BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bursa'da yaptığı konuşmada, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın açıklamalarına tepki göstererek, “TÜSİAD Başkanı’nın gösterdiği tavır, Türkiye’deki bir paralel darbe girişimini destekten başka bir şey değil" dedi. Bakan Işık, TÜSİAD'ın hiç bir zaman demokrasinin yanında olmadığını da savundu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin açılışı için kente gelen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Vali Münir Karaloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi makamında ziyaret etti. Bakan Işık, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Recep Altepe'yi ziyareti sırasında, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bursa’nın bir üretim şehri olduğunu belirten Işık, Otomotiv Test Merkezi’nin Yenişehir İlçesi’ne kurulmasını hızlandırmak içinde görüşmeler yapacaklarını açıkladı. Işık, test merkezinin Bursa’ya kurulmasıyla, bu konuda yurt dışına yapılan ödemelerin, Türkiye'de kalacağını belirtti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe tarafından kendisine Bursa kılıcı hediye edilen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Bakan Fikri Kılıç daha sonra Ak Parti Bursa İl Binasını ziyaret etti. Partisinde, kurulduğu ilk yıllardan beri görev aldığını dile getireren Bakan Işık, "Teşkilatçılık demek, fedakarlık demek, karşılıksız sevginin tezahürü demektir. Bu fedakalıklar olmasaydı Ak parti 11 yıldır birinci çıkmazdı Türkiye bu noktaya gelmezdi" dedi.
TÜSİAD'A ELEŞTİRİ
Gazetecilerin bir sorusu üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSİAD Başkanı arasında yaşanan yabancı yatırımcı konusundaki tartışmaya değilen Bakan Fikri Işık şunları söyledi:
“Tarih olarak TÜSİAD, Türkiye’de maalesef hiç bir zaman demokrasinin yanında olmadı. Türkiye’de iktidarların demokratik yollardan seçilme sürecini ve demokratik yollardan değişme sürecine TÜSİAD maalesef bugüne kadar güçlü bir destek vermedi. Biz gazete ilanları ile hükümet değiştirildiğini biliyoruz. Darbe dönemlerinde nasıl darbecilere alkış tutulduğunu biliyoruz. Postmodern darbelerin TÜSİAD tarafından nasıl desteklendiğini biliyoruz. Bugün de maalesef TÜSİAD Başkanı’nın gösterdiği tavır, Türkiye’deki bir paralel darbe girişimini destekten başka bir şey değil.
Bunu söylerken de TÜSİAD’ın tüm üyelerini kast etmiyorum. Ama eğer sizin ülkenizde 4-5 yıldır bazı dosyalar bekletilir de seçime 3 ay kala hükümeti düşürmek için, yargı eliyle, emniyet eliyle bir operasyon düzenlenirse, buna ilk karşı çıkması gereken TÜSİAD olmalıydı. Neden dövizin Amerikan kaynaklı dalgalanma ile yükseldiği belli. Bu yükselişi artış noktasında körükleyen sürece TÜSİAD destek vermiş konumda. Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkenin KOBİ’si, ülkenin ihracatı için dünyada gitmedik ülke bırakmayacak. Ülkenin istikrarı sürsün, ben de üretim yapayım istihdam sağlayayım, ihracat yapayım diye çok ciddi gayret gösterecek. Ama oradaki beyefendi, 'Efendim bu ortamda ülkeye yatırımcı gelmezmiş' Ne olacaktı? Biz bırakacaktık, bunlar o operasyonu yapacaktı, seçime 3 ay kala. Türkiye’de hükümet düşecekti. Siyasi istikrarsızlık olaçaktı. Faizler yükselecekti, yatırım üretim ortamı azalacaktı, O zaman bundan kim kazançlı çıkardı? Türkiye’de, para babalarının dışında buna kim evet diyebilir? Faiz lobisinin dışında Türkiye'de buna kim evet diyebilir? Bu ülke yine faizcilerin cenneti haline mi gelsin? Bu ülkede, üretim yatırım yerine, faiz mi insanların geçim kaynağı olsun? Biz bu dönemleri yaşadık. Ben rahmetli Sabancı’nın bir cümlesini hiç unutmuyorum. 'Ben holdingimin gelirinin yüzde 58’ini üretim dışı gelirden elde ediyorum. Bu beni utandırıyor' demişti. Herhalde o günleri özleyenler var" dedi.
Açıklamalarında, Almanya ziyaretini anlatan Bakan Işık, Almanya'dan bakıldığına, Türkiye'deki bu anlayışa rağmen, ügüçlü ve strateşik işbirliği yapılmak istenen bir ülke olarak görüldüğünü belirtip, "O açıdan bu beyefendilere söyleyeceğimiz söz, demokrasinin yanında olmalarıdır. Demokrasiye operasyon yapanların yanında olmamalarıdır."
“TÜSİAD GELENEKSEL REFLEKSLERİNDEN VAZGEÇSİN"
Son günlerde bir biriyle ilgişkisi olmayan dosyaların bir araya getirilerek açıklandığını belirten Bakan Işık, “Adeta, bomba etkisi yapsın diye seçime 3 ay kala bir yolsuzluk görüntüsü altında, ülkenin en prestijli bankası, bu operasyonun içerisine hoyrata dahil edilebilir mi? Suriye’de, can kardeşlerimiz, kan kardeşlerimiz, din kardeşlerimiz katledilirken, o insanlara yardım götüren TIR'lar hoyratça durdurulabilir mi? Bu süreci yürütenlere destek açıklaması anlamına gelen bir şey, Türkiye’nin sanayicisinden gelebilir mi? Bursa’daki sanayici aynı mı düşünüyor? Bu ülke kendi gücü ile büyümek zorunda. Türkiye’de yabancı yatırımcı olacak. Ülkenin yatırım ortamına herkes güvenecek. TÜSİAD o geleneksen reflekslerinden artık vazgeçsin ve demokrasinin yanında dursun" dedi.
“DOLARIN BU SEVİYESİNİ KİMSE KALICI GÖRMESİN"
Döviz kurlarındaki artışı değerlendiren Bakan Işık, burada dış konjoktörün belirleyici olduğunu beliterek, şunları söyledi:
“FED’in tahvil alım noktasındaki politikası sadece bizi değil, gelişen piyasalardaki para birimlerini de etkiliyor. Arjantin’den tutunuz da, Brezilya'ya, Hindistan’a kadar pek çok para birimi etkilendi. Türkiye’deki maalesef siyasi istikrara yönelik bu gibi sorumsuz açıklamalarda, siyasi istikrara yönelik endişelerde, TL’nin değer kaybetmesini arttırdığını düşünüyorum. Ama bunlar geçici. Doların bu seviyesini kimse kalıcı olarak görmesin. Bu seviye geçici. Türkiye en kısa sürede kendi dengesini bulacak. O denge ile üretim de ihracatımız da istihdamımız da artarak yolumuza devam edeceğiz." SÇ-ST- (FK/AAA)(FOTOĞRAFLI)