BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bütün öğrencilerle ilgili sorumluluğu ve yetkiyi de vatandaş seçimde size emanat etmiştir. Devletin gençlerini korumak için tedbir alması, yaşam tarzına müdahale olarak asla nitelendirilemez" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, gündemdeki konulara ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bozdağ, Türkiye'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda kız ve erkek öğrencilerin aynı yurtlarda kalmasının sözkonusu olduğunu ve bu uygulamayı değiştirme çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Türkiye'de Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarında yaklaşık yüzde 70'sinde yurtların ayrıldığını söyleyen Bozdağ; "Diğer kısımların da ayrılma çalışması devam ediyor. Türk toplumunun yapısında insanlar, kendi çocuklarının üniversite yurtlarında kızlı erkekli bir arada yaşamasını tasvip etmiyor. Ben şahsen kendi oğlumun veya kızımın üniversite okurken herhangi bir yurtta ya da evde, oğlum varsa bayanlarla, kızım varsa erkeklerle bir arada kalmasını ben arzu etmem. Öyle zannediyorum ki Türk toplumundaki ailelerin de tamamına yakını böylesi bir şeyi arzu etmez. Biz bunu her tarafta görüyoruz, her taraftan biliyoruz. Ama bunu arzu edenler de olabilir. Ama bu arzu edenlerin sayısının Türk toplumu içerisinde çok az olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz" diye konuştu.
"BU YAŞAM TARZINA BİR MÜDAHALE OLARAKTA DEĞERLENDİRİLEMEZ"
Başbakan Erdoğan'ın tercihini ifade etmesinin gayet normal olduğunu savunan Bozdağ şunları söyledi; "Bunun eleştirilecek bir yönü yoktur. Gazeteciler, siyasetçiler, başka tür kişiler beğendiklerini, beğenmediklerini söyleme hakkı olduğu gibi, iktidarda olanların da beğenmediklerini söyleme hakkı vardır. Hoşuna gitmeyen bir şey varsa onu ifade edebilme hakkı vardır. Ve bunu değiştirme imkanı varsa, onu da yapabilme yetkisi vardır. Bunlar eleştirilecek hususlar bana göre değildir ama bazıları eleştirebilir. Öte yandan bu yaşam tarzına bir müdahale olarakta değerlendirilemez. Çünkü son demokratikleşme paketi içerisinde yaptığımız bir düzenlemeyle kişilerin yaşam tarzlarına ilişkin tercihlerine müdahale etmeyi suç sayan, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandıran bir düzenlemeyi ilk defa ceza mevzuatının içine koyan hükümet biziz. Başbakan'ımızın imzasıyla TBMM'ye gidecek tasarı, şu anda imzalar tamamlanmak üzere. Yaşam tarzlarının Türkiye'de anayasal ve yasal teminatlarının yanında cezai müeyyideye bağlanarak yeni bir teminatın altına alınmasını ifade eder."
"ÖĞRENCİLERİN SORUMLULUĞU SİZE EMANET EDİLMİŞTİR"
Anayasının 58. maddesinin, devlete gençleri korumak, onların kumar, uyuşturucu, alkol düşkünlüğü ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için tedbirler alınmasını görev olarak yüklediğini kaydeden Bozdağ; "Eğer siz Türkiye'yi yönetiyorsanız, Türkiye'nin üniversitelerinde, okullarında, yurtlarında barınan ve bütün öğrencilerle ilgili sorumluluğu ve yetkiyi de vatandaş seçimde size emanat etmiştir. Anayasa ve yasalar çerçevesinde biz bu emanetin gereğini yerine getirmemiz anayasal olarak bize verilmiş bir görevdir. Devletin gençlerini korumak için tedbir alması, yaşam tarzına müdahale olarak asla nitelendirilemez. Bu konuda adım atması, çalışma yapması Anayasa'dan kaynaklı bir görevdir" ifadelerini kullandı.
Bozdağ ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın gerekirse böyle bir adım atılacağını söylediğini ifade ederek; "Yani böyle bir adım hemen atacağız diye benim bildiğim bir açıklaması olmadı. Bu yönde çalışmalar olduğu zaman sonuçları açıklanır" dedi.
  (MV)