İsmail AKDUMAN- Yaprak KOÇER- Hakan ÇELİKBAŞ- İlker AKTAŞ/SAMSUN, () - SAMSUN’da Cumhurbaşkanı adayı olarak ilk mitingini düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi birileri şunu diyebilir, 'Cumhurbaşkanı makamı yol yapma makamı, havalimanı yapma makamı değildir.' Cumhurbaşkanı makamı havalimanlarını da, yolları da takip eder, milletin birliğini, bütünlüğünü de takip eder. Cumhurun başı olacaksın yan gelip yatacaksın, böyle bir şey olur mu? Durmak yok yola devam" dedi.
27 Mayıs darbesini yapanların Samsun'lu olan Ali Fuad Başgil'in Cumhurbaşkanı adayı olmasını silah tehditiyle engellediğini ifade eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk mitiginimizi Samsun'da yapmamız bir tesadüf değil. Bilinçli olarak seçtik. Samsun Ali Fuad Başgil gibi bir yürekli bir insanı yetiştirdi. Samsun demokrasinin, özgürlüklerin, milli iradenin yanında oldu. 10 Ağustos kutlu başlangıcının hakkını verecek. Ali Fuad Başgil'e yapılanların hesabını sandıkta soracak" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanı adayı olarak ilk mitingini Samsun’da düzenledi. Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan miting öncesi geniş güvenlik önlemleri alındı. Miting öncesi başlayan sağanak yağış, zaman zaman hem güvenlik güçlerine, hem de vatandaşlara zor anlar yaşattı. Alana girişte görevliler tarafından Türk bayrağı, Ak Parti bayrağı, şapka, üzerinde Başbakanın fotoğrafının bulunduğu tişörtler dağıtıldı. 
50 BİN KİŞİYE HİTAP ETTİ
Saat 16.20’de eşi Emine Erdoğan ile birlikte Çarşamba Havalimanı’na inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada Vali Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Daha sonra karayolu ile mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na gelen Başbakan Erdoğan, alanı dolduran yaklaşık 50 bin kişiye hitap etti.
KUTLU YOLCULUĞU SAMSUN'DAN BAŞLATIYORUZ
Samsun'dan yeni bir tarihi yolculuğa çıktıklarını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Büyük başlangıçların şehri Samsun'dan biz de yeni büyük bir başlangıç, ilk adımı atıyoruz. 95 yıl önce olduğu gibi bugün de Samsun'dan bismillah diyoruz. Türkiye adına millitemiz adına kutlu bir yolculuğu Samsun'dan başlatıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Samsun'dan çıktığımız bu yolculuk, ülkemiz, milletimiz, demokraksimiz için hayırlara vesile olsun" dedi.
TEHDİTLERDEN KORKMAYACAĞIMIZI BİLMİYORLARDI
2007 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin 10'uncu Cumhurbaşkanının süresinin dolduğunu hatırlatan ve 11'inci Cumhurbaşkanını seçmek için hazırlıklara başladıklarını vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "TBMM'de en fazla milletvekiline sahip bir parti olarak Ak Parti olarak adayımız şu anki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ü sunduk. Her şey anayasaya, yasalara uygundu. Daha önce Turgut Özal, Süleyman Demirel,  Ahmet Necdet Sezer nasıl seçildiyse aynen onların seçilme şartlarına uygun olarak Abdullah beyi sunduk. Ne yazık ki her türlü hileye başvurdular. Dediler ki 367. 367 ile önümüzü kesmek istediler. Hukuku çiğnediler, Cumhurbaşkanı seçmemizi engellediler. 