"SADECE TANRI VE ERDOĞAN BİZİ RAHATLATABİLİR"
BBC Türkçe’nin aktardığına göre Baker, AB yetkililerinin, bu yıl yaklaşık 900 bin sığınmacının Avrupa ülkelerine giriş yaptığını söylediğine dikkati çekerek, “Doğru mu yanlış mı bilinmez ama umutsuz bir diplomat şakayla karışık ‘sadece Tanrının ve Erdoğan’ın kendilerini rahatlatabileceğini’ söyledi” diye yazdı.
"ERDOĞAN'A DİZ ÇÖKEREK GİTTİK"
Yazıda, aynı zamanda AB’nin eski Türkiye büyükelçisi Marc Pierini’nin gazeteye verdiği demeçten de bahsedildi. Pierini, pazar günkü Türkiye-AB zirvesi sırasında imzalanması beklenen anlaşmayla ilgili olarak şöyle konuşmuş: “Anlaşma siyasi bir paniğin eseri. Erdoğan’a diz çökerek gittik. O da şimdi bizimle oyun oynuyor.”
"TÜRKİYE AVRUPA'NIN TAMPON BÖLGESİ OLACAK"
Barker yazısında, Brüksel ve Berlin’in, 1 Kasım’daki seçimlerde AKP’nin başarılı olmasını umut ettiğini de savundu. Muhabir, “Avrupalı yetkililer iddialı bir göçmen anlaşması için adil bir bedel ödediklerini söylüyor. Önümüzdeki aylarda milyonlarca Suriyeli Türkiye’de istihdam ve eğitim alanlarında daha fazla hakka sahip olabilecek. Sınır kontrolleri sıkılaştırılabilecek. Bir yıl içinde ‘geri kabul anlaşmasının’ tamamen uygulanmasıyla binlerce kaçak göçmen Türkiye’ye geri gönderilebilecek. Tüm bunların yerine getirilmesi halinde Türkiye göçmenler açısından Avrupa’nın tampon bölgesi olacak” diye yazdı.
"SCHENGEN PARİS'TEN SONRA İMKANSIZ OLABİLİR"
Barker’a göre tüm beklentilere rağmen anlaşmanın önünde hala bazı tehlikeler var. AB’nin bölünmüş olduğunu söyleyen Barker, “AB, Türkiye’ye maddi yardım yapma konusunda hemfikir değil. Kıbrıs’ın Türkiye ile üyelik müzakerlerine yönelik engellemeleri sürüyor. 75 milyon Türk’e Schengen bölgesine vizesiz erişim imkanı vermek de Paris saldırıları sonrası artık imkansız olabilir” diye yazdı.
