BAKAN ALA: "TÜRKİYE'NİN ÖNÜ HEP KESİLDİ"
Ağrı’da seçim çalışmalarını sürdüren İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, akşam saatlerinde bir düğün salonunda düzenlenen, ‘Yeni Türkiye ve Çözüm Süreci’ konulu konferansa katıldı. Konferansta ilk olarak kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Efkan Ala, seçim atmosferi için bir araya geldiklerini, 2002 yılından beri Türkiye'de önemli devrimlere imza atmış kadronun elemanları olduklarını hatırlattı. Türkiye’nin temel problemlerinden birini çözmeye çalışsa hem içeriden hem dışarıdan bir takım ön kesmelere uğradığını vurgulayan Bakan Ala, şunları söyledi: "80'li yıllarda ekonomik anlamda bir takım değişikler yapıldı. Sorun çözerek büyüyen bir sistem değil, sorundan beslenen bir sistemdi. Yani yoksa bile problem, o problemi çıkarıyordu ve ondan besleniyordu. Bunun en tipik örneği, işte burada başı açık, başı örtülü kardeşim yan yana oturuyor. Ama Türkiye'de hiç olmayacak bir problem üretildi ve yıllarca üniversitelerde başörtülü insanlar üniversiteye alınmadı. Bunun hiçbir mantığı yok. Yani sistem, düşmandan beslenen bir düzen. Düşman yok mu, yakalıyordu, 'bundan sonra sen benim düşmanımsın' diyordu. Onun üzerinden kavga yürütüyordu. Biz bunu keşfettik, bunu deşifre ettik 2002'den beri. O zaman millet arkamızda durdu, yanımızda yürüdü."
Din ve vicdan özgürlüğü konusunda adımlar atıldığını anlatan İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Türkiye'de yıllarca 'acaba etnik kökene dayanan bir çatışma üretebilir miyiz ve bundan dolayı bir problem inşa edebilir miyiz' diye çalışmalar yürütüldü. İşte Ak Parti, bu probleme el attı. Yıllarca, terörle çok büyük mücadele etmiş, ama çok büyük sıkıntılara maruz kalmış ülkeyiz. Ülkenin bu problemini ele alarak, 'biz aracıları devre dışı bırakacağız ve bu sorununu da çözeceğiz. İnsanlarımızın temel hak ve özgürlüklerini kendilerine vereceğiz ve bunu bir lütuf olarak da görmeyeceğiz' anlayışını inşa etti. Durum böyle olunca başka türlü ön kesmeler devreye girdi" dedi.
BAKANIN ANNESİ KÜRTÇE MEVLÜT OKUYORDU
Türkiye'nin 2002 yılından beri ciddi bir demokratikleşme adımları attığının altını çizen Bakan Ala konuşmasına şöyle devam etti: "Önceden gerçekten utanılacak yasaklar ortadan kaldırıldı. Bunu sizlerle birlikte yaptık. Şu andaki bakanlarımızdan birinin hastanede yatan annesi ziyaret ettik. Elinde bir kitap. Arapça harflerle okuyor. Bende bir miktar bilirim. Ne okuyor diye baktığımda Kürtçe mevlit olduğunu gördüm. Sonra ben o mevlidi TRT Şeş’de izledim Kütçe olarak. Kürtçe bilmiyorum, ama onu anlamak için duygulanmak için Kürtçe bilmek gerekmez ki. O öyle bir dille söyleniyor ki her bir kelimesi sizinde yüreğinize oturuyor. Bu dilin yasaklanmış olması sadece buradaki kardeşlerimize mi bir zulüm? Hayır bana da zulüm. Beni ondan mahrum bırakan anlayışı beni ondan mahrum bırakan sistemi beraber çökerteceğiz."
YILMAZ: ÇÖZÜM SÜRECİ, KALKINMA SÜRECİDİR
İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan sonra Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise yaptığı konuşmada, bir tek insan hayatının bütün ideolojiden ve milliyetçilikten daha üstün olduğunu söyledi. Değerli olanın yıkmak değil yapmak olduğuna işaret eden Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: "Çözüm süreci aynı zamanda kalkınma sürecidir. Son 12 yılda pozitif ayrımcılık yaparak Doğu ve Güneydoğu’ya 40 milyar liranın üzerinde bir yatırım gerçekleştirdik. Eskiden Doğu’nun, Güneydoğunun edebiyatını yaptılar. Şimdi biz icraat yapıyoruz. Bazı partiler slogan atıyorlar, onlar slogan partileri. Başörtüsünden Kürtçe eğitime kadar bir çok adımlar atıldı. Ama bir taraftan da birliğimizi beraberliğimizi koruyacağız. Yeni bir Türkiye inşa edeceksek hep birlikte bunu yapmak zorundayız. Birbirimizi ters bakarak güçlü bir Türkiye’yi inşa edemeyiz. Biz çokluk içinde birlik diyoruz. Huzurun olduğu yere özel şirketler gelip yatırım yapacak. Huzur ortamı olmadı mı ne kadar teşvik verirsek verelim gelip yatım yapılmıyor."
BAKAN ÇELİK: VERDİĞİNİZ İRADEYİ KİMSEYE TESLİM ETMEDİK
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de konferansta, milli iradenin darbe ile cunta ile kesinlikle gasp edilemeyeceğini belirtti. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise şunları söyledi: "6 kere gittik 7 kere geldik diye övündüler. Aziz milletin verdiği iradeyi bir takım gruplara 6 kere kaptırdılar. Sizin bize verdiğiniz iradeyi kimseye teslim etmedik ve arkasında dimdik durduk. Övündüğümüz şey bizi millet getirdi millet de götürür. Ak parti büyük bir irade ile birlikte bu milletin duygudaşlığı, kaderdaşlığı, tarihdaşlığını yeniden inşa etti. Türkiye’de Cumhuriyetçilik adı altında Cumhurun kendisini tehdit eden bir rejim kurdular. Kürdün hakkını gasp ettiler, Kürdün dilini yasakladılar. Dindarın hakkını gasp ettiler, dinini yaşamasını yasakladılar. Alevinin, Sünninin sünni olmasını yasakladılar. Milletin sesini kıstılar. Maalesef bizim coğrafyamızda Kürt kardeşlerimiz Allahın bir ayeti alarak yaratılan dillerini bu ülkede uzun zaman konuşamadılar. Biz şuna inanıyoruz. Ben bir Türküm, Türkçe benim için ne kadar kutsalsa Kürtçe de Allahın bir ayetidir o da o kadar kutsaldır. Bütün diller insanlığın ortak mirasıdır. Çünkü birinin dilini yasaklıyor sadece etnik gruba değil insana düşmanlık yapıyorsun. Türkiye’de Kürt milleti yok edilmek ve asimile edilmek istendi. Kürtçe konuşması yasaklandı. Şimdi Türkiye’de demokratikleşmenin en önemli boyutu yasakların kaldırılmasıdır."

Tİ,ZK (KS/RT) (FOTOĞRAFLI)