BAHÇELİ’DEN BALKON KONUŞMASI
Kırşehir’in Mucur ilçesinde, belediyenin balkonundan halka hitap eden Bahçeli, halktan, iktidar değişikliği ya da iktidarın devamını öngören 3 seçime katılmalarını istedi. Bahçeli, “Bu ülke hepimizin. Bu ülkede yaşayanlar birbirinin kardeşidir ve bu kardeşlik bin yıldır devam etmektedir. Bunu ayırmaya, 36’ya parçalamaya, etnik, mezhep temelli bölünmeye Türkiye’yi götürmek doğru değil . Ya iktidarı uyarmalıyız kendine çeki düzen vermeli. Ya da iktidarın belli oranda oy kaybetmesiyle gelecekte siyasi iktidarın nasıl şekilleneceğinin başlangıcını yapmalıyız. Yoksa bu böyle devam etmeyecektir” dedi.
TÜRKİYE BÖLÜNMENİN EŞĞİNDE
Türkiye’nin karmakarışık ve etnik bölünmenin eşiğinde olduğunu öne süren Bahçeli şunları söyledi:
"Türkiye rahat değil, Türkiye karmakarışık. Türkiye’de kriz var, kaos var, kargaşa var. Etnik temelli bölünmenin eşiğindeyiz. Türkiye’nin belli bir toprak parçasında belli bir Kuzey Kürdistan özerk yönetimi kurma hevesinde olanlar var. Suriye’deki gelişmeler Türkiye’ye yansımakta. Türkiye’de açlık, asayişsizlik, adaletsizlik ve ahlaksızlık yaygınlaşıyor. Her şeyin ölçüsü ortadan kalkmış. Bazı şeyleri de anlamakta zorlanıyoruz. Türkiye’de işsizliğin, açlığın, adaletsizliğin yaygınlaştığı, can ve mal güvenliğinin ortadan kalktığı dönemde çocuklarımızın okuduğu andımızı kaldırmanın anlamı var mı, akıllı bir yolu var mı? 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünü, dağlardan bayırdan, evlerden ve meydanlardan silmenin, kazımanın akılcı bir yönü var mı?”
HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU OYUNCAĞA ÇEVRİLDİ
Konuşma yaptığı alandaki Ziraat Bankası Şubesi'nin tabelasında T.C. yazısını gören Bahçeli, “Birçok yerde şu T.C.’yi kaldırdılar. Tebrik ediyorum Mucurlular karşımda T.C. duruyor. Buna ne gerek var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunlarla niye uğraşırsın? Bunlarla Türkiye’yi meşgul ederken aslında nelerin yapıldığı 17 Aralık’ta su yüzüne çıktı. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü kazırken, 4 bakanın çocuklarının evlerine kasa dağıtılmış haberimiz yok. Andımızı silerken bir bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı kutuları içinde 4.5 milyon dolar var" dedi.
İşadamlarından havuza para koymalarının istendiğine değinen Bahçeli, "Bir havuza Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde iş yapan müteahhitlerden salma salmak suretiyle 630 milyon dolar toplamışlar. Bununla da ATV televizyonu ve Sabah gazetesini hep beraber almayı düşünmüşler. Bugüne kadar yandaşın olan medya sana yetmiyor mu ki haram üzerine hala medya kuruyorsun" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, "Bu ülke nereye gidiyor?" diye sorduktan sonra, "Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu oyuncağa çevrildi. Bir bakana bağlandı, istediğini istediği zaman görevden alacak, istediğini sürecek" dedi. Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisinin, iktidarın polisi yapılmak istendiğini kaydetti.
ALAYINIZ MERKEZ VALİSİ OLDUNUZ"
Valilerin Ak parti iktidarı döneminde partinin il başkanı gibi davrandığını da söyleyen Bahçeli hükümete eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Valiler İl başkanı gibi görev yapıyorlardı. 28’i gitti. Ne oldu? Gittiğin yerde il başkanı mı olacaksın? Alayınız merkeze geldiniz, merkez valisi oldunuz. Erdoğan kendine çeki düzen versin, danışmanlarını gözden geçirsin. Kendisini diktatör olmasına heveslendiren kim varsa Erdoğan’a ve AKP’ye iyilik yapmıyor. Erdoğan güç çılgını olmuş. Yasama bende, hükümet bende, medya bende, şimdi de yargıyı alıyorum diyerek güç alanını genişletmesi, çılgınlığa götürür, yoldan çıkartır. O nedenle aklını başına alabilecek yol bulmak lazım. O yolda aklını başından çalan yüzde 51 millet desteği ise aklını başına getirecek de yüzde 51 millet desteği olsun. Yani 51’le geldi 51’le haydi güle güle deyin."