BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, hükümetin Suriye meselesinde, söz sahibi olma hevesiyle öne atladığını ve Suriye konusunda hiç destekçisi olmadığını söyledi. Birleşmiş Milletler'in de Suriye konusunda seyirci olduğunu belirten Çayır, "Biz, bu meseleyi kendimiz çözebilmeliyiz. Buradaki komşularımız ile oturup konuşmamız gerek ve bu akan kanın bir an önce durdurulmasını için hükümet önderlik etmelidir" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Adıyaman'a gelen BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, partisinin il teşkilatını ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Çayır, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi. Libya ve bazı Arap ülkelerinde meydana gelen hadiselerin hükümetin kimyasını bozduğunu öne süren Remzi Çayır, Suriye konusunda Türkiye'nin kimseye ihtiyaç duymadan meseleyi tek başına çözebilmesi gerektiğini savundu.
Hükümetin Suriye konusunda Amerika ve Avrupa ülkeleri ile Birleşmiş Milletler'den medet umduğunu belirten BBP'li Çayır, şunları söyledi:
"Komşularımızla yapmakta olduğumuz ticari ve sosyal ilişkilerimizde neredeyse bazı ülkelerle kapılarımız bile kapalıydı. Hükümetin bu açılımını gerçekten doğru, isabetli, ülkenin ve bu coğrafyanın şartlarına uygun bir açılım. Politika olarak doğru bulduk. Ne yazık ki; çok geçmeden Libya’da ve bazı Arap ülkelerinde meydana gelen hadiseler, hükümetin kimyasını bozdu. Arap baharı adı altında Tunus’ta başlayan bu ceriyan, Libya’da devam etti. Sıra Suriye’ye geldiğinde hükümet ne yazık ki; Libya’da geç kaldım ön safta yer almalıydım. Libya’da bir takım söz sahibi olmalıydım hevesini, Suriye’de uygulamaya kalkınca öne atladı. Arkasını bir döndü baktı ki; kimse kalmamış. Obama 'Seçimim var' diye kendi ülkesine döndü. Fransa Cumhurbaşkanı ülkesine döndü. Avrupa Birliği kayıtsız kaldı. Birleşmiş milletler ise olup bitenler karşısında seyirci oldu. Hükümet bu anlamda birleşmiş milletlerden medet umuyor. Amerika’dan medet umuyor ve Avrupa bileğinden yardım diliyor. Birleşmiş milletlerdeki daimi üyeler yani veto hakkı olanlar ne yazık ki; yapılan zulmü görmek yerine kendi çıkarlarının doğrultusunda hareket etmektedirler. Amerika’nın evet dediğinde Rusya hayır diyor. Rusya’nın evet dediğine Amerika hayır diyor. Dolayısıyla biz bu meseleyi kendimiz çözebilmeliyiz. Buradaki komşularımız ile oturup konuşmamız gerek ve bu akan kanın bir an önce durdurulmasını için hükümet önderlik etmelidir."