Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım bugünkü köşe yazısında MHP ve HDP'nin bu milleti ayrıştırdığını söyledi. MHP'nin Kürtleri tanımayarak HDP'nin de kendileriniTürklerden ayırarak sadece Kürt penceresinden olaylara baktığının altını çizdi

İşte Ergün Yıldırım'ın o yazısı:

HDP BİR KÜRT MEHDİLİĞİNE DÖNÜŞTÜ

Kürt meselesi, bir millet meselesidir. Ne sadece Türkçülüğün baskınlığıyla çözülebilir, ne de Kürtçülüğün. MHP birincisinin peşinde, HDP de ikincisinin. Üçüncü bir siyaset de Ak Parti tarafından savunuluyor. O da Türkleri ve Kürtleri aynı varlıkta tutan millet anlayışı. Bin yıldır yaşanıp gelen bir pratik. Son yüzyıl ile tıkanıklığa giren ve yeniden millet olmakla aşılabilecek bir mesele. AK Parti böyle bakıyor ve böyle mücadele etti. MHP ise daha güvenlikçi politikaları istiyor. Sıkıyönetim uygulayalım diyor. “Bütün bölgeyi asker gözetiminde büyük bir kapalı topluma çevirelim” diyor. Ne açılım, ne çözüm ne de demokratikleşme. Sanki bunlar daha önce denenmedi? 1990'larda beyaz Torosların OHAL'- da yaptıkları bunlardı. Aslında bugün terörü büyüten ve HDP'yi bir “Kürt mehdiliğine” dönüştüren asıl olgu da daha önce uygulanan, MHP'nin ön gördükleri sıkıyönetimdi. Evi yakılan, babası sopadan geçirilen, annesi tekmelenen 1990'ların bebekleri ve çocukları, bugün radikal hareketleriyle teröre eleman devşiriyorlar.

MHP KÜRT SORUNUNU RET VE İNKAR EDİYOR

MHP'nin Kürt sorununa yaklaşımı ret ve inkarın devamı. Türkleri kışkırtan yaklaşımları üretmeye yarıyor. Türklerin kendilerini daha fazla Türk ve daha fazla Kürtlerden ayrı hissetmelerini sağlıyor. Aynı zamanda Kürtlerin de daha fazla kendilerini Kürt hissetmelerine, Türklerle ortak duygudan çıkmalarına; yani Türkleri öteki, farklı, dışarıda olanlar algısına neden oluyor.

ERDOĞAN'IN YAPTIĞI AÇILIMI İNKAR EDİYORLAR

Milleti parçalayan diğer siyaset, Kürt nasyonal soludur. Yani KCK/PKK/DTK/HDP… Bunların hepsi çok yüzlü Yunan ejderhalarını andırıyorlar! Ağızlardan silah, bomba ya da bunları onaylayan kelimeler fışkırıyor. AK Parti'yi Çözüm Süreci'ni bitirmekle suçluyorlar. Hatta Erdoğan ve AK Parti'yi son Ankara bombalamalarıyla katil ilan ediyor. Öcalan bile “silahları bırakmayı ilan eden son kongreye gidin” derken, liderinden biri Demirtaş'ın yüzü morarıyor, diğeri de Kandil'den silahlara devam diye bağırıyor. Erdoğan ve AK Parti bütün muhafazakârları Kürt Sorunu konusunda ikna ederken, bunlar inkarcı kesiliyor. AK Parti lideri, ülkenin başbakanı, devletin tepesindeki adam sıfatlarıyla asimilasyon, inkâr ve ret dönemi bitmiş derken; bunlar çatışmasızlık diye bağırıyorlar.

SİYASETİ SADECE KÜRTLÜKLE OKUYORLAR

HDP, Kürtlerin kendilerini Türklerden ayrı, farklı, biricik ve mutlak algılamalarına yol açıyor. Dünyayı, benliği ve siyaseti daha fazla Kürtlükle okumaya neden oluyor. Kürtleri, etnik düzlemde kışkırtıyor. Türklerden ayrıksı, özcü bir Kürt kimliğini salık veriyor. HDP'nin bu Kürtlük okumasında Türkler, Kürtlerin ötekisi olmaya başlıyor. Onların varlığını ve temsilini engelleyen bir topluma dönüşüyor. HDP, bu coğrafyada millet varlığımızdan Kürtleri koparmanın peşinde. Kürtleri milletten koparıp millete karşıt bir bağlama taşıyor.

HDP VE MHP AYNI ARACA DÖNÜŞÜYOR

Hem MHP hem de HDP millet varlığını Kürtlük ve Türklük farklılaşması etrafında parçalıyor. Milletin bin yıldır sürüp gelen ortak birlik ruhunu sarsıyor. Türklerin ve Kürtlerin ortak birlik tahayyüllerini temsil eden, bunun için çalışan ve bu konuda önemli riskler üstelenen Ak Parti'nin uzlaşmacı, çoğulcu ve millet inşacı siyasetlerine saldırıyorlar. HDP ve MHP, Kürt meselesinde aynı araca dönüşüyorlar. Milleti parçalamakta aynı işlevi görüyorlar. Kürtleri millet temelinde tutan Ak Parti siyaset arayışını ret ediyorlar. İkisi de çözüm sürecine karşı çıkıyor. MHP sıkıyönetim diyor, HDP terör ve savaş diyor .

TARİH TÜRKLERİ VE KÜRTLERİ MİLLET OLMAYA ÇAĞIRIYOR

MHP, Türklerin bin yıldır sürüp gelen İslam misyonlarına ters davranıyor. Türkleri daha da küçültmek istiyor. Türklere öteki olarak Kürtleri gösteriyor. HDP, Kürtlerin bin yıllık İslam geleneğine ters davranıyor. Onların önüne öteki olarak Türkleri koyuyor. Kardeşlik muhayyilesine, siyasetine, tarihine ve varlığına aykırı iki siyaset. Oysa tarih, Türkleri ve Kürtleri yeniden millet kimliğiyle büyük olmaya çağırıyor. Ak Parti hükümetinin Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi bu bilincin arayışıydı.