BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç, Berkin Elvan'ın ölümünü değerlendirirken, "14-15 yaşındaki gencecik yavrumuzun ölmesi fevkalede üzücü. Herkes ona bakarken kendi oğlunu, kardeşini düşünsün. Hepimizin yasta olduğunu ifade ettik. Konuşmayanların da gönüllerinin ağladığını hissediyorum" dedi.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Ak Parti seçim bürosunun açılış törenine katılmak üzere geldiği Diyarbakır'da gazetecilerle bir araya geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ak Parti Milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Galip Ensarioğlu ve Cuma İçten'in de katıldığı toplantıda Arınç gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son yapılan yasal düzenlemelerle ilgili bilgi veren Arınç, "Demokratikleşme bir süreçtir ve devam edecektir"dedi.
HDP'YE YAPILAN SALDIRI BARBARCA
Konuşmasında Fethiye'de HDP bürolarına yapılan saldırılara değinen Arınç, "Bu olaylar bizim yaptığımız demokratikleşmelere gölge düşürüyor. Bunlar çirkin olaylardır. Bu barbarlıktan başka birşey değildir" dedi.
TDK'NIN TÜRKÇE-KÜRTÇE SÖZLÜĞÜNÜ TANITTI
Arınç, Türk Dil Kurumu'nun hazırladığı 10 bin kelimelik ilk Türkçe-Kürtçe sözlüğü de basın toplantısında tanıttı. Sözlüğü gazetecilere gösteren Arınç, "Türk Dil Kurumu bugüne kadar 30'dan fazla dilde lügat hazırlamış. Ama biz gelinceye kadar Türkçe-Kürtçe sözlük hazırlamamışlardı. Moğolca sözlüğümüz var, Kürtçe sözlüğümüz yoktu. Kürt kardeşlerimizin buna büyük ilgi duyacağına inanıyorum" dedi.
KCK TUTUKLULARI MUTLAKA ÇIKMALIDIR
Tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılmasına ilişkin yasal düzenlemeye de değinen Arınç, "5 yılı doldurmuş olanların hangi suçu işlediğine bakmaksızın tahliye edilmesi lazım. Bazı davalar istisna derseniz,kişiye özel hüküm çıkarmış olursunuz. Adına KCK davası denilen davadan tutuklular varsa, mutlaka onlar da çıkmalı ve çıkacaktır. Bu kanun onun için getirilmiştir. Suçları birbirinden ayırmanız mümkün olmaz. Telaffuz etmekten çekiniyorum. Türkler çıkıyor, Kürtler içeride kalıyor gibi çok çirkin, çok yanlış bazı eleştiriler yapılıyor. Bunu siyaset zannedenler de konuşuyor. Böyle bir ayrımcılığa izin vermeyiz. Bazıları çıktı diye hayıflanabilirsiniz ama hüküm böyle. Peki bazıları çıkıyor da niye Diyarbakır'da mahkeme 'Bu adamın yaşı genç. Dışarı çıktığında dağa gitme ihtimalı vardır' diyor. Hukukta böyle bir ihtimal ve gerekçe olamaz. Buna dayanarak bir mahkeme tahliye talebini reddemez. Bu yanlış bir karar. Bu yanlışlıktan mutlaka dönülecektir."
