AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin hiçbir zaman Avrupa Birliği (AB) yolundan sapmadığını söyledi.

Ankara'dan Yüksek Hızlı Tren'le (YHT) Eskişehir'e gelen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu ilk olarak Valililiği ziyaret etti. Valilik yanında 2 gıda TIR'ının Suriye'ye gönderilmesi nedeniyle düzenlenen uğurlama törenine katılan Bakan Çavuşoğlu "Ülkemiz zor şartlarda olanlara hem kapısını hem de yüreğini açıyor. Biz daha önce de peşmergelere sınırlarımızı açmıştık. İnşallah bu TIR'lar sağ salim Suriye'ye gider ve Türkiye çıkışında da daha önceki TIR'larda olduğu gibi durdurulmaya çalışılmaz ve biran önce Suriye'deki halka gider diyorum"  dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Vali Güngör Azim Tuna ve beraberindekiler yapılan konuşmaların ardından dua ederek 2 TIR'ı Suriye'ye uğurladı. Çavuşoğlu, Valilik önünde 2013 Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Eskişehir'e Kırım ve Kosova'dan gelen 140 öğrenci çiçeklerle karşıladı. Bakan Çavuşlu Valilik binası önünde öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu daha sonra Valilik şeref defterini imzaladı. Basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu Ukrayna'da üzüntü veren bir süreç yaşandığını ifade ederek, "Türkiye Ukrayna'nın stratejik ortağıdır. Siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz çok iyidir ama özellikle Ukrayna'ya, 'Ya bizi seç ya bizden değilsin' yaklaşımı doğru bir yaklaşımı değildir ve maalesef bunun sonuçlarını üzülerek görüyoruz. Özellikle Batı'nın Ukrayna ve Rusya'ya yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

KIBRIS'TA DA GÜZEL GELİŞMELER VAR

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın '2014 yılının AB yılı olacak' sözlerini anımsatarak bunu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine şöyle konuştu:

"AB Projesi, AB'ye üyelik süreci Türkiye'nin Başbakanımızın her zaman söylediği gibi Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana, kuruluşundan sonra en büyük çağdaşlaşma projesidir ve 2000'li yılların başında gerçekten özellikle biz iktidara geldikten sonra büyük bir ivme yakaladık. Müzakere tarihi, müzakerenin başlaması ve çok ciddi reformlar. Müzakereler başladıktan sonra değişik sebeplerden dolayı gerek Kıbrıs, gerekse bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 2004'te müzakere çerçeve belgesine imza atmalarına rağmen bazı olumsuz söylemleri oldu ama Türkiye hiçbir zaman bu yolundan sapmadı ve reformlara devam etti. 2013 yılı ikinci yarısında tekrar pozitif bir gündem yakalandı. İlerleme raporunun dengeli olması ve daha objektif olması ve tonunun daha yapıcı olması bunlar çok önemlidir. Üç buçuk yıl aradan sonra bir faslın açılması, daha sonra geri kabul anlaşması ve vize serbestliği diyalogu anlaşmasının imzalanması, Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketi, buna benzer olumlu gelişmelerden dolayı pozitif bir ortam oluştu. Hem AB ilişkilerinde hem de güven bakımından. Sayın Başbakanımız yılbaşı konuşmasında 2014 yılının AB yılı olacağını söyledi. 2014 yılının AB yılı olması demek Türkiye'nin bu reform sürecine daha da hız vermesi demektir. Bazı reform paketleri meclise geldi. 2013 yılında Başbakanımızın açıkladığı demokratikleşme paketinin içeriği ile ilgili yasa tasarıları meclise gelmeye başladı. Aynı şekilde AB ile yeni bir diyalog ortamı oluşturduk. 2014 yılının AB yılı olması için yapılması gereken şey bu diyalog ortamının devam etmesi, Türkiye'nin reform sürecinden taviz vermeden bu reformları gerçekleştirmesi. 2014 yılının AB yılı olması için Avrupalı dostlarımızın, AB'nin de üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Yani daha fazla faslın açılması gerekiyor. Müzakerelerin önündeki engellerin kalkması gerekiyor ve yapıcı ortamın pekişebilmesi için karşılıklı adımların atılması gerekiyor. Bunlar olursa 2014 yılı AB yılı olur. Biz Türkiye tarafı olarak kendi üzerimize düşeni yapacağız ama karşılıklı olursa daha anlamlı olur. Kıbrıs'ta da güzel gelişmeler var. İnşallah Kıbrıs'ta kalıcı bir barış olur. Kıbrıs gibi bir adanın bölünmüş bir ada olması ve bölgede istikrarsızlık unsuru olması iki taraf için de haksızlıktır. Asrın projesini gerçekleştiriyoruz. Kıbrıs'a Mersin üzerinden su götürüyoruz. Bölgede enerji kaynakları var. Onların ne kadar ticari değeri var bilmiyoruz ama önemli olan Kıbrıs'ta kalıcı bir barışın olması. Burada her zaman olduğu gibi herkesten daha fazla destek veriyoruz. İnşallah 2014 yılı bu anlamda da başarılı olur."

