. Hepiniz defolup gideceksiniz. Markete sığınabildin kaçabildin. Bu tutumun devam ettiğinde kaçacak market de bulamayacaksın. Yine medyaya talimat veriyor. İnfaz istiyor. Hem suçlu, hem küstah, hem zorba. Sayın cumhurbaşkanı her zaman ki gibi ne kokuyor, ne bulaşıyorsun. Yetkine dayanarak bir araştırma yaptırdın mı? Noterlik yapmaktan zamanın yok. Hepiniz aynı kumaşın parçalarısınız. Hiç birinizin birbirinizden farkı yok."
CHP'deki milletvekillerinin istifa iddialarına da değinen Haluk Koç, olaylar karşısında sorumluların kılını kıpırdatmaması için sanatçı, kadın milletevekilinin duyarlılığı göstererek böyle bir talebi dile getirdiğini anlatırken. "Onların mesaj verdiği; kılını kıpırdatmayan gözünü karatmış bu işin siyasi sorumluları. İstifa etmesi gereken o önergeye hayır oyu veren Manisa milletvekilidir" dedi.

(HT/İD)