Bakan Çelik, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Uğur Mumcu Meydanı'nda başlatılan "demokrasi nöbeti"ne katıldı. Bakan Çelik burada halka hitap ederek, Türkiye'nin tarihte görülmemiş bir düşman saldırısına uğradığını ifade etti. Darbeci katil sürüsünün, "Fetullah Gülen adlı sapık bir din adamının talimatıyla" Türkiye'de rejimi değiştirip askeri diktatörlük kurmak istediğine dikkat çeken Çelik, şöyle devam etti: "Daha bu duyulur duyulmaz, bunlar televizyonda sahte bildiri yayınladıklarında, sahte bildiride 'Yönetime el koyduk ve Türkiye'yi yöneten herkesi yargılayacağız.' yazıyordu. Bu bildiriyi duyar duymaz televizyonlara bağladım ve 'Asıl biz sizi yargılayacağız, hodri meydan' dedim."
"Bunlar asker elbisesi giymiş bir katil sürüsüdür, bunlar Mehmetçik değildir, bunlar Türk askeri değildir. Mehmetçik kendi milletine silah sıkmaz, milletinin üstüne tank sürmez." diyen Çelik, "Cumhurbaşkanımızı öldürmeye gittiler. Ellerindeki silahları bu millet onlara, düşmana karşı kullansınlar diye verdi. O helikopterleri, o tankları, o uçakları, o gemileri bu millet, dişinden tırnağından arttırıp alın teriyle alarak, bu milletin güvenliğini korusunlar diye verdi. Ama bu darbeci katil sürüsü, milletin verdiği silahı millete çekti ve tarihin en baş köşesine alçakların yanına kendi isimlerini yazdırdılar. Herşeyi hesap etmişler, hepimizi öldürecekler, yönetime el koyacaklar, televizyonlardan kendi diktatörlüklerini yayınlayacaklar, sonra o sapık din adamını Türkiye'ye getirip Türkiye'yi onla yönetecekler. Ama bunlara ruhunu şeytana sattığı için bu milletin evladı olmadığı için bir şeyi hesap edemediler. Sizi ve gücünüzü hesap edemediler. Bunlar öyle akılsız ki, sen bizi öldürsen ne olacak? Canımız bu millete feda olsun, bizi değil bin tanemizi öldürsen ne olacak? Bu milleti yenemesin, mağlup edemezsin" diye konuştu.
Bakan Çelik, geçmişte darbe olduğu zaman halkın sokağa çıkmadığını, siyasetçilerin şapkasını alıp kaçtığının altını çizerek şunları kaydetti: “Geçmişte darbe olduğu zaman, bunlar sokağa tankı tüfeği çıkardığı zaman, vatandaşın evden çıkmamasını sağlarlardı. O zamanki siyasetçiler de şapkasını alır giderdi. Ama şimdi gördüler ki iş değişti. Senin elinde ne olursa olsun, tank, top, tüfek ne olursa olsun, F-16 savaş uçağı… Bu millet senden yana değilse sen bu milleti mağlup edemezsin, bu milletin iktidara getirdiklerini sen götüremezsin. Türkiye eskisi gibi değil, artık siyasetçiler eskisi gibi şapkasını alıp kaçmıyor. Hepimiz görevimizin başındayız, yüreğiniz yetiyorsa gelin alın bizi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni bombaladılar. Hala Cumhurbaşkanımızın kullandığı mekanda, Beştepe’deki millet evinde kurşun izleri, bombalama izleri duruyor. Tarihimizde hiç olmayan bir şey yaptılar, TBMM’yi bombaladılar. TBMM’ye uçaklarla saldırdılar. O TBMM’nin bütün dünyadaki meclislerden bir farkı vardır. Bütün dünyadaki meclisler bir Kurtuluş Savaşı’nın sonunda kurulmuştur ama bir tek TBMM Kurtuluş Savaşı’ndan önce kurulmuş ve Kurtuluş Savaşı’nı komuta etmiş gazi bir meclistir.”
Bakan Çelik ülkeyi sapık din adamlarının yönetemeyeceğini belirterek, "Bu ülkenin sahibi sizsiniz, bu meydandan çok söyledim bunu. Bu ülkeyi bir azınlık yönetemez, bu ülkeyi siyasi bir oligarşi yönetemez, bu ülkeyi ekonomik ayrıcalıklı bir sınıf yönetemez ama bir şeyi söylemeyi unutmuşum, bu ülkeyi sapık din adamları da yönetemez. Sizin iradenize el koyamaz. Bunlar dinimizi lekeliyorlar, iftira atıyorlar, tertemiz İslam dinini kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Ama gördüler, Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi Adana’da da her partiden vatandaşımız, bütün siyasi tartışmaları, aralarındaki bütün ihtilafları bir kenara bırakarak, et ve tırnak gibi birleşerek, bir tek bir şey söyledi, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve bu millet kendisini istemediği hiç kimseye bu egemenliği vermez."
"Bu vatan sahipsiz değil, kimsesiz değil. Türkiye Cumhuriyeti kimsesiz değil" ifadesini kullanan Çelik, meydanları dolduranlar olduğu sürece ne asker üniforması giymiş katillerin, ne hoca üniforması giymiş "sapıkların" ne de o cübbeyi giymiş "sapık din adamlarının" Türkiye'ye asla sahip olamayacağını aktardı.
Bakan Çelik, darbe girişiminin ardından siyasi suikastların olacağı söylentilerini yaydıklarını anımsatarak, "Neymiş süikast yapacaklarmış, işte burdayız buyrun gelin. Neymiş hepimizi yargılayacaklarmış asacaklarmış, sizin ipinizden korkan sizin gibi olsun. Neyi yayıyorlar, diyorlar ki devlet büyüklerine, siyasetçilere suikast yapacağız diyorlar. Elinde şu kadar imkan varda bize kastetmek için kullanmıyorsan, zaten belanı vermiş Allah, daha çok belanı versin. Bu ülkeyi sizin gibi sapıklara mı teslim edeceğiz. Bu ülkeyi sizin gibi sapıklara, nasipsizlere vallahi de billahi de teslim etmeyeceğiz" dedi.
Bakan Çelik konuşmasının ardından platformdan inip vatandaşların yanına giderek onlarla selamlaştı. Daha sonra da alandan ayrıldı.