367 diye bir şart getirdiler. O gün bunları çok konuştuk. Özal da, Demirel de, Sezer de böyle bir şey var mıydı? Yok. Ama biz adayımızı çıkarınca hemen bu engeller geldi. Bir de bildiri yayınladılar. Güya bizi tehdit edecekler. Ama biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Bu kadronun bu tür tehditlerden korkmayacağını bilmiyorlardı. Bu hukuksuzluğa boyun eğmedik. Kaderimize razı olup siğneye çekmedik. Milletin emanetini, demokrasiyi katledenlere teslim etmedik. Hemen erken seçim kararı aldık. Millet sandıkta sözünü söylesin dedik" diyerek şöyle devam etti:
İLK KEZ CUMHURBAŞKANINI SİZLER BELİRLEYECEKSİNİZ
"Sonuç ne oldu. 2002'de millet bize yüzde 34 oy vermişti. 2007'de o seçimlerde daha güçlü sahip çıktı. Yüzde 47 oranında oy verdi. Hukuksuzluk yapanlar, zorbalığa özenenler, 2007'de milletten gereken dersi aldılar. Hemen Anayasa değişikliğie gittik. Dönemin Cumhurbaşkanından geri döndü. Bir kez daha Mecliste oyladık. İkinci kez reddedemeyeceği için Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulundular. Mecburen değişikliği halk oylamasına götürdük. Sizin takdirinize sunduk. Cumhurbaşkınını halk seçecek dedik. Cumhurbaşkanları 5+5 olmak üzere iki dönem görev yapabilir dedik. Yüzde 69 oranında evet dediniz. O Anayasa değişikliğini kabul ettiniz. Türkiye'de yeni dönemi başlattınız. 10 Ağustos'ta ilk seçim gerçekleşecek. Artık vekiller değil, asıllar yani millet Cumhurbaşkanını seçecek. İlk kez Cumhurbaşkanını, başkanını, devletin başını cumhurun reisini, başkomutanı sizler belirleyeceksiniz."
İNÖNÜ SİLAH ZORUYLA CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ
Gazi Mustafa Kemal'den sonra her Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin büyük hadiselere, büyük kaoslara, krizlere yol açtığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdogan, "Gazi Mustafa Kemal, 10 Kasım 1938'de öldü. 11 Kasım 1938'de askerler TBMM'yi kuşattılar. TBMM'ye ne dediler, 'Ya İsmet İnönü'yü seçersiniz ya da Meclisi kapatırız' dediler. İnönü silah zoruyla, tehditle cumhurbaşkanı seçildi. 1961'de, 27 Mayıs darbesini yapanlar zorbalıkla, milletvekillerini tehdit ederek Cemal Gürsel'i seçtirdiler. Ali Fuad Başgil, Samsun Çarşamba'da doğmuş. 1961 seçimlerinde bağımsız senatör seçilmiş. Cumhurbaşkanlığına aday oldu. Darbeyi yapanlar ve destekleyen CHP, onun cumhurbaşkanı olmasını istemedi. Bu CHP'nin geçmişi karanlıktır, karanlık. Ankara'da başbakanlığına çağırdılar Ali Fuad Başgil'i. Bir general onu tehdit etti. Tabancasını çıkartıp masanın üzerine koydu. Bu millet neler gördü neler. Mecburen adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. İsviçre'ye gurbete gitti" diye konuştu.
Bütün bu tartışmalara, engellemelere rağmen 75 yıldır devam eden bu tartışmalara son vererek, gündemden kaldırarak bizzat halkın cumhurbaşkanı seçmesini sağladıklarını ifade eden Başbakan Erdogan, "Bu ükede vekilleri sizler seçiyorsunuz. Sizin seçtiğiniz vekiller yoluyla hükümetler belirleniyor. Cumhurun reisini, başkanını da belirlemek sizin hakkınız. Devletin en tepesindeki makama kimin geleceği, elinde silah olanların değil, güç olanların, seçkinlerin, para babalarının değil, bizzat milletin uhdesindedir. Bugüne kadar sizlerin cumhurbaşkanı seçmenize izin vermediler. Çünkü onlar millete güvenmediler, itibar etmediler" dedi.
