İşte Halit Akçatepe'nin hayatı...


Yılların sanatçıları Sıtkı Akçatepe ile Leman Akçatepe'nin oğlu olan Halit Akçatepe, 12 yılını verdiği baba mesleği tiyatro oyunculuğunu bırakarak ana mesleği olan sinema oyunculuğuna döndü. Bugüne kadar 4 filmin önemli karakter rollerini üzerine alan Akçatepe, sinemada çok iddialı olduğunu söylüyor.
 

Halit Akçatepe- «Gerçekleri hiç eğip bükmeden açık açık konuşmalı... Tiyatro beni doyurmuyordu. Başlangıçta bunun için sinemaya 'Evet' dedim... Sonra 4 film çevirdim. Bugün ise durum başlangıçtan çok farklı. Sinemayı seviyorum... Belki de bu, bende bir tutku haline geldi...»

Halit Akçetepe ile konuşuyorduk. Geçtiğimiz yıl içinde son çalıştığı tiyatroya veda edip Yeşilçam'a «Merhaba» diyen sinema oyuncusu Halit Akçetepe ile...

Aslına bakarsanız Halit'in sinema ile olan alışverişi çok eskilere, çocukluk yıllarına kadar dayanıyor. 1938 yılında İstanbul'da doğan ve iki ağabeyi olan Halit, sanatçı bir ailenin çocuğu. Babası Sıtkı Akçatepe 50, annesi Leman Akçatepe ise 25 yıllık sanatçı. Baba Akçatepe sanat hayatının 50. yılında Bakırköy Tiyatrosu'nda sahneye çıkmaya devam ederken, anne Akçatepe de sinema serüvenini hala devam ettiriyor.

Halit Akçatepe'nin sinema ile olan alışverişinin hayli eskiye dayandığını söylemiştik... Gerçekten de öyle. Küçük Halit kamera ile ilk defa 5 yaşındayken tanışmış, ilk filmi «Nasrettin Hoca». 5 yaşından 12 yaşına kadar, yani çocukluk döneminde tam 32 filmde rol almış. Daha sonra bütün çocuk yıldızların belini büken problem Halit Akçatepe'nin de başına gelmiş ve terazide okul daha ağır bastığı için Akçatepe, Saint Benoit Lisesi'nin yolunu tutmuş. Halit AkçatepeTiyatro ile olan tanışıklığı ilk defa lise yıllarında başlamış ve Yeşilay'ın Yeşil Sahne'sinde amatör olarak sahneye çıkmış. Çıkış o çıkış işte... 

Akçatepe bir yandan amatör olarak tiyatroculuk oynarken diğer yandan önce Edebiyat, sonra da Hukuk Fakültesine devam eder olmuş. Fakat bu serüven de uzun sürmemiş, başında söylediğimiz gibi genç Akçetepe kendini tamamen tiyatroya adamış...

Halit Akçatepe- «O zamanlar tiyatrodan başka bir şey düşünemezdim. Sanki dünyada bir ben, bir de tiyatro vardı. Başka bir sanat dalı olamazdı. Profesyonel olarak ilk defa 'Oda Tiyatrosu 4'te 'Sel' piyesiyle sahneye çıktım. Yıl 1960... Bugüne kadar 16 ayrı tiyatroda 43 piyeste rol aldım. Benim kadar çok tiyatro değiştiren artist yok gibidir. Ama ne yapayım huyum böyle... En ufak bir rahatsızlık, anlaşmazlık gördüğüm an oradan kaçarım.»

Halit öyle söylüyor, ama son tiyatrosundan çok memnunmuş. Bunu da sözlerine ilave etmeyi unutmuyor. Ne var ki geleceğini de düşünmek zorundaymış. Çünkü doğru dürüst bir kazanç da sağlayamıyormuş. İşte tam o sırada teklif gelmiş. Oyun ve senaryo yazarı Sadık Şendil, Halit Akçatepe'ye «Filmde oynar mısın?» diye sormuş. Halit de «Niçin olmasın?» deyip elleri, kolları sıvayıp ilk defa «Bir Varmış Bir Yokmuş» filminde kamera karşısına geçivermiş...

Arkası da gelmiş tabii... «Üç Arkadaş», «Beyoğlu Güzeli» ve «Sev Kardeşim...» Sıtkı AkçatepeLeman AkçatepeHalit Akçetepe baba mesleği olan tiyatroculuğu bırakıp ana mesleği olan sinemacılıkta bu kadar hızlı gideceğini imkan yok tahmin etmiyormuş ama kameranın, spotların havası genç oyuncuyu öylesine sarmış ki, kendi de şaşıyormuş bu duruma...  

- «Yıllar boyu bir aptal aşık gibi tiyatroya sarılmışım... Şimdi ise bir sinemanın var olduğunu biliyorum, öğrendim... Bundan sonraki çabam sinemada bir Halit Akçatepe'nin var olduğunu ispat etmek olacak... Çalışmam, çok çalışmam gerekiyor, ama ben bu uğraşta galip geleceğimi, biliyorum...»

(Ses Dergisi - 8 Nisan 1972)