CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, özgürlüğünün yarım olduğunu, hapiste bulunan yurtseverler serbest kaldığında kendini özgür hissedeceğini söyledi.
CHP'nin Mersin'in Tarsus Belediye Başkan Adayı Haluk Bozdoğan'ın Yarenlik Alanı'ndaki seçim bürosunun açılışına CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Macit Özcan ile partililer katıldı. Seçim bürosu önünde kalabalığa seslenen Balbay, konuşmasında 17 Aralık operasyonunda tutuklanan herkesin serbest kaldığını hatırlattı. Özgürlüğünün yarım kaldığını belirten Balbay, "Sizlerin vicdanında kabul görmeyen davalar nedeniyle şu anda hapiste bulunan tüm yurtseverler serbest kaldığı gün kendimi özgür hissedeceğim. Şu anda ben sizlere gelirken yolda haberleri dinledim. Yolsuzluklar nedeniyle tutuklanan bakan çocukları, malum Rıza dahil, herkes serbest bırakılmış. Şu anda evlerdeki milyonları sıfırladıkları gibi, cezaevindeki yandaşlarını da sıfırlamış durumdalar. Ben de tutuklamaların acısını çekmiş 5 yıl zindan da kalmış bir kişi olarak, intikam duygusuna kapılmadan, insanların tutuksuz yargılanmasından yanayım. Ama biraz önce söylediğim gibi Tuncay Özkan'lar, Yalçın Küçük'ler, Deniz Yıldırım'lar yıllarca tutuklu kalırken bu davadan, soruşturmadan tutuklu bulunanların hemen serbest bırakılması toplum vicdanını yaralamıştır. Bu bir zulümdür" dedi.
ADALET BAKANI YARGIYA KARIŞIYOR
Tarsus'ta ilk konuşmayı yaptıktan sonra birçok vatandaşın yanına gelip sorular sorduğunu kaydeden Balbay, "Bana Silivri'de ki kalanlar ne zaman çıkacak, onlar ne zaman özgürlüğüne kavuşur diye soru sordular. Kafamızda soru işaretleri varken, yolsuzluklar nedeniyle tutuklanan herkes serbest bırakıldı. Uzun tutukluluğun acısını yaşamış birisi olarak her ne olursa olsun bende prensip olarak tutuksuz yargılamaktan yanayım ama bazılarını yıllarca hapiste tutup bazılarına 2 ay hapsi çok görmek en hafif anlatımla katmerli bir zulümdür. Hükümetin Adalet Bakanı yargının işine karışmadığını söylemiş. Hepiniz gülümsüyorsunuz. Yolsuzluk operasyonu ile ilgili bütün savcıları ve hakimleri değiştirdiler, bütün kolluk güçlerini değiştirdiler, bütün tapelerin imha edilmesine karar verdiler ve ardında da biz yargıya karışmıyoruz diyorlar. Bu her şey bir yana Türk halkını aptal yerine koymaktır. Bu gün 2 aylık tutukluluğu uzun sayıp özgürlüğüne kavuşanlar varken, ben Mustafa Balbay olarak tam 3 bin saat hakim karşısında durmuşum. Kabaca hesapladım, tam 3 bin saat. Her şey bir yana mahkeme karşısında insanı yormak işkencedir diye uluslar arası bir karar var" diye konuştu.
Partililere hapishane günlerinde yaşadıklarından bazı anekdotlar aktaran Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Kendime derdim ki, 'Balbay özgürlük ne zaman gelir? Bu sorularda hep kendime şu yanıtı verirdim. 'Gelinen noktada senin ne zaman özgür olacağın önemli değil, demir parmaklıkların ardından ne zaman çıkacağın önemli değil, nasıl çıkacağın önemli. Dimdik çıkmalısın seni sevenlerin karşısında dimdik durmalısın.' Bizleri yıllardır demir parmaklıklar ardında tutarken pek çok amaç vardı. Bu ülkede pek çok aydın, pek çok yurtsever katledildi. Ama onları yok edemediler. Şimdi size sorsam, aramızda mı diye eminim haykırarak aramızda diyeceksiniz. Katledilen arkadaşlarımızı öldürdüler ama ruhlarını yok edemediler. İşte bunun karşılığında düşündüler ki artık biz yurtseverleri katletmeyelim. Çünkü ruhlarını öldüremiyoruz. Dediler ki biz bunları tutuklayalım, bedenleri hapse dayanamaz 6 ay sonra pişman olurlar. Nerden düştük derler ve itirafçı olmak isterler. Biraz nazlanırız çıkmak için her şeyi yaparlar, ondan sonrada ruhları ölmüş olur diye düşündüler ve bizleri sevgili kardeşlerim bizim ruhlarımızı bedenlerimizin katili yapmak istediler. Ama başaramadılar ve başaramayacaklar."
Açılışın ardından Antik Sahaf Kitapevi'nde okuyucularıyla buluşan Balbay, kitaplarını imzaladı.

TD(AŞ/BK/AK) (FOTOĞRAFLI)