BİZ MİLLETİN TARAFINDAYIZ, DEVLETİN DEĞİL
Ayrımları ortadan kaldırdıklarını, artık devletle milletin kucaklaştığını söyleyen Erdoğan, "Biz milletin tarafında olduk. Onlar devletin tarafı oldular. Bir taraf olan bertaraf olur. Biz milletin tarafındayız. Devletin değil. Onun için ne diyoruz ki, insanı yücelt ki devlet yücelsin. Devlet ile millet birbirini yaşatma üzerine, tehdit üzerine değil. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı uyum içerisinde, koordinasyon içerisinde, Türkiye'yi idare edecek, uçaracak. Sayın Gül ile 7 sene başka bir performans sergiledik. Bunu daha önce yakalamış olsaydık Türkiye bugün çok farklı yerde olabilirdi. Bundan sonraki süreçte millet çok daha farklı bir boyuta ulaşacak. CHP en başından milli iradenizin karşısında oldu. Hiçbir meselede halkın taleplerini önemsemedi. Halkın seçtiği iktidarlar karşısında her zaman devletin, statükonun yanında yer aldı. Halk oylamasında değişikliğe hayır diyerek halkın cumhurbaşkanı seçmesini engellediler. Şimdi bunlar hangi yüzle halkın karşısına çıkacak. Siz halkı reddettiniz ya, nasıl olur da halktan oy isteyeceksiniz. Bunlar hep halkın efendisi olduklarını iddia ettiler. Biz halkın hizmetkarı olduğumuzu söyledik. 1938'de başlattıkları millet düşmanlığını bugüne kadar taşıdılar. CHP, Cumhurbaşkanlığı siyasetin dışından olsun dedi, yanına MHP’yi de aldı, bazı zavallı figürleri de aldı. CHP ve MHP cumhurun reisini seçmenin değil, statükoya bekçi seçmenin derdindeler" dedi.
YOLCULUĞUMUZ DEVAM EDECEK
Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde ülkeye ve millete hizmet etmeyi sürdüreceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Şimdi birileri şunu diyebilir, 'Cumhurbaşkanı makamı yol yapma makamı, havalimanı yapma makamı değildir.' Kusura bakmasınlar. Cumhurbaşkanı makamı havalimanlarını da, yolları da takip eder, milletin birliğini, bütünlüğünü de takip eder. Cumhurun başı olacaksın yan gelip yatacaksın, böyle bir şey olur mu? Durmak yok yola devam. Yolculuğumuz devam edecek. Türkiye 12 yıl boyunca nasıl neformlar yaptıysak, Cumhurbaşkanlığı süresince daha yüksek hedeflere doğru yürüyüşe devam edeceğiz. 2023 hedeflerimiz halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile daha güçlü şekilde devam edecek" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
SAMSUN'U BİLİNÇLİ SEÇTİK
"Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk mitiginimizi Samsun'da yapmamız bir tesadüf değil. Bilinçli olarak seçtik. İlk sıraya koyduk. Samsun 1930 yılındaki seçimde CHP karşısındaki bağımsız adaya yüzde 80'in üzerinde oy verdi. Samsun Ali Fuad Başgil gibi bir yürekli bir insanı yetiştirdi. Samsun demokrasinin, özgürlüklerin, milli iradenin yanında oldu. 10 Ağustos kutlu başlangıcının hakkını verecek. Ali Fuad Başgil'e yapılanların hesabını sandıkta soracak. Sizlerden ricam, 10 Ağustos'ta mutlaka sandığa gitmenizi, iradenizine sahip çıkmanızı istiyorum. Tatilde olanlar varsa arayın bulun. Muhakkak gelsin. Seçmen kütüklerini kontrol edin. Gençler unutmayın. Hanım kardeşleriniz sakın ha unutmayın, bize sahip çıkın. Beyler sahip çıkın. Türkiye'de 10 Ağustos'ta tarih yeniden yazılacak. Sizler yazacaksınız. Mührünüzü vuracak yeni Türkiye'yi daha güçlü inşa edeceksiniz. Bazıları farklı dedikodular çıkarıyor. Ben aranızdan ayrılmıyorum. Mola vermiyorum, dinlenmeye çekilmiyorum. Tam tersine sizlere, aziz milletime, ülkeme daha iyi hizmet edebilmek için bir üst makama aday gösteriliyorum. Birlikteliğimiz, beraberliğimiz, yol arkadaşlığımız, muhabbetimiz aynı şekilde devam edecek. Yine bir arada devem edeceğiz Her saniyemizi, başbakanla, bakanlar bürokratlarlar bir arada geçirecek, milletimize hizmetle geçireceğiz. Biz o makamaları istirahat makamı olarak görmedik, sorumluluk mesuliyet makamları olarak gördük. Türkiye'yi ayağa kaldırmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi çok daha büyüteceğiz."

FOTOĞRAFLI