Bursa'ya, 36 ilden 185 dernek 9 federasyonun katılımıyla Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu'nun 4'üncü Olağan Kongresi'ne katılmak üzere gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, CHP İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Çıray, katılımcı demokrasi adı verilen 21'inci yüzyıl demokrasisi olan 4 yılda bir oy verip, 4 yıl bekleyip o süre içinde iktidarın yeniden denetlediği demokrasi çeşidinin geride kaldığını kaydetti. Sivil tophlum örgütleri sendikalar ve meslek kuruluşları ile 21'inci yüzyılın çağdaş ülkelerinde her gün iktidarları parlamentoları denetlediğini söyleyen Çıray, "Yine sivil toplum örgütleri aracılığıyla öneriler getirilir. Gerçek çağdaş demokrasinin bugünkü tanımı budur. Fakat ne yazık ki Türkiye bırakın 21'inci yüzyıl demokrasisine ulaşmayı 20'nci yüzyıl demokrasisini arar hale gelmiştir" diye konuştu.
Özellikle sivil toplum örgütleri ile daha sıkı ilişkiler içerisinde olacaklarını dile getiren Çıray, "Nitekim yürümekte olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde de CHP burada farklılığını ortaya koymuş. Çalışmalarını sivil toplum örgütleri, sendikalar ve meslek kuruluşlarını ziyaret ederek, onların görüşlerini alarak yürütmektedir. Yani CHP yetkili organlarını toplayıp, bir aday ilan etmek ve bunu topluma dayatmak yerine, toplumun beklentileri doğrultusunda bir adayı Türk toplumuna önermek noktasında çalışmalarını yürütmektedir. Bundan sonraki aşamalarda diğer siyasi partilerle görüşülmeye devam edilecektir. Türkiye'nin bir ortak paydasını tam aksine, bir cepheleşme anlayışını yıkacak kollektif ruhu ortaya cıkaracak bir cumhurbaşkanını Türk milletinin önüne koymaya çalışacaktır" dedi.
'NASIL BİR CUMHURBAŞKANI OLMALI'YI GÖRÜŞTÜLER
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında geçen görüşme hakkında da açıklamalarda bulunan Çıray, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hiçbir şekilde isim telaffuz edilmedi. Böyle bir toplantını genel çerçevesini söyleyebilirim. 'Nasıl bir Cumhurbaşkanı olmalı?' sorusunun cevabı tartışıldı. Önemli ölçüde sivil toplum örgütleri, sendikalar ve diğer kuruluşlarını beklentilerini ile siyasi partilerin beklentileri de bu noktada. Nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı? Halkın içinden gelmiş, halka karışabilecek, ona dokunabilecek bir Cumhurbaşkanı. Gerginliği sona erdirecek, toplumsal barışı sağlayacak, dürüst ve ahlaklı bir Cumhurbaşkanı. Dürüst ve ahlaklı bir Cumhurbaşkanı. Velhasıl Türk toplumunun ortak paydalarını temsil edecek bir cumhurbaşkanı anlayışı üzerinde bugüne kadar görüştüğümüz tüm kurum ve kuruluşlardaki görüşmelerin yansımaları görüldü."
ST/ (FK/AAA)(FOTOĞRAFLI)
