BAŞBAKAN Erdoğan, devlet yurtlarıyla ilgili yaptığı açıklamada; " Biz sorumluluk makamında olan muhafazakar bir demokrat parti olarak, bu ülkede anne babaların çocukları bize emanettir. Biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsade etmedik, müsade etmiyoruz. Biz buna da kesinlikle müdahil olduk, şu anda yurtlarımızda bu şekilde kızlarımızın, erkek öğrencilerle ayrıştırılması çalışmalarını hızlıca devam ettiriyoruz. Şu ana kadar da yüzde 75 oranında da bunu gerçekleştirdik" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Kızılcahamam'da yapılan toplantıların dışarıya yanlış ve eksik sızdığını dile getiren Erdoğan; "İstişare toplantımızı şehirden uzak, izole yani dışarıyla kapalı bir ortamda yapmamızın nedenleri var. Toplantının tam bir özgürlük, serbestlik ortamında gerçekleşmesi için 2 gün boyunca dışarıyla bağlantımızı kesiyoruz. Buna rağmen, içeride konuşulan konuların dışarıya sızdırıldığını, üstelikte maalesef eksik ve yanlış sızdırıldığını görüyor ve buna üzülüyoruz. Basında istişare toplantımızda konuşulduğu söylenen bazı konular yer aldı. Ben karakteri itibariyle farklı bir siyasetçiyim. Ve bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim. Ne yapıyorsak inanarak yaparız, ne söylüyorsak arkasında durarak söyleriz. Bu ülkede Başbakanlık görevini bu millet bize verdi. Ve şunu da unutmayalım ki biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Ve partimiz olarakta neler yaptığımızı, yapmamız gerektiğini de biliriz. Kimsenin yaşam tarzına karışmadığımızı, karışmayacağımızı hep söylememize rağmen, birçok yerde 'Yaşam tarzımız şöyle değiştirildi, böyle değiştirildi' gibi ithamlarla da karşı karşıyayız. Ben 4,5 yıl İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. 11 yıldır Türkiye'yi yönetiyoruz. 11 yıllık şu dönemde, AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti? Bu ülkede zulme uğrayan hep muhafazakar kesim olmuştur. Biz sorumluluk makamında olan muhafazakar bir demokrat parti olarak, bu ülkede anne babaların çocukları bize emanettir. Biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsade etmedik, müsade etmiyoruz. Dünyada, eğitim-öğretim psikoloji içinde bile, bunun verimlilik açısında izahı yapılamaz. Biz buna da kesinlikle müdahil olduk, şu anda yurtlarımızda bu şekilde kızlarımızın, erkek öğrencilerle ayrıştırılması çalışmalarını hızlıca devam ettiriyoruz. Şu ana kadar da yüzde 75 oranında da bunu gerçekleştirdik" diye konuştu.
"VALİLİK, EMNİYET İHBARLARI DEĞERLENDİRİR"
Başbakan Erdoğan, bazı yerlerde yurtların ihtiyaca cevap veremediğini söyleyerek şunları söyledi; "Yurtlar ihtiyaca cevap vermediği için, evlerde kalma noktasında sıkıntılar yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerini, emniyete, valiliklerimize gelen istihbari bilgiler var. Bu istihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye biz bu ihbarları bir kenara atamayız. Valiliklerimiz de emniyet teşkilatımız da bu tür ihbarları değerlendirir ve bunların üzerine gider. Peki bunlar nereden geliyor? Aynı apartmanın içinde bakıyorsunuz ki daire komşuları bu tür şeylerin ihbarını yapıyor. Çünkü buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her tür şey olabiliyor. Ondan sonra anneler babalar feryat ediyor 'Devlet nerede?' diye. Devletin burada olduğunu anlatmak için bu adımlar atılmaktadır ve atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar, bir muhafazakar demokrat iktidar olarak bizler müdahil olmak durumundayız. Bu yaşam tarzına müdahale değildir. Kimse bunu bu şekilde yorumlamasın. AK Parti'nin kimliğinde, programında böyle bir sorumluluğun altına girmek yok. Bunu bu şekilde ilan ediyorum."
"IMF'YE BORÇ VEREBİLİRİZ"
Türkiye'nin IMF'yle borç verebileceğini açıklayan Erdoğan, "Uluslararası Para Fonu'yla görüşmeler tamamlandı, IMF'nin Türkiye'den 5 milyar Dolar borç alabilmesi için bu imkanı kendilerine sağladık. Gerektiğinde IMF bu borcu Türkiye'den alacak. Yani o borçlu olacak biz alacaklı. DSP-MHP-ANAP iktidarında IMF'ye olan borç 23,5 milyar Dolar'dı. 14 Mayıs itibariyle biz borcumuzu sıfırladık ve şimdi borç verir duruma geldik" dedi.
"KÜÇÜK AMA BİZİM OLSUN' DİYORLAR"
Muhalefete yüklenen Erdoğan; "Bizdeki muhalefeti yakından tanıyorsunuz. Bunlarda; plan, proje, çözüm önerisi yok. Sandıkta rekabet kültürü hiç yok. 11 yıldır bütün temennileri ülkenin başarısız olması, böylece iktidarın yıpranması üzerine kurulu. Terörün bitmesini bunun için istemiyorlar. Olimpiyatların Türkiye'ye gelmemesine memnun oluyorlar. 'Türkiye bizim olsun da ne olursa olsun' anlayış bu. Küçük olsun ama bizim olsun diyorlar. Eski Türkiye'de belirli zümrelerin işi tıkır tıkır yürüyordu, ama halk kan ağlıyordu" diye konuştu.
"BAŞI AÇIK OLANLAR HANGİ HAKKI KAYBETTİ?"
'Kadınları başı örtülü, başı açık diye ayrımcılığa tabi tutan hiçbir zaman biz olmadık' diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; "Her zaman ifade ediyorum, bizim için önce insandır, candır. Bizden önce gelen iktidarlar kadınımızı başı açık - başı örtülü diye ayrıma tabi tutmuştur. Başı örtülü olan okulların kapısında geri çevrilmiştir, kamudan geri çevrilmiştir. Bu ayrımcılık değil miydi? Onlar can değil miydi, bunlar bu ülkede olmadı mı ? Şu anda anamuhalefet çıkmış 'işte bak normalleşmeyi sağladık' Ne sağladınız, sizin iktidarlarınızda bunlar yaşandı. Bunların hak hukuk gibi bir anlayışı yoktur. Bugüne kadar hepsinin hakkını savunduk, savunacağız. Başı örtülü olarak okumanın, çalışmanın, siyaset yapmanın önünü açarken hiç kimseye imtiyaz sağlamıyoruz. Bize 'başı açık olanların da haklarını savunacak mısın?' diye soruyorlar. Çok ayıptır, 11 yıllık iktidarımızda başı açık olanlar acaba hangi hakkını kaybetti. Şu hakkı kaybetti desinler, biz o hakkı da verelim. Biz bu güne kadar böyle bir ayrımın tarafı olmadık."
Başbakan Erdoğan, yerel seçim çalışmalarına başladıklarını belirtti. Erdoğan, aday belirlerken bir çok kriteri dikkate aldıklarını belirterek, yaklaşık 6100 başkan aday adayı olduğunu söyledi. Erdoğan, belediye meclis ve il genel meclis üyelikleriyle ilgili başvuru süresini 1 Aralık'a kadar uzattıklarını açıkladı.