HALKIMIZ MÜŞTEREK ACIYI PAYLAŞTI
Gazetecilerin Berkin Elvan ile ilgili sorularını da yanıtlayan Arınç, şunları söyledi:
"14-15 yaşındaki gencecik yavrumuzun hayatını kaybetmesi fevkalede üzücü. Herkes ona bakarken kendi oğlunu, kardeşini düşünsün. İçimizden bir parçanın gittiğini görmek hepimize üzüntü veriyor. Konuşmayanların gönüllerinin ağladığını hissediyorum. Dünkü cenaze töreni ve biraraya gelmeler bence çok önemli. Müşterek acıyı halkımız paylaştı. Onu 15 yaşının gençliği içinde büyük bir sevgi duyarak, kalplerine gömdü ve Allah'a gönderdi. "
Cenaze olayını provoke etmek isteyenler olabileceğine dikkat çeken Arınç, vatan, millet düşmanlarının dün akşam İstanbul'da terör estirdiğini belirterek, "Bir gencimiz malını korumak isterken arada kaldı ve hayatını kaybetti. Kimin silahından çıktığı şu anda belli olmayan bir mermiyle hayatını kaybetti. O da bizim değil mi? O da bu vatanın evladı, bir anne babanın çocuğu değil mi? Berkin'i öldüren el, Berkin'e silah atan veya fişeğin kapsülüyle başından yaralanmasına neden olan el ne kadar çirkinse, bilerek ve isteyerek dün akşamki olayları meydana getirenler ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarının farkında değil mi? Herkes herşeyin farkında, Tunceli'de görevini yaparken kalp krizinden şehit olan polisimiz Berkin kadar masum değil mi?" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE'NİN SON ŞANSIDIR
Çözüm sürecini engellemeye yönelik bir hareket olarak 17 Aralık operasyonuyla başlayan süreci düşündüğünü belirten Arınç, "Çözüm süreci Türkiyenin en büyük ve en son şansıdır. Bu hükümetin dışında çözüm süreci devam edecekse onun imkanları da aranabilir. Ama bu demokratik yöntemlerle olur. Hükümetin kararlılığı ile bu süreç 15 ay sonra bu aşamaya geldi" diye konuştu.
NEVRUZ MESAJI
Abdullah Öcalan'ın geçtiğimiz Nevruz'da Diyarbakır'da okunan mesajını da değerlendiren Arınç, "Geçen Nevruz'da bir mesaj okundu. O mesaj Türkiye'ye bir ümit verdi ve çözüm sürecinin ne kadar güçlü devam edeceğinin işaretini aldı. 27 Mart'ta Diyarbakır'da Başbakan'ımız büyük bir miting yapacak ve halkımızı kucaklayacak. Halk 17 Aralık'tan sonra başbakanımızı daha çok sahipleniyor. 21 Mart'ta kimin ne mesaj vereceğini bilmiyorum. Ayrıca çözüm sürecini destekleyici mesajlar olacaksa buna Türkiye'nin ihtiyacı olabilir. Umarım çözüm sürecine umut bağlayanlar bu beklentiyi karşılıksız bırakmazlar"dedi.
FETHULLAH GÜLEN SORUSUNA: AH YARAMI DEŞTİN
Bir gazetenin muhabirinin Başbakan Erdoğan'ın Fethullah Gülen'i kast ederek 'İçi boş alim müsveddesi' sözlerini sorması üzerine Bülent Arınç, "Ahh yaramı deştin"diye cevap verdi.
Başbakan'ın sözledinin herkesin bilgisi dahilinde olduğunu belirten Arınç, "Bunun kim için ne maksatla söylendiğini herkes biliyor. Bu söylediğiniz kelime doğrudan Hoca efendinin şahsına mıdır, kayıtlardan bulup çırarabilirsiniz. Benim Hoca efendi ile ilgili kanaatimi geçmişte de herkes biliyor. Bana bir daha yorum yaptırmayın. Cemaat içindeki bazı kişiler bu cemaate mensubiyet iddia ettikleri halde hükümetimize karşı hiç beklemediğimiz bir itibarsızlaştırma ve hükümeti düşürme operasyonunun oyuncağı olmuştur. Bunlar kimdir biliyoruz, tek tek ortaya çıkarıyoruz. Hukuki girişimler kısmen devam ediyor ve sonuçlanacak. Koskoca bir cemaatte, işleri sadece hizmet olan, ahlaklı, dürüst, namuslu, tertemiz insanları kast etmiyoruz. Onlara mensubiyet iddia eden, kurumların içinde görevini kötüye kullananan, hatta yolsuzluk yapan, hükümeti devirmeyi kendisine görev bilmiş bir organizasyonu kast ediyoruz. Bunlar kimlerdir, ne yapmıştır seçimden sonra ortaya çıkacak Sözümüzün başta Hocaefendi olmak cemaatin bütününü kapsamadığını herkesin bilmesi lazım. Sözümüz onların içinde bu rezil işleri yapan insanlaradır" dedi.
Toplantının ardından Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Türk Dil Kurumu'nun hazırladığı Türkçe-Kürtçe sözlüğü imzalayarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e hediye etti. Arınç ve Eker, daha sonra Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ı makamında ziyaret etti.

FB,CA(GG/AAA)(FOTOĞRAFLI)