Türkiye'ye gelen ünlü isimleri koruyan Ahmet İşcen ve Uğur Kısa anılarını paylaştı. Madonna Türkiye'de camiye gitmek isteyince formül aramışlar. Bırakın çarşafı, başörtülü bile görmeye dayanamayan Madonna bu kez çarşafa bürünüp caminin yolunu tutmuş. Yani kendini korumak için kısa süreliğine Allah'ın emrini yerine getirmiş farkında olmadan. 
İşte Madonna'nın Türkiye macerasından kısa bir alıntı... 
CAMİYE GİTMEK İSTEYEN MADONNA’YA ÇARŞAF GİYDİRDİK
◊ Madonna’yı da siz mi korumuştunuz?
- Ahmet İşcen: Evet, mesela namaz kılmak için camiye gitmek isteyince Madonna’ya tanınmasın diye çarşaf giydirmiştik. Fakat bu sefer de sokaktaki hayranları sevgilisini tanıyınca maalesef haber gazeteye düşmüştü. 
ÇOCUKLARI MADONNA’DAN DAHA ÖNEMLİ DİYE UYARI GELDİ
◊ Peki koruduğunuz onca isim arasında en zorlandığınız hangisiydi?
- Ahmet İşcen: Madonna!
- Uğur Kısa: Kesinlikle Madonna’ydı. Kaprisini, şunu, bunu bir tarafa bırak, çocuklarının üstüne öylesine titriyordu ki onları korumak başlı başına bir işti. Ve bu da benim sorumluluğumdaydı.
- Ahmet İşcen: İstanbul’a gