PASİFİK İnşaat tarafından hayata geçirilen Ankara'nın ofis, rezidans ve alışveriş merkezi özelliklerine sahip ilk karma kullanımlı projesi Next Level, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla hizmete girdi. Başbakan Erdoğan, "Nasıl ki 90 yaşındaki bu Cumhuriyet, belli bir zümrenin değil, 76 milyonun Cumhuriyeti ise bu şehir de belli bir zümrenin belli bir mahallenin ilçenin değil bu şehirde yaşayan 5 milyonun şehridir. Biz yol yaparken bir kişiye, üç kişiye beş kişiye değil Ankara’da yaşayan 5 milyon kişiye yapıyoruz" dedi.
Pasifik İnşaat tarafından hayata geçirilen Ankara’nın ofis, rezidans ve alışveriş merkezi özelliklerine sahip ilk karma kullanımlı projesi Next Level, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla hizmete girdi.
Açılışta konuşan Başbakan Erdoğan, “Kendisi için demokrasi isteyenler, çoğunluğun iradesini hiçe sayabiliyor. Ben istemiyorum yapmayacaksın demek demokratik bir tavır, özgürlükçü bir tavır değil, baskıcı, otoriter, bencil ve faşizan bir tavırdır. Ben yaptım oldu tavrı, ne kadar yanlış ise, ben istemiyorum tavrı da o kadar yanlıştır, faşizandır. Nasıl ki 90 yaşındaki bu Cumhuriyet, belli bir zümrenin değil, 76 milyonun Cumhuriyeti ise bu şehir de belli bir zümrenin belli bir mahallenin ilçenin değil bu şehirde yaşayan 5 milyonun şehridir. Biz yol yaparken bir kişiye, üç kişiye beş kişiye değil Ankara’da yaşayan 5 milyon kişiye yapıyoruzö dedi.
BAŞBAKANIN HAYALİ
Kentsel dönüşümün öneminine değinen Başbakan Erdoğan,“Bir hayalimi sizlerle açıkça paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki Ankara’da Türkiye Büyük Milet Meclisi’nin penceresinden Kızılay’a doğru baktığımızda Ulus’u, eski meclis binasını Ankara Kalesi’ni görebilelim. Arada da sadece yeşil alanlara parklara, yayaların rahatça dolaşabildiği geniş bulvarlara sahip olabilelim. Ankara’nın başkent oluşundan sonraki yıllarına baktığımızda aslında planlamanın böyle yapıldığını da görürsünüz. Burada öyle bir anlayış, zihniyet devreye girdi ki Ankara plansız bir şehirleşmeye maruz kaldı. Şehrin en merkezi yerlerine konutlar, iş merkezleri yapılmış, çok yoğun bir yapılaşma yaşanmış, Ankara ciddi şekilde yara almıştır. Şu aşamadan itibaren oradan o yoğunluğu almak, o yapılaşmayı sökmek artık kısa ve orta vadede zaten mümkün değil. İmkansız hale geldi. Öyle tahribatlar yıkımlar vardır ki birkaç saniye sürer veya birkaç yıl sürer. Allah göstermesin tabi ki depremler falan herhalde beklemeyiz böyle bir şeyi de talep edemeyiz. Ancak böyle bir şey olduğu zaman yerle yeksan olur o zaman yeni bir adımı yeni bir yapılaşmayı burada başlatabilirsiniz. İşte o tahribatı, yıkımı telafi etmek on yılları, yüz yılları alabilir. Burada da belki bunlar bir hayal olarak kalabilir. Ama bu adımları atmanın en önemli kararı olan kentsel dönüşüm ve değişimi burada vurgulamak istiyorum. Burada Çevre Şehircilik Bakanlığımız ve belediyeler kararlı bir yürüyüşün adımlarını atmaktadırlar. Biz şu anda büyük şehirlerimizde işte tarihin tortusu olan böyle büyük bir sorunu yaşıyoruzö diye konuştu.
“ANKARA BU ŞEHİRDE YAŞAYAN 5 MİLYONUN ŞEHRİDİRö
Nüfus artışına bağlı olarak ortaya çıkan sorunlara değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Nüfus artarken refah seviyesi artarken, trafikteki araç sayısı hızla artarken şehirlerimizi yaşanabilir bir hale getirmeni meşakkatli bir mücadelesini veriyoruz. Şunu açık yüreklilikle konuşalım. Trafik sıkıştığında 5 dakika trafikte beklenildiğinde haklı olarak herkes rahatsız oluyor. Ama bazıları hem trafikte rahatsız oluyor hem yeni yol inşa edilirken rahatsız oluyor. Elektrik 5 dakikalığına yarım saatliğine kesildiğinde rahatsız olanlar, aynı anda baraj yapılmasına nükleer santral yapılmasına da tepki verebiliyor. Hem kendi aracında tek başına seyahat edip hem de trafiğin sıkışmasından şikayet edenler olabiliyor. Altındaki arabasıyla çevresine verdiği rahatsızlığı hiç hesap etmeyenler, akmayan bir trafiğin, çevreye, insan ve ekonomiye verdiği zararı hiç dikkate almayanlar bakıyorsunuz, yol yapılırken çevreciliği hatırlayabiliyor. Kendileri için özgürlük isteyenler, kendileri dışındaki çok daha büyük bir kitlenin özgürlük taleplerine karşı çıkabiliyor. Kendisi için demokrasi isteyenler, çoğunluğun iradesini hiçe sayabiliyor. Ben istemiyorum yapmayacaksın demek demokratik bir tavır, özgürlükçü bir tavır değil, baskıcı, otoriter, bencil ve faşizan bir tavırdır. Ben yaptım oldu tavrı, ne kadar yanlış ise, ben istemiyorum tavrı da o kadar yanlıştır, faşizandır. Nasıl ki 90 yaşındaki bu Cumhuriyet, belli bir zümrenin değil, 76 milyonun Cumhuriyeti ise bu şehir de belli bir zümrenin belli bir mahallenin ilçenin değil bu şehirde yaşayan 5 milyonun şehridir. Biz yol yaparken bir kişiye, üç kişiye beş kişiye değil Ankara’da yaşayan 5 milyon kişiye yapıyoruz.ö
“SANDIKTAN NE ÇIKARSA ÖPER BAŞIMIZA KOYARIZö
Çevre konusunda duyarlı olduklarını, Ankara’da kişi başına düşen yeşil miktarının arttığını belirten Başbakan Erdoğan, “Yeşil konusunda bizimle hiç kimse rekabet edemez. Ankara’da 19 yıl önce kişi başına düşen yeşil miktarı sadece 2 metre kareydi. Şu anda Ankara’da kişi başına düşen yeşil miktarı 19 metre karedir. Bizi yeşile, çevreye, tabiata adete hasım gibi göstermek herhalde çok büyük adaletsizlik olur. Yapılan eleştirilerin, yapılan eylemlerin ardında çevre duyarlılığı böyle bir şey yok. Farklı bazı niyetlerin olduğunu biz de görüyoruz. Aziz milletimiz de çok iyi görüyor. Beş ay sonra sandık kurulacak. Kimin ne meselesi varsa orada halleder. Sandıktan ne çıkarsa öperiz başımıza koyarız. Ona saygı duyarız. Milli irade karşısında herkes boynuna eğmek, milletin takdirine saygı duymak zorundadırö şeklinde konuştu.
AVM'nin isminin Türkçe olarak değiştirilmesini isteyen Başbakan Erdoğan patent konusunda yardımcı olacağını da söyledi.
  (HT)