BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan'ı eleştirirken, "Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen kadınları dikizliyor" sözlerine tepki göstererek, “İşin doğrusu böyle bir açıklamayı duyunca sanki kanım dondu derler ya insanlar, bende öyle oldu. Bir ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanının böylesi bir cümleyi nasıl kurabildiğini, nasıl bir ruh hali içerisinde böyle bir ifadeyi kullanabildiğini anlamakta zorlanıyorum” dedi. Bozdağ ayrıca başörtülü olarak parlamentoya gelecek olan kadın milletvekillerinin görevini yapmasına engel olamaya kimsenin gücü yetmeyeceğini söyledi.
İstanbul'dan helikopterle Edirne’ye gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i, Edirne Valisi Hasan Duruer karşıladı. Bozdağ ve Şahin’e seçim bölgesi Edirne’de bulunan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da eşlik etti. Başbakan yardımcısı Bozdağ ve iki bakan daha sonra Edirne Valiliği'ne geçti. Vilayette bakanları kurum müdürleri, partililer ve sivil toplum kuruluşu üyeleri karşıladı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, valilik makamında yaptığı açıklamada, Edirne’ye çeşitli incelemelerde bulunmak ve Roman vatandaşları ile bir araya gelmek için geldikleri söyledi.
Gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan'a yönelik, "Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen kadınları dikizliyor" sözlerinin hatırlatması üzerine Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "İşin doğrusu böyle bir açıklamayı duyunca sanki kanım dondu derler ya insanlar, bende öyle oldu. Bir ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanının böylesi bir cümleyi nasıl kurabildiğini, nasıl bir ruh hali içerisinde böyle bir ifadeyi kullanabildiğini anlamakta zorlanıyorum. Seviye çok alçak, ama alçaklıktan da öte çukur bir düzeyde. Buna cevap vermeyi de işin doğrusu kendi ahlakıma ve kişiliğime de yediremiyorum. Olacak bir iş değil. Hiçbir ahlak anlayışı insana bütün milletin gözünün içine baka baka yalan olduğunu bile bile söz söyleme hak ve yetkisini vermez. Sayın Kılıçdaroğlu çok açık ve net bir biçimde Türk milletinin gözünün içine baka baka Türkiye Cumhuriyetinin başbakanına iftira etmiştir. Çirkin üslubundan dolayı, insanı değerlerden, ahlaki anlayışlardan milletimizin sahip olduğu değerlerden yoksun yaklaşımından dolayı Sayın Kılıçdaroğlu’nu Edirne’den kınıyorum ve söyleyecek lafta bulamıyorum” dedi.
TBMM’DEKİ DOSYALARI HAKARET VE İFTİRADAN
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Kılıçdaroğlu ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde pek çok dokunulmazlık dosyası olduğunu da hatırlatarak, "Bu dosyalara baktığınız zaman bu dosyaların önemli kısmının hakaret ve iftira içiren suçlar nedeniyle meclise gönderildiğini görüyoruz. Onun için konuşurken, hakaretten, küfürden iftiradan başka bir cümle kuramıyorsa onun sepetinde başka bir şey yok. Ancak onlar var. Onları konuşabiliyor. Biz Sayın Kılıçdaroğlu ile küfür ve hakarette yarış yapamayız. Milletimizin değerleriyle milletimizin inançlarıyla kavga yapmada yarış yapamayız. Bu alanlardaki yarışların tamamının birincisi olur çünkü. Bu konuda onunla yarışacak değiliz.” diye konuştu.
BAŞÖRTÜLÜ VEKİLLERE KİMSE ENGEL OLAMAZ
Bir gazetecinin, başörtülü kadın milletvekillerinin parlamentoya girecek olmasına CHP’li bazı vekillerin tepki gösterdiği yönündeki soru üzerine Başbakan Yardımcısı BekirBozdağ, “TBMM bu millete ait bir meclistir. 76 milyon ferdinin iradesinin temsil edildiği yerdir. Bu milletin içerisinde başı açık, başı örtülü kadınlar vardır. Onların da mecliste temsilcilerinin bulunması en doğal hakkıdır. Eğer bir kadın milletvekili başını örterek parlamentoya girmek ve oradaki çalışmalara katılmak istiyorsa, bunu engelleyen anayasa veya içtüzük hükmü bulunmamaktadır. Bu alanda bir hürriyet vardır, bir serbestiyet vardır. Peki bugüne kadar neden olmadı derseniz, bu zihinlerdeki yasak nedeniyle olmamıştır. Türkiye’nin kuralları içerisinde yasak olmamasına rağmen kafaların içinde hep bir yasak var" dedi. 
