Sahneye çıkan Uğur Işılak vatan temalı şiir ve şarkılar okudu. Işılak konuşmasında ise ”15 temmuz itibariyle hem hüznü hem zafer sevincini yaşamanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Pankartta, kirada oturuyorum, ama memleket benim “ yazılı pankartı gördüm. Çok önemli. Bize özgürlük, yaşama bilinci, güvence sunan devlet ve memleket bizim. Onun için bu meydanlar dolu. Meydanlar hınca hınç dolu. 15 temmuz bir taraftan hüznümüze acımıza derdimize neden oldu. Bir taraftan sevinç zaferi yaşattı. 246 vatan evladını kahpelerin kurşunlarına feda ettik” dedi.
Işılak’tan Erol Olçak’ın adının yaşatılması isteği 
15 Temmuz akşamı köprüde şehit edilen Reklamcı Erol Olçak’ın 15 senedir, arkadaşı ve yoldaşı olduğunu belirten ışılak, Erol Olçak’ın adının Gaziantep’in önemli bir yerine verilmesini istedi. Işılak, “Şehit edilenlerin arasında 15 senedir tanıdığım, bana yoldaşlık eden biri vardı. Allah hepsine rahmet eylesin. Erol Olçak 1994 yılında n itibaren Cumhurbaşkanın da yanındaydı. Partinin ve Cumhurbaşkanımız ile ilgili tüm reklam ve tanıtım filmlerinde onun imzası vardır. Şehitlerimizin adı mutlaka caddelere, meydanlarına veriliyor. Erol Olçak isminin Gaziantep’in de önemli bir yerinde görmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Birinci dalga söylemlerine sert tepki” 
Işılak, darbe girişiminin birinci dalga olduğunu söyleyerek, algı operasyonu yapıldığını belirterek, söylemlere sert tepki gösterdi. Işılak, “Darbe girişiminde bu birinci dalgaydı, provaydı diye bizi tehdit ediyorlar. Bunu söyleyenler bilsin ki, bizim direnişimizde provaydı. Türk halkının, milletinin gerçek gücünü görmediniz. Sakın ha ikinci etaba yönelmeyin. İkinci etaba yönelirseniz, ikinci direniş de çok farklı olur” diye konuşmasını sürdürdü.
“Bunlara hepimiz kandık” 
Paralel çetenin 40 yıldır tüm milleti dini duyguları sömürerek, kandırdığını belirten Işılak, “Bir sürü badire atlattık. Ne oyunlar oynanmış, bu ülkede. Koca bir milleti, hepimizi paralel çete uyuttu. Din, peygamber diyene milletimiz, kanar milletçe inanırız. Bunlara çok güvendiğimiz için değil.allah’a dine ve peygambere güvendiğimiz için. Onlar bu duyguyu suistimal ettiler. Onlar kadar dini sustimal eden bir grup, örgüt çıkmadı. İlk dergisinin adı sızıntı, çıkışta niyetleri belli. Hepsi A’dan Z’ye projeymiş. Din peygamber, kitap deyince biz kanarız. Sakına kanmadım demeyin. Hepimiz kandık. Bu bizim saf ve temizliğimizi, onların da alçaklığına gösterir” ifadelerini kullandı.
Türkçe olimpiyatlarına katılması nedeniyle eleştirildiğini hatırlatan Işılak,eleştirilere, “Türkçe olimpiyatlarına katılmayan mı kaldı. Onların B planını düşünmedik Bu hainler bizde ne saflık, ne temizlik bıraktılar. Yatıyoruz, kalkıyoruz, gündemimizde bunlar. Entrika, takiye ve yalanı, bunlardan öğrendik. İftira bilmezdik hepsine bunlardan gördük” cevabını verdi.
“Hak edene idam isteriz” 
Işılak, hak edene idam istediğini belirterek, “256 şehit verdik. Bu şehidi, darbeye kaşı durduk da verdik. Karşı durmasaydık. 10 bin kişinin infazına kara vermişler. 20 milyon adamı fişlemişler. 20 milyon inasanın ocağına incir ağacı dikecektiler. Bunlar efsunlanmış, gözleri dönmüş. Bir daha mağdur olunmaması için, darbe girişimi olmaması bu işin müsebbiplerin asılmasını istiyoruz. Biz kan meraklısı değiliz. Tam tersine barış istiyoruz. Daha fazla masum ve mazlumun cana mal olması diye idamı istiyoruz. Ergenkon da yargılananlar vardı. Cezeevinden ölüsü çıkacaktı. HSYK’daki ufak değişimle dışarı çıktılar. Bunların ele geçirdiği hukuk sisteminde yargılanmak hiçbir şey değişmiyor. Müebbetten yargılanan hakim seni yargılayabilir” dedi.
