MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, üniversiteli kız- erkek öğrencilerin aynı evde kalmalarıyla ilgili açıklamasını değerlendirdi. Toplum içinde yaşayanların belirli kurallara uyması gerektiğini belirterek Yılmaz, ''İnsanlar toplum içinde yaşar. Tek başına yaşayan olur mu, dağda yaşayan olur mu? Tek kişilik Allah’a mahsustur. Medeni olmak, şehirli olmaktır. Şehirde yaşayanlar, toplum içinde yaşayanlar, belli bir kurala tabi olmak zorunda'' dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Somuncu Baba Külliyesi ve Kültür Merkezi'nin açılış törenine katılmak için Aksaray'a geldi. Aksaray Valisi Selami Altınok'u makamında ziyaret eden Bakan Yılmaz, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
'FÜZE İHALESİ'
Gazetecilerin, Çin'den alınması planlanan uzun menzilli füze ihalesiyle ilgili ABD ile, Fransa ve İtalya ortaklığının teklifini yenileceği hakkındaki soru üzerine Bakan Yılmaz, füzelerin teslim tarihinin de ön planda tuttuklarını belirtti. Ülkemizin kritik bir coğrafyada olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:
''Biz ortak üretim, teknoloji transferi, en kısa zamanda teslim ve fiyat kriterlerini, daha bir çok kriter var ama öne çıkan dört kriter var. Birisi diyor ki, 2018'den sonra teslim ederim, 2019, 2020'de falan. Biz o kadar bekleyebilir miyiz? O kadar kritik bir coğrafyada yaşıyoruz ki, ne kadar erken gelse, o kadar iyi olur. Süre kriteri ve fiyat kriterlerini öne alarak, Çin'i birinci, Fransız-İtalya ortaklığı ile üretilen füzeler ikinci sırada, üçüncü sıraya da ABD'nın patriot füzelerini koyduk. Şimdi bu teklifler verilirken firma, bu teklifler şu tarihe kadar geçerli olur diyor. Şimdi onlardan şunu talep ettik, ola ki birincide tıkanma olursa, ikinciye döneceğiz. Dedik ki, tekliflerinizin geçerlilik süresini uzatın. Bunun yanında yeni teklif verseler olur mu, tabii kesinlikle olur. Bu bize Çin ile yapılacak pazarlıkta bizim yolumuzu aydınlatır.''
'KIZ- ERKE ÖĞRENCİ EVİ'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kız ve erkek öğrencinin aynı evde kalmasıyla ilgili yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Bakan Yılmaz, toplum içinde yaşayanların belirli kurallara uyması zorunda olduğunu söyledi. İnsanların toplum içinde yaşadığını ifade eden Yılmaz, ''İnsanlar toplum içinde yaşar. Tek başına yaşayan olur mu, dağda yaşayan olur mu? Tek kişilik Allah’a mahsustur. Medeni olmak, şehirli olmaktır. Şehirde yaşayanlar, toplum içinde yaşayanlar belli bir kurala tabi olmak zorunda. Bu toplumsal düzen kuralları dediğimizde üçe ayrılır, genelde. Bir hukuk kuralları, bir din kuralları vardır, bir de ahlak kuralları vardır'' diye konuştu.
''DEVLET HUKUK KURALLARI İHLALİNİ TAKİP EDER''
Üç kuralın bazen çakıştığını belirten Yılmaz şöyle devam etti:
''Mesela, hırsızlık hem hukuk düzeni bakımdan suçtur, hem ahlak bakımında iyi değildir, kötüdür. Din kuralları açısından da günahtır, çalınmaz, haramdır. Dolayısıyla ancak bunun dışında ahlakın ve dinin konusu olup da, hukuk kurallara girmeyenlerde vardır. Otobüste yaşlılara ve kadınlara yer verilir. Eğer siz yer vermezsiniz hukuki müeyyidesi var mıdır? Yoktur. Devlet hukuk kuralları ihlal edildiğinde bunu takip eder. Bunun dışındaki ahlaki kuralların veya dinsel kuralların ihlali toplumun genel sürecindedir. Ancak okullarda buna ilişkin eğitim verilmez mi verilir. Buna ilişkin yönlendirme yapılmaz mı yapılır. Andımızda da vardı ya, büyüklerimizi seveceğiz, küçüklerimizi sayacağız. Büyükleri saymak nasıl olacak, otobüste yaşlı ve kadın geldiğinde yer vermeyecek miyiz. Bunun hukuk kuralında yaşlılara yer verilir diye yazmasına gerek yok. Hukuk kurallarının müeyyidesi vardır. Din ve ahlak kuralların müeyyidesi yoktur. Onların müeyyidesi bu örgütlü toplam, devlet tarafından verilen kurallara bağlıdır. Ama siz eğer ki toplum içinde hiç bir kadına yer vermezseniz, olur olmaz yerde bağırsanız, bunlar suç olmazsa da toplum tarafından pek de uygun karşılanmaz. İşte bu da o, mahalle baskısı mı dersiniz, çevre algılaması mı ve ya topluma ters düşmemek. Aydın insan bunu yapar. Toplumun değeriyle çatışmaz. Ben hep şunu söylerim, gerek siyasetçi gerekse her insan. Bunun tek sadece iki istisnası var. Bir sanatçılar, bir aydınlar. Aydınlar (bilim adamları) ve sanatçılar toplumun önünde olurlar ve toplumun genel kabul değerlerini dışındaki şeyleri söyleme hakkına sahiptir. Bunları söyledikleri içinde toplum ileri gider. Ancak geri kalan bütün insanlarımızın, genel toplumun değerlerine saygı göstermesi lazım. Söylenen hususları bu çerçevede değerlendirirsek, hiç bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz.''
 ''11 YILDIR YAŞAM TARZINA MÜDAHALE YOK''
Ak Parti'nin 11 yıldır iktidarda olduğunu ve yaşam tarzına müdahale etmediğini belirten Yılmaz, ''11 yıldır Ak Parti iktidarda, kimsenin yaşam tarzına müdahale etti mi. Çok net. İçki içiliyor mu bugün? İçiliyor. Kişiler istediği kıyafeti giyebiliyor mu? Televizyonlara her gün bakıyoruz. Magazin programları her gün takip ediyoruz. Hiç kimsenin hayat tarzına müdahale edilmez. Genel tabir şu, 'lekum dinikum veliyedin', sizin dininiz size, benim dinim bana. Ben bir ara Mecliste bunu dile getirdim. Bir kardeşimiz 'bunu niye dile getiriyorsunuz, bu sadece inanmayanlar içindir' dedi. Öyle İslam genel ilkesidir. Karşı tarafı farklı düşündüğü için kusur görmeyiniz der. Ola ki Allah katında onun düşündüğü daha doğrudur, İslam dininde demokratik anlayışı vardır. 11 yıldır önce şunu yapabiliyorduk ama bugün bunu yapamıyoruz diye kimse diyemez'' dedi.
ADANA'DA TIR'DA ELE GEÇİRİLEN ROKETATAR BAŞLIKLARI
Adana'da bir TIR'da ele geçirilen roketatar başlıklarıyla ilgili soruya ise Bakan Yılmaz, 'Araştırıyorlar. Araştırdıktan sonra savcılık boyutu var. İçişleri Bakanlığı ve savcılık tarafından önümüzdeki günlerde açıklama yapılacak'' diye konuştu.

HB-HD(İA/AAA)(FOTOĞRALFI)