Milletvekillerinden bazılarının başını örterek parlamentoya gireceğini açıkladıklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Gelirlerse bizim başımızın üstünde yeri vardır. Bu parlamento onların parlamentosudur. Başı açık bir kadın milletvekilinin parlamentoda bulunması ne kadar doğru ve hak ise, başı örtülü bir kadın milletvekilimiz parlamentoya gelmesi ve çalışmalara katılması o kadar doğru o kadar haktır ve normal bir şeydir. Anormal olan ise böylesi bir olay karşısında kara kara düşünerek nasıl bir çare ve çözüm bularak istişare yapmaktır. Esasında Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları günlerdir kara kara düşünüyorlar acaba başı örtülü bir hanım milletvekili gelirse biz ne yaparız ve hangi tür söylem ve eylemin içerisinde oluruz diye düşünüyorlar. Bugün bildiğim kadarıyla CHP’nin grup toplantısı var. Bu konuda müzakere edilecek. Sayın Kılıçdaroğlu başka yerde. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’ndan şunu beklerim işin doğrusu. Kaçak güreşmektense açık açık konuşmasını beklerim. Çağlayan mitinginde ‘Başörtüsün özgür biz bırakacağız benim adım Kemal’ demişti. Başka zamanlarda konuşuldu. Seçim zamanında başörtüsü dağıtıldı, çarşaflı hanımefendilere rozet takıldı. Eğer samimiyseniz bugün yapacağınız şey çok açıktır, bizim başörtüsü ile bir sorumuzu yoktur’ demelilerdir. CHP’nin genel başkanı hala bu itirafı yapmadı. Yarın milletvekili arkadaşlarımız parlamentoya gireceği ilişkin açıklamaları var. Parlamentoya geldikleri zaman koltuklar ve kürsü onlarındır. Her türlü çalışmalara katılacaklardır. Türkiye 1999’un Türkiye’si asla değildir. Orada kimse başı örtülü bir hanımefendinin vekillik görevini yapmasına engel olamaz ve buna da kimsenin gücü yetmez. Herkesin bunu da görmesi lazım. CHP’nin ve başkaların görmesi lazım ve kendilerine alıştırmaları lazım” dedi.
ŞAHİN’DEN KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de eleştirdi. Bakan Şahin, dün Cumhuriyetin 90’ncı yılının muhteşem bir törenle kutlandığını söyleyerek, "Demokratik Cumhuriyetin kazanımları en çok kadın haklarında olmuştur. Biz 10 yıldan beri kadının statüsünü yükseltmeye, kadını her alanda sosyal hayatın içerisinde tutmaya çalışan bir dönem ve 10 yıl yaşadık başbakanımızın liderliğinde. Dolayısıyla sizin ne dediğiniz halkın nazarındaki karşılığı ile alakalıdır. Anadolu’daki kadınlar ve ülkemizdeki kadınlar yapılanların hem hukuki noktada yapılanların ne olduğunu hem uygulamalarda kadının statüsünün nasıl yükseldiğini görmektedir. Ana muhalefet partisi başkanı eğer iktidar yolu arıyorsa onun yolu halkın gündemine gelmesi ve kadınların gözüyle Anadolu’ya ve Türkiye’ye bakabilmesidir. İftira ve fitne ile küçültücü cümlelerle iktidar olunmaz. Projelerle bizim yaptıklarımı nasıl yapacağını söylemekle iktidar olunur. Hala yanlış bir siyaset anlayışına devam ettiklerini düşünüyorum. Kadından sorumlu bir bakan olarak da bana bu soruya nasıl sordular denmesinden utanıyorum. Gerekli dersi zamanı gelince kadınlar verecektir” dedi.

FK(LK/AAA)(FOTOĞRAFLI)