ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, geçen yıl mart ayında Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) davetlisi olarak gittiği ABD'nin Pensilvanya eyaletinde Fethullah Gülen'le görüştüğü iddiasını yalanladı, ama davet gelmesi durumunda görüşebileceğini söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 'ya yaptığı açıklamada son gelişmeleri değerlendirdi. Başkan Mustafa Akaydın, TUSKON'un davetlisi olarak geçen mart ayında yaptığı ABD ziyaretinde Fethullah Gülen'le Pensilvanya'da görüştüğü iddiasına ilişkin, "Benim tek bir kırmızı çizgim vardır, o da Apo (Abdullah Öcalan). Onunla görüşmem. TUSKON'un davetlisi olarak Washington'a gittim. Orada da hakikaten çok faydalı girişimlerde bulunduk. İkisi genel başkan yardımcısı olmak üzere 7 milletvekilimiz de vardı. Bunlar Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun izniyle oldu. Washington'dan da Türkiye'ye döndüm. Kiminle görüşüp görüşmediğim konusunda kimseye açıklamada bulunmam" dedi.
TUSKON'un davetine katılmadan önce CHP Lideri Kılıçdaroğlu'ndan izin istediğinde kendisine, "Başkanım sen kendine güvenmiyor musun?" diye sorduğunu ve aldığı "Güveniyorum" cevabından sonra CHP Lideri'nin, "Niye benden izin istiyorsun?" dediğini aktaran Başkan Akaydın, "Yarın Amerika'ya yolum düşse, Fethullah Gülen Hocaefendi, kahve içmeye davet ederse gider içerim. Sorun yapmam" diye konuştu.
Fakat bunun kesinlikle 'el öpme, icazet alma, dizinin dibine kurulma' gibi anlamlara gelmeyeceğini, bu şekilde yapılacak değerlendirmelere de izin vermeyeceğini kaydeden Başkan Akaydın, "Beni kimse Atatürk ilkelerine bağlılıktan ayıramaz. Kimse beni Misak-ı Milli'nin bölünmesi noktasında ikna edemez. Ben kimsenin siyasette elini öpmem. Hiç kimseden icazet istemem. Kendi siyasi kudretimi kendi beynimden alırım" ifadelerini kullandı.
PENSİLVANYA'YA DAHA ÖNCE DE GİTTİM
Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, TUSKON'un davetlisi olarak Amerika'da bulunduğu zaman diliminde değil ama geçmişte Pensilvanya'ya gittiğini söyledi. Başkan Akaydın, Pensilvanya'da Fethullah Gülen'in de evinin bulunduğu Pocono'ya gittiğini belirterek, "Hocaefendi'nin yaşadığı bölge herhalde orası. Rektör yardımcılığı dönemimdi. Orada çok sevdiğim, yakın arkadaşlarımın ikinci konutu var. Çok güzel, orman içinde. Pensilvanya'yı iyi bilirim yani" dedi.
Cemaat kelimesinin bir dini topluluğu ifade ettiğini ve hangi inanç grubunu ifade ederse etsin saygı göstereceğini belirten Başkan Akaydın, "Ama bir dini topluluğun siyasete bulaşmasını en az Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasete bulaşması kadar tehlikeli buluyorum" diye konuştu.
BAŞBAKAN'IN ŞİKAYET ETME HAKKI YOK
Kendisinin cemaatin bugüne kadarki Türkiye politikalarını destekleyen bir açıklamasının hiç olmadığını sadece ABD'deki lobicilik faaliyetlerini başarılı bulduğunu belirttiğini kaydeden Başkan Akaydın, bunun karşısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cemaat merkezli şikayet etme hakkının bulunmadığını söyledi. Başkan Akaydın, şöyle konuştu:
"Kardeşim sen Başbakansın, 13 yıldır ülkeyi yönetiyorsun. Senin bahanelerle ülkeyi yönetmeye hakkın var mı? Böyle bir şeyse, cemaatin içinde çete unsurları varsa, bulup temizlemek, ülkeyi düze çıkarmak senin görevin. Bunu sağlamak için gerekli anayasal değişiklikleri de yapmışın. Referandumda halk sana destek vermiş. Hala düzeltemediysen sen beceriksizsin. Siyasi beceriksizlik Türkiye'yi tam bir çıkmaza getirdi. Buna ekonomik beceriksizlik de eklendi. Ben diyorum ki Başbakan'a, 'Senin cemaatten şikayet etmeye hakkın yok.' Geçmişte cemaati göklere çıkaran, övgüler düzen sendin. Ne oldu, hesabını sen vereceksin. Başbakan olduğun için sen vereceksin."
Başkan Akaydın, Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) başkanlığı döneminde cemaati tanımlamak için 'F Tipi' tanımlamasını tercih ederken 'Fethullah Gülen Hocaefendi'ye dönen söylem değişikliği içinde olup olmadığına yönelik soruya ise, telaffuz değişikliği içinde olmadığını söyleyerek cevap verdi. Başkan Akaydın, "F tipi biliyorsunuz cezaevlerinde bir model. L tipi, E tipi gibi. Son günlerde kullanmıyorum ama" dedi.
BAŞKAN OLMASAYDIM TUTUKLANIRDIM
Türkiye'nin 'at izinin it izine karıştığı' bir dönemi yaşadığını, kimsenin neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediğini kaydeden Başkan Akaydın, 2009 yılında hakkında Ermeni olduğu iddiasının gündeme geldiğini, ardından adının PKK ile birlikte anılmaya çalışıldığını kaydetti. Başkan Akaydın, şunları söyledi:
"Meyvesi çok olan ağaç taşlanır. Benim en yakın arkadaşlarım, 4 rektör bu ülkede tutuklandı. Ben belki belediye başkanı olmasaydım tutuklanacaktım. Belki siyasette olmak beni kurtardı. Benim hiçbir şekilde yıkıcı, bölücü terör örgütünün içinde olmak gibi, devleti yıkma teşebbüsüm olmadı. O arkadaşlarımın da yok. Fatih Hilmioğlu'nun da Mehmet Haberal'ın da yoktu."
SEÇİMLER VE CHP'NİN ADAYLARI
Türkiye genelinde 4 CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan biri olan Mustafa Akaydın, Ankara'da Mansur Yavaş'ın çok doğru bir tercih olduğunu söyledi. Hatta Yavaş'ın seçimleri şimdiden kazandığını iddia eden Başkan Akaydın, "Melih Gökçek'in etekleri tutuştu. Mustafa Sarıgül, İstanbul'da atbaşı gidiyor. Alma ihtimali çok yüksek. İzmir'de, 17 Aralık depremi en çok Binali Yıldırım'ı vurdu. Aralarındaki fark neredeyse 5 puana inmişti şimdi fark Aziz Kocaoğlu lehine iki katına çıktı" diye konuştu. Başkan Akaydın, Antalya'da kendisinin en son 1 ay önce bir anket çalışması yaptırdığını ve o ankette AK Parti'nin 2 puan önünde çıktığını kaydetti.