Dünkü yazısında Şanlıurfa Suruç'ta meydana gelen patlama sonrasında tutumunu ve kullandığı dili hatırlatarak HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın içinde bulunduğu çelişkili duruma dikkat çeken ve yazısının sonunda da barış ve dürüstlük nutukları atan Demirtaş'a çok isabetli bir ''ahlak'' göndermesi yapan Hürriyet Yazarı Akif Beki, bugün köşesinde Demirtaş'a yönelik ikinci bir yazı daha kaleme aldı.


Yazısında yine Demirtaş'ın söylemleri üzerinden karşılaştırmalar yapan Beki, sinsice oluşturulmak istenen algıyı alaycı bir dille kaleme alarak yazısının sonunda Demirtaş'a ''Yalancı'' dedi.

''Onun IŞİD'ten faydalandığı yalan'' başlığı ile çıktığı yazısında Beki şu sözleri dile getirdi...

Gören, duyan da sanacak ki Türkiye'ye savaş getiriyor. Oysa niyeti Türkiye'ye barış getirmek.
 

"Söz verdik, barışı getireceğiz" diyor. Arkasından da 'herkesi bulunduğu yerde tedbirini almaya' çağırıyor.

Onu hep yanlış anlıyorlar...

Bir numaralı Kandil sakini Cemil Bayık'ın son çağrısına benzetiyorlar. 'Herkesi bulunduğu yerde silahlanmaya' çağırmıştı.

Çağrıştırıyor olabilir ama o çağrı bu çağrıya hiç benziyor mu arkadaş?

Gören, duyan onu da Cemil Bayık'la aynı şeyi istiyor sanacak.

Bir Bayık'ın dediklerine bakın:

"Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli. IŞİD ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yeraltı sistemi, tüneller, mevzi sistemi geliştirmeli..." 

Bir de onun ne dediğine bakın:

"Bu nedenle sizler, Suruç halkı, sınır bölgelerinde yaşayan bütün halkımız, Hatay'dan, Kilis'ten, Antep'ten, Urfa'dan, Mardin'den Şırnak'a kadar bütün bu sınır hattındaki herkesin çok dikkatli olması lazım. Örgütlü olması lazım. Bu tür saldırılara karşı kendi güvenliğini de kurumlarının güvenliğini de sağlaması lazım..."

Neresi benziyor Allah'ınızı severseniz, insaf yahu!

* * *

Gören, duyan da 'iyi teröristler'i meşrulaştırmaya, PKK'nın silahlanma çağrılarını desteklemeye ve kanıksatmaya çalışıyor... IŞİD'in vahşet organizasyonunu koz gibi kullanıyor, gaddarlığını fırsata çeviriyor, barbarlığını bahane ediyor, Suruç katliamından bile bu amaçla yararlanıyor sanacak.

Külliyen yalan halbuki, kuyruklu yalan!

Allah kuru iftiradan sakınsın. Ya bir de yakışan iftira olsaydı, cuk diye otursaydı üstüne?
İsyan ediyor bu iftiraları atanlara, nasıl etmesin...

Haksız mı, bakın şu yakınmalarına: "Şimdi bunu HDP silahlanma çağrısı yaptı, tehlikeli çağrı yaptı diye yayanlara şunu söylemek istiyorum. IŞİD'e karşı tedbir almamızdan herhalde rahatsız oluyorsunuz. Siz istiyorsunuz ki IŞİD rahatça, elini kolunu sallayarak katliam yapsın..."

Yetmiyor, feryadı basıyor, daha da isyan ediyor:

"Maalesef bazı siyasetçiler tarafından çirkince saldırılar yapıldı. Silahlanma çağrısı yaptık diye HDP'yi suçluyorlar. Maalesef böyle bir katliamda bile ülkenin medyası ve siyasetçileri ortaklaşma yaşayamıyor..."

Biliyorsunuz, Meclis'teki 4 partiyi teröre karşı ortak tavır almaya davet eden oydu. Ancak AK Parti ile CHP bu insani ve vicdani ortaklaşmaya yanaşmadı. Kendilerininkilere de terörist demek zorunda kalabilecekleri için hesaplarına gelmedi. Ne olur ne olmaz diyerek vicdan içtimasından kaçtılar, ortak deklarasyondan firar ettiler...

Dolayısıyla onun çok sivil ve demokratik, gayet de barışçıl ve insani açıklamasını çarpıtanlar olsa olsa IŞİD'çidirler. IŞİD'in katliamlarını savunmak için değilse başka ne için onun bu masum ve iyi niyetli çabalarına gölge düşürsünler ki?

* * *

Gören, duyan da IŞİD'in Türkçe dergisi Kostantiniyye işi gücü bırakmış, yemeden içmeden onu yalancı çıkarmaya uğraşıyor sanacak...

O diyor ki, IŞİD Erdoğan'ın beslemesidir. IŞİD'in kara sesi diyor ki 'Hayır, asıl onunkiler Erdoğan'ın beslemesidir'...

Sormayın, çok haksızlık ediyorlar ona çok. Sırf onun üstüne gitmek için IŞİD'in kurduğu şu cümleye bakar mısınız birader:

"Türkiye IŞİD'i karşısına alıyor, PKK'ya destek ve taviz veriyor..."

O diyor ki: "Bir şey yapmıyorlar, hiçbir şey demiyorlar. Çünkü IŞİD Türkiye'den korksun istemiyorlar. Türkiye'ye kötü baksın istemiyorlar. Başını okşuyorlar, elleriyle besliyorlar, aynı kafadalar, Ankara'daki siyasi iktidara da IŞİD zihniyeti hâkim..."

Doldura doldura, taraftarlarına 'Katil Erdoğan' sloganları attırıyor, 'Kürdistan sana mezar olacak' tehditleri dahi savurtuyor...

IŞİD ise kalkıyor, sırf hinliğine, sırf onun iddiasını çürütmek için tersine davranıyor. Erdoğan'ı, bilakis PKK ve uzantılarını besleyip büyütmekle suçluyor. İki lafta bir "Erdoğan beslemesi çete" olarak bahsediyor onlardan. 'Tağut' yakıştırması yaptığı Erdoğan'ı da düşmanca kötülüyor ve gözdağı veriyor. 'Ellerinizle beslediğiniz bu çete, senin ve Türkiye devletinin gözünü oyacak' naralarıyla bağırıp çağırıyor küstahça.

'Hadi oradan' demez misiniz!

Adı lazım değil, sözünden tanırsınız siz yalancıyı.