BAŞBAKAN Yardımcısı Beşir Atalay, paralel yapının hedefinde çözüm süreci olduğunu belirterek, "Yayın organlarına falan bakın, bu çözüm süreci onları da çok rahatsız ediyor. Dolayısıyla onlar da bu koalisyonun içine katıldılar. Çözüm süreci bizim açımızdan şu anda devletimizin, hükümetimizin önündeki en önemli projedir. En önemlilerinden biri demiyorum, en önemli projedir ve biz bunu kararlı bir şekilde sürdürüyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Şırnak'ta Şehr-ı Nuh Otel'de verilen kahvaltıda, kanat önderleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi. Atalay, 30 Mart'ta yapılacak seçimin, ulusalcılar ile çözüm sürecine karşı olanların referandumu olduğunu belirterek Atalay, şöyle dedi:
"Bu seçim bizim demokrasi mücadelemizle eski Türkiye özlemcilerinin bir referandumudur, çözüm süreci karşıtlarıyla, ulusalcıların, Türkiye'nin ilerlemesini, büyümesini durdurmak isteyenlerle, koalisyonla, AK Parti'nin bir referandumudur. İşte seçim o hale dönüşmüştür ve bütün vatandaşlarımız bu seçimi bütün bu yönleriyle iyi değerlendirsinler. Şimdi bakın partiler, birbiriyle koalisyon yapıyor, ittifak diyorlar ki, 'orada AK Parti'nin karşısında kim güçlü? MHP. Hepimiz ona verelim. Başka şehirde CHP, MHP'liler de ona versin.' Hiçbir araya gelmeyecek partiler, bir araya geliyor, bir de yeni bir siyasi aktör çıktı. İşte paralel yapı dediğimiz, seçim alanlarında şu anda onlar siyasi partilerden daha çok çalışıyorlar, ev ev geziyorlar. Çünkü onların da hedefinde en başta çözüm süreci var. Yayın organlarına falan, bakın bu çözüm süreci onları da çok rahatsız ediyor. Dolayısıyla onlar da bu koalisyonun içine katıldılar. Çözüm süreci bizim açımızdan şu anda devletimizin, hükümetimizin önündeki en önemli projedir. En önemlilerinden biri demiyorum, en önemli projedir ve biz bunu kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Çözüm sürecini zedeleyecek tek bir cümle bizden duymazsınız, çok dikkatliyiz" dedi.
BDP ORTALIKTA DOLAŞIYOR
BDP'nin de bu bölgede kendini şiddetten kurtaramayacağını savunan Atalay, "BDP ne şehir yöntebilir, ne devlet yönetebilir. 60'lı ve 70'li yılların siyasi jargonuyla, öyle ortalıkta dolaşıyorlar. Sırtını şiddete dayayanlar, siyaset yapamazlar. Niye kuru ideoloji, sonu olmayan dipsiz iddialar uğruna, altı boş özerklik kavramları ile seçime gidelim?" diye konuştu.

EK(GG/AAA)(FOTOĞRAFLI)