YALOVA’da konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, yasaklara karşı olduğunu belirterek, Twitter yasağının mahkemenin aldığı bir karar ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın bir koruma tedbiri olduğunu söyledi.
Yalova’ya gelen Bakan Çavuşoğlu, Yalova Belediye Başkanı Ak Parti’li Yakup Koçal’ı ziyaret ederek görüştü. Bakan Çavuşoğlu’nu belediye başkanlığı binasından çıkışında bir kadın protesto etmek istedi. Ancak polis ekipleri kadının ağzını kapatarak bölgeden uzaklaştırdı.  Çavuşoğlu ve Koçal, daha sonra Kubbeli Camii’ne geçerek cuma namazını kıldı. Namaz çıkışında esnaf ziyareti yapan Çavuşoğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda da Suriye’ye 2 yardım TIR’ının gönderilmesi törenine katıldı.
Törende konuşan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin gücünü insani yardımda etkili olarak kullanan ülkelerden biri olduğunu ve yapılan insani yardım miktarının 1.5 milyar doları aştığını söyledi. Türkiye’nin bu konuda dünyada 4’üncü sırada olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Biz daha önce Afrika’da, Somali’de açlıktan ölen insanları görmüştük ama yanımızdaki Suriye’de maalesef bir zulüm var, katliam var ve de açlıktan ölen insanlar var. Suriye’den gelen kardeşlerimiz için bugüne kadar 2 milyar dolardan fazla yardım yapmışız. Daha da yaparız” dedi.
“BİZİM TOPTAN SOSYAL MEDYAYI YASAKLAYICI BİR ANLAYIŞIMIZ DA YOK”
Gazetecilerin Twitter’ın kapatılmasıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, her türlü yasağa karşı olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Yasaklarla mücadele ederek geldik. Bizim amacımız sosyal medyayı, interneti yasaklamak değil, tam tersi bugüne kadar geniş internet ağı, geniş bant internet dâhil tüm internet imkanlarını da güçlendirdik. 20 binden 34 milyona çıkarmışız. Bizim toptan sosyal medyayı yasaklayıcı bir anlayışımız da yok. Öyle olsaydı, bugün bakın hala Facebook, Youtube, Instagram var. Her gün yeni bir tanesi çıkıyor. İsmini bile birçoğunun bilmiyorum. Birçok sosyal medya ağları ve servis vericileri aktif bir şekilde var. Böyle bir anlayış olsaydı zaten Gezi olaylarında özelikle Twitter üzerinden son derece provokasyon oldu. O zaman bile böyle bir şey düşünmemiş, tenezzül bile etmemişiz ama şunu kabul etmemiz lazım. Gerçek hayatta bir işlem, bir şey suçsa sanal ortamda yapıldıysa bunun da suç olması lazım. Nedense bunu kabullenmekte biraz hem Türkiye’de hem dünyada zorlanıyoruz. Yani bir mahkeme kararı olduğu zaman bugün Türkiye’de bir televizyon kanalı bunu uyguluyor mu? Gazete uyguluyor mu? Uyguluyor. Bir düzeltme hakkı olduğunda yapıyor mu? Düzeltme yapıyor. Peki, internet ortamında, sanal ortamda yapıldığı zaman bu hak yok mu? Mesele bir kişinin kişisel hakkı ihlal edildiği zaman veya özel hayatının gizliliği ihlal edildiği zaman bu konuda tedbir alınması gerekmez mi? Alınması gerekiyor. Peki, burada kapatma, ya da buna kapatma demeyelim de bir koruma tedbiri alınmıştır. Koruma tedbiri de şundan dolayı olmuştur. Bugüne kadar Twitter üzerinden dağıtılan nikler, linkler doğrultusunda vatandaşlarımızın mahkemeye başvuruları var. Kişisel, kişilik hakları ya da özel hayatın gizliliğiyle ilgili ihlaller olduğunu ileri sürerek ve bunla ilgili mahkeme kararları var. Şu anda 100’ü geçmiş, sanırım 120 civarında mahkeme kararı var ve bu kararlardan 50 tanesinden fazlası da Twitter’ın merkezine iletilmiş. Twitter merkezinden de bunun kaldırılması istenmiş. Şimdi Amerikan, İngiltere mahkemesinden gelince bunu Twitter kaldırıyor ama Türk mahkemesinden gelince bunu kale bile almıyor. Netice itibariyle mahkemenin aldığı bir karar ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın bir koruma tedbiridir. Yani mahkeme kararını uyguladığı gün açılacağını zaten biliyorsunuz. Başkanlık da açıklama yaptı bu konuda. Avrupa Birliği Bakanı olarak şahsen her zaman yasaklara karşıyım. Bizim hükümetimiz de yasaklara karşı. Yani burada mahkemenin verdiği bir karar var. Bizim aldığımız bir karar da değil. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı da bunu koruma amaçlı uygulamıştır.”
"TÜRKİYE'YE ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ UYGULAMASI ANLAYIŞI"
Çavuşoğlu, Twitter’in Türkiye’deki mahkemelerin kararlarını uygulaması gerektiğini belirterek, “Yani şu anda Türkiye’deki bu olay sosyal medyanın ya da internetin yasaklanması değil, bizim böyle bir anlayışımız yok ama bir koruma tedbiri alınmıştır. Bu konuda inşallah Twitter da mahkeme kararlarını uygular. Yani şimdi biz iktidar partisiyiz. Birçok kere aleyhimize mahkeme kararları oldu. Bunu eleştirebiliriz. Siyasi karar da diyebiliriz. 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde biliyorsunuz meclis tarafından cumhurbaşkanımızı seçtiği zaman 367, bana göre tam bir saçmalık. Siyasi bir karardır ama diyemedi ki biz bu siyasi karar, bunu uygulamayız. Yani mahkeme kararını diyebiliriz ki; ‘bu siyasi karar’ bu doğrudur, yanlıştır diyebilirsin. Ya da karşı bir dava açabilirsin. Üst mahkemeye götürebilirsiniz. Yani hukuki süreçte buna itiraz edebilirsiniz ama mahkeme kararını ben uygulamıyorum, tanımıyorum demek ne bir yasamanın görevidir ya da yetkisindedir. Ya da herhangi bir yürütmenin haddinedir. Ne de herhangi bir şirketin veya medyanın da kusura bakmasın böyle bir hakkı yoktur. Uygulamama hakkı yoktur. Mahkeme kararlarına herkes riayet etmedir. O yüzden Twitter’ın ‘Amerika mahkeme kararlarına saygı duyarım, Türkiye üçüncü dünya ülkesi muamelesi yaparım anlayışından da vazgeçmesi lazım” dedi.

SG(FK/AK) (FOTOĞRAFLI)