DAHA ÖNCE TAHLİYE EDİLMİŞ OLMASI DAHA İYİYDİ
Tokat'ın Zile ilçesinde partisinin seçim irtibat bürosunun açılışını gerçekleştiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, daha sonra Turhal ilçesine geçerek burada da partisinin seçim irtibat bürosunun açılışını gerçekleştirip halka hitap etti. Bakan Bozdağ daha sonra programının da bulunmamasına rağmen akşam saatlerinde Erbaa ilçesine geçti. Burada partisi tarafından Mimar Sinan Mahallesinde düzenlenen mitingde Bakan Bozdağ, coşkuyla karşılandı. Bakan Bozdağ'ın öncesinde kürsüye çıkan Erbaa Belediye Başkan Adayı Hüseyin Yıldırım'ın sahneye çıkışı sırasında miting alanının yanında bulunan caminin minaresine çıkan bazı partililerin pankart açıp meşale yaktıkları görüldü. Ayrıca cami içerisinde bulunan bazı vatandaşların cami penceresinden mitingi takip ettikleri de dikkat çekti. Alkışlar arasında kürsüye gelen Bakan Bozdağ, konuşmasında CHP ve MHP'ye yüklendi. Her iki partinin liderlerine tepki gösteren Bozdağ, 30 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha birinci parti olacaklarını söyledi. Bozdağ konuşmasının ardından vatandaşlarla birlikte yaklaşık 200 metre yürüyerek partisinin ilçe teşkilatını ziyaret etti.
BAŞBUĞ'UN TAHLİYESİNİ DEĞERLENDİ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, parti binasında gazetecilerin sorusu üzerine, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'nun tahliye edilmesini değerlendirdi. Karar için, 'Hayırlı olsun' diyen Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Sayın Başbuğ'a geçmiş olsun diliyorum. Bizim hukukumuzda tutuklama istisnai bir tedbirdir. Ancak bazı davalarla ilgili ne yazık ki olağan bir tedbirmiş gibi uygulandığına hep beraber şahit olduk. Sayın Başbakanımızda, bizlerde daha önce bunlardan dolayı rahatsızlığımızı ifade ettik. Tabi son zamanlarda attığımız demokratikleşme adımları Türkiye'de önemli değişimlere neden oldu. İşte bireysel başvuru yolunu açmamız bunlardan birinin tanesiydi. Anayasa mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği karar TMK 10 ve CMK 250’ye göre görevli mahkemeleri kaldıran yasanın yürürlüğe girmesi eminim ki böyle bir sonucun ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Keşke daha önce Sayın Başbuğ tahliye edilmiş olsaydı hatta daha ötesi tutuksuz yargılanması yapılmış olsaydı daha iyiydi. Çünkü doğru olan tutuksuz yargılanmasıydı. Ülkemize büyük hizmetleri dokunmuş, Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir komutanın tutuklu yargılanması bana göre bir doğru bir şey değildi. O karar doğru bir karar da değildi. Ama maalesef mahkeme kararını değiştirmedi, bizim tutuklamayı sınırlayan düzenlemeler yapmamıza rağmen tutuklamayı somut olgulara dayandırmalı, gerekçe yazılmalı kararına rağmen hatta adli kontrol de üst sınırı kaldırarak tutuklama yerine adli kontrolün uygulanması ilişkin benim dahil başka arkadaşlarımızın açıklamaları oldu. Ama buna rağmen mahkeme kararını değiştirmedi. Tabi takdir mahkemenindir. Mahkemenin yerine geçerek kimse karar veremez. Ama kararların doğruluğu konusunda herkesin bir değerlendirme hakkı vardır. Biz geçmişte bunların yanlışlığını ifade ettik. Ben hayırlı olmasını diliyorum. Tekrar hiç kimsenin tutuklu yargılanmasını arzu etmediğimi buradan bir kez daha ifade etmek isterim."

MT,FY (EA/RT) (FOTOĞRAFLI)