BİR MİLLETVEKİLİNİN GÖRÜŞÜ AB'Yİ BAĞLAMAZ

Bakan Çavuşoğlu internet yasası ve yargıdaki gelişmelerin AB ilişkilerinin olumsuz yönden etkileyip etkilemediği yönündeki soruyu da "Bizim yaptığımız iş, AB kriterlerinden farklı bir şey değil ama esas itibarı ile Türkiye yaşadığı süreçte bu yasayı çıkarmak durumundaydı. Yargının kendi iç bağımsızlığının sağlanması için bunların niçin yapılması gerektiğini anlatıyoruz ve bu diyalog ortamında AB müzakerelerinin de devam edeceğini umuyoruz. İngiltere'den bir milletvekilinin sürecin durması ile ilgili söylemini sanki tüm AB Parlamentosu'nun görüşü gibi yansıtmak Türkiye'ye haksızlıktır. Bakıyoruz, 'İngiltere'den Türkiye'ye ultimatom' deniyor. Bunları bu kadar abartmanın gereği yok. Bizden bir milletvekili açıklama yaptığı zaman meclisi de, iktidarı da, Türkiye'yi de bağlamaz. Biz bu kompleksten kurtulmalıyız. O yüzden bir milletvekilinin kendi görüşünü belirtmesinden bu kadar etkilenmemek gerekiyor. Bu AB'yi bağlamaz" diye yanıtladı.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'yı makamında ziyaret ettikten sonra Eskişehir Valiliği Toplantı Salonu'nda düzenlenen AB Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu toplantısına katıldı.

Çavuşoğlu, toplantının ardından Ak Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Harun Karacan ve bir grup partili ile birlikte Köprübaşı ve Hamamyolu caddelerinde esnafları gezdi. Bakan Çavuşoğlu gezinin sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada gezi sırasında yanına gelen bir polis emeklisinin, emniyet mensubu olan oğlunun fişlendiğini söylediğini belirterek "İşte bizim de karşı olduğumuz budur. Devlet içinde, devletin kurumları içinde yargıda olsun bürokraside olsun ve aynı şekilde polisimizin içinde olsun yapılanmalar olmamalıdır. Devlet içinde tek düzen olur. Farklı görüşler olabilir ama tek düzen olur. Vatandaşlarımız, devletimize hizmet isteyenler bu tür paralel yapılardan ve bu uygulamalardan mağdur olmuşlar. Biz de bugün gerçekten görüyoruz ki, çok mağduriyet var. Mağduriyetlerinin giderilmesi de, giderilmesinin sorumluluğu da iktidardadır, hükümettedir, yürütmededir" diye konuştu.

Gezi sırasında arkadan gelen bir simitçi Bakan Çavuşoğlu'na seslenerek, "Sayın Bakanım sabahtan beri dolaşıyorum, simitleri bitiremedim. Lütfen bir tane simit alır mısınız?" dedi. Bakan Çavuşoğlu ise, simitçiye, "Bir simitte 650 kalori var. Almam" diyerek yoluna devam etti.

HT,SK(EK/SSA) (FOTOĞRAFLI)