“İdam yasasına gerek yok”
Işılak, darbecilerden gerçekten suçlu olanların asılması için idam yasasına gerek olmadığını söyledi.
Işılak, “Bana kalırsa idama yasasının çıkmasına gerek yok. Sanatkar perspektifi ile konuya bakıyorum. Siyasiler oturup tartışırlar. Bunlar, meclisi bombalamadı mı? Bunlar, tankları, savaş uçak ve helikopterleri uçurup, milletimize kurşun sıkmadı mı? Özel harekat ekiplerimize mermi yağdırmadı mı? Bunlar, savaş ilanıdır. Savaşta ceza kanunu olmaz, savaş hukuku geçerlidir. Savaş hukukunun olduğu yerde idam serbesttir. Tekrar, tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Önceki darbeleri yapanlar idam edilseydi sonrakiler yaşanmaz, son olaylarda ise 246 kişi de şehit olmazdı. Bunları yapanlar 3-5 terörist. Asker demiyorum. Çünkü asker kıyafeti ile asker olunmadığını, bazen şerefsizlerin de asker kıyafeti giyebildiğini gördük” ifadelerini kullandı.
Darbecilere savunan bazı köşe yazarlarını da eleştiren Işılak, “Bir köşe yazarı 246 şehidimizi koymuş kenara, 3-4 şerefsizin derdine düşmüş. Bunların şimdi ne olacağını soruyor. Sözde barış havarileri. Ben bunlar gibi değilim. Kısasa kısa. Hak ettiği şekilde idam edilmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
“İp milletin elinde, isterseniz sallandırırsınız” 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idam talebi ile ilgili sorulara açıkça cevap verdiğini belirten Işılay, “Adamın kafasında hinlik yok. Pırıl pırıl. Ne düşünüyorsa kafasında o var. Kafasında olanı da açıkça söylüyor. Cumhurbaşkanımız bir röportajında, “Ben kral değilim. Demokrasi ile yönetiliyoruz. Millet talep ederse, oylarsa buda gelmiş olur. İp milletin elinde. İsterseniz sallandırırsınız” dedi.
“Bu iş referandumda çözülecek” 
Sanatçı Işılay, idam kararı için referanduma gidileceğini düşündüğünü belirterek, referandumun ardından idam kararının geri geleceğine inandığını ifade etti. Işılay, “Öyle görünüyor ki bu iş referanduma gidecek. Benim tahminime Bu iş referandumda çözülecek. Avrupa’ya ne kadar demokrat olduğumuzu göreceğiz” dedi.
37 bin TL talep ettiği iddialarına cevap verdi 
Işılak, paralelciler ve paralelcilere destek veren bir gazetede 37 bin TL almadan demokrasi nöbetlerine çıkmayacağını söylediğine dair hakkında haberin yayınlandığını belirtti. Işılak, “Ben de bunun üzerine çok net bir şey söyledim. Paralel çete ve işbirliklerine dedim ki, demokrasi nöbetlerinden para alan, talep eden şerefsizdir. Almadan aldı diyen de namussuzdur dedim. Sonra boşuna söylediğimi düşündüm. Olmayan bir şeyi için bu cümleyi sarf ettim. Olmayınca üzerine bile alınmamıştır. Meydanı fırsata dönüştürmek isteyenler de vardı. Tabi kazananlar da olacak. Bu onların tarzı. Bir şey diyemem. 30 yıldır sahnedeyim. Siyasete girdim. Gitmediğim yer kalmadı. Bu isme bir halel getirmedik.Bundan sonra da getirtmem” cevabını verdi.
Darbenin olduğu günü annesi ile yurt dışında bulunduğunu belirten Işılay, o günü yurt dışında olması nedeniyle sürekli hayıflandığın ifade etti. Işılak, annesi ile yaşadığını şöyle anlattı:
“Darbenin olduğu gün, niye yurt dışındayım diye hayıflanıyorum. İlk uçakla memlekette olmak istiyorum. Memlekete dönmeye çalışıyorum. Mesele memlekette olmak değil, ölmek. Annem olanları izlerken ağlıyor, ben de uçak arıyorum. Annem gitme dedi. Anne bize insanlık gibi ne kadar nimet varsa bu ülke nasip etti. Bunun karşında da bir can borcumuz olmasın mı’ dedim.”
“Erol Olçak ile kol kola ölüme gidecekti” 
Işılak, 15 Temmuz akşamında yurt dışında değil de İstanbul’da olması halinde ise kendisinin de şehit edileceğine inandığını belirterek, “Erol abi ile sıkı sıkıydık. İstanbul da olsaydım, Erol abi ile kol kola olanlardan biri olacaktım. Tabi şahadet nasip meselesi. Demek ki bizim nasibimiz yoktu. Bu meydanda da bulunmak ta şahadet mertebesinden pay almaktır, inşallah” diye konuştu.
Işılak, dombra şarkısının Recep Tayyip Erdoğan versiyonunu okuyacağı esnada, platforma Fatma Şahin, Mehmet tahmazoğlu ve Rıdvan Fadıloğlu’nu da davet etti. Işılak ve başkanlar, hep birlikte dombra şarkısını okudu.
Suriyelilerden büyük destek 
Gaziantep Demokrasi Meydanındaki nöbete, Gazianteplilerin yanı sıra çok sayıda Suriyelinin de katıldığı dikkat çekti. Nöbete katılan Suriyeli Vaat Partisi Genel Sekreteri ve Türkmen Lider Saad Wafaı, alandakilere hitaben yaptığı konuşmasında darbe girişiminde bulunan cuntacılara tepki gösterdi. Wafaı, “Tüm dünyaya ders verdiniz. Zalim Esad tankları insanların üzerine göndermişti. Tayyip Erdoğan ise tankların üzerine sizleri gönderdi. Bizler, Çanakkaleyi, Osmanlıyı, Selçukluyu unutmadık. Gerçek Müslümanları hatırlarsak yine birlik be beraberlik içinde kardeş olacağımıza inanıyoruz’ dedi. Suriyeli Minberi Şam Derneği Başkanı Cemal Mustafa ise “Bu zafer sadece sizlerin değil, sizlere umut gözüyle bakan, özgürlük mücadelesi verenlerin ve mazlumların zaferidir. Örnek oldunuz Işık oldunuz. Allah size Erdoğan gibi canını ortaya koyan, bir lider nasip etmiş. O’da sizin gibi bir halk nasip etmiş. Bizimki ise kendi silahları yetmezmiş gibi, Çin’den Rusya’dan getirilen silahlarla bizi vurmuştur. Allahım,bizlere sahip çıkan bu ülkeye sahip çık ve koru” dedi. Demokrasi nöbetine katılan Ak Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan ise, darbe teşebbüsüne karşı darbede bulunan Türk milletinin tüm dünya Müslümanlarına örnek olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Bir olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. 7’den 70’e baş komutanımızın arkasında duruyoruz. Türkiye ilk defa birlik gerçekleşti.Bizler ve bizler öncesindeki kuşaklar Menderes için ağladı. Sizler, geç kalmadınız, ağlamak istemediniz. İrade koydunuz. Tankların altına yattınız, helikopterlerden sıkılan mermilere, uçaklardan atılan bombalara karşı durdunuz, helal olsun size. ABD’den gelenleri mi dersiniz, Avrupa’dan gelenlerimi dersini, hepsi bu hainlerle bir olup, Cumhurbaşkanımızı derbent etmek istediler. Tankların altına yatan, mermilerin bombaların önüne atlayan başka bir millet var mı. Tıpkı Osmanlı, Selçuklu gibi bizler yedi düvele adaleti getireceğiz” diye konuştu. Çeşitli kahramanlık şarkıları, şiirlerin okunduğu programda darbe girişimini gerçekleştiği 15 Temmuz’da yaşananların anlatıldığı klip de izletildi. Cumhurbaşkanın okuduğu şiirlerin de dinletildiği program sabaha kadar sürdü.