CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Osmanlı padişahı Abdülhamit'e benzetip, “Abdülhamit bile eninde sonunda yıkıldı gitti. Cumhuriyet'in Abdülhamit'i de gidecek” dedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Balıkesir Milletvekili Nedret Akova ile birlikte CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sami Sözat'ın da katıldığı toplantıda partililere seslenen Güneş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti.
“Bir ülkede bir hükümetin bakanlar kurulunun üç üyesinin çocuğu tutuklanıyorsa ve o ülkenin Başbakanı'nın oğlu hakkında gözaltı kararı çıkıyor ve uygulanmıyorsa o ülke gerçekten çok kritik bir durumdadır” diyen Güneş, buna karşın gündemin değiştirilmek istendiğini öne sürdü. Balyoz sanıklarının masum olup olmadığını, Silivri'deki tutukluların yeniden yargılanıp yargılanmamasının gündeme getirilerek yolsuzlukların unutturulmak istendiğini öne süren Güneş, “Biz, bunların (Balyoz, Ergenekon) iftira olduğunu 3 yıldır söylüyoruz. Bizi inandırmak için 'Bize de, CHP liderine de, orduya da kumpas kurmuşlar' demesinler. Biz masumuz. Balyoz sanıkları da Silivri toplama kampındakiler de masum. Masum olmayan ayakkabı kutusunda dolar saklayan insanlardır. Kendilerini o kategoriye sokup, 'Beni kodesten kurtarın' stratejisini doğru bulmuyoruz” dedi.
Bazı AK Parti'li milletvekillerinin TBMM Başkanlığı’na verdiği yasa teklifi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) fiilen ortadan kaldırılıp, doğrudan Adalet Bakanlığı'na bağlanmak istendiğine de dikkati çeken Güneş, “Hani Başbakan güçler ayrılığından rahatsızdı ya, hallediyor onu da. Türkiye'de adalet sistemi ve yargının tamamı Adalet Bakanı'na, dolayısıyla Başbakan'a bağlanacak. Rahat edecek hazret. Japonya'da rahat rahat dolan, sıkıntın yok. Adaleti yargıyı da kendine bağladın. Tuz koktu ve tuzun örtüsünü de örtüp, olayın üzerini kapamak istiyorlar” diye konuştu.
SAVCILARA SUÇ DUYURUSU
Başbakan Erdoğan'ın “Devletin içinde, yargının içinde paralel bir yapı var” sözlerini de hatırlatan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“’Bu paralel yapı ne zaman başladı’ diye soruyoruz. 'Ben iktidardayken başladı' diyor. Yani kendisinden önce bu paralel yapı yokmuş. Demek ki bu yapıyı Başbakan kendisi oluşturmuş. Buradan tüm savcılara suç duyurusunda bulunuyorum. Türkiye'de bir Başbakan devletin içinde paralel bir yapıyı oluşturmuş, itiraf da ediyor. Gereğini yapın. Hiç durmayın. Suçun itirafını suçlu yapıyor. 'Devletin içinde paralel bir yapı oluşturdum. O canavar geldi, şimdi beni yiyor. Suçluyum bir yanlış yaptım' diyor. Türkiye'nin geldiği durum çok vahimdir. 'Devlet krizi' mi dersiniz, 'tuz koktu' mu dersiniz, 'rejim tehlikeye girdi' mi dersiniz, ne derseniz deyin Türkiye gerçekten zor durumdadır. Bu kepazeliği Türk halkı hak etmiyor. Bu yerel seçimlerde bu iktidardan mutlaka kurtulmamız, onun işaretini vermemiz gerekiyor.”
“JAPONYA'DAN GERİ GELME, ORADA KAL”
Ekonominin de çok kötü durumda olduğunu öne süren Güneş şunları söyledi:
“Vatandaşın en sade, en makul yemeği kuru fasulyedir. Pahalı bir yemek değildir. Üstelik kuru fasulyenin bir de daha ucuzu vardır. İçine daha az et koyarsanız daha ucuz olur. Hatta 'iyice ucuz olsun diye fasulye koymuş, et koymamış' deriz. Şimdi o durum değişti. Karkas etinin kilosu ile fasulyenin kilosu aynı oldu. Şimdi 'bu etin içine az fasulye koymuşlar' diyeceğiz. Fasulyenin kilosu 12 lira. Niye ? Çünkü Türkiye'de fasulye yetişmiyor ve ithal ediyoruz. Simidin susamı Afrika'dan geliyor, biliyorsunuz değil mi? Türkiye'de susam yetişmiyor, bu nedenle İstanbul'da simit 1 lira 40 kuruş. Başbakan çıkıp simit hesabı yapıyor, 'bunlar simidin kaç lira olduğunu bilmez' diyordu. Benim tahminim şimdi Japonya'da ya, simitler önünden hayalet gibi geçiyordur. 'Biri önüme simit atar' diye. Birileri onun önüne kuru fasulye atacak. Patatesin fiyatı kaç lira sayın Başbakan biliyor musun? 3.5 lira oldu, 3.5 lira. Japonya'dan geri gelme, kal orada, orada kal.”
“İSTİFAYI BIRAK, HARAKİRİ YAPMAYA KALKTI”
Japonya'da 2007 yılında adı yolsuzluğa karışan tarım bakanının harakiri yapmaya kalktığını anımsatan Güneş, “Bugün gazetelerde sayın Başbakanın Japon imparatoru ile fotoğrafı var. İmparator, şimdi 'Sizi görünce aklıma 2007'deki bizim tarım bakanı geldi. Adam istifayı bırak, harakiri yapmaya kalktı, sizinkiler ne yapıyor' dese. 2008'de de Japonya'da yine bir başka tarım bakanı pirinçte kalite düşüklüğü nedeniyle yayın yapıldı, utancından istifa etti. Çünkü onların ar damarı çatlamış değil. Ama ar damarınız çatlayınca 'kumpas yaptı' diyorsunuz. 'Biz masumuz, bunlar kumpas yaptı' diyorsunuz. Patatesin, kuru fasulyenin fiyatı böyle giderse, göreceksiniz bazı banka genel müdürlerinin, bakanların ayakkabı kutularının içinden kuru fasulye çıkacak” dedi.
ABDÜLHAMİT BENZETMESİ
Aydınlık günlerin mutlaka geleceğini söyleyen Güneş, “Abdülhamit bile eninde sonunda yıkıldı gitti. Cumhuriyet'in Abdülhamit'i de gidecek. Osmanlı'nın Abdülhamit'i Abdülhamit'ti. Cumhuriyet'in Abdülhamit'i de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Neden? İstibdat dönemini uyguladığı, baskı uyguladığı için. Başbakan sık sık Rabia işareti yapıyor, Mısır'da ölen insanlara üzüldüğünü ifade ediyor, ancak Gezi'de ölen, kör olan, yaralanan 8 bin kişiyi hatırlamadı bile. Bir Başbakan vicdanını yitirdiyse o insanın Türkiye'nin başında ne işi var” dedi.
Güneş, Balıkesir'de büyükşehiri kazanacaklarına olan inacını da dile getirirken, partililerden çok çalışmasını istedi. Güneş daha sonra Balıkesir'den Bandırma'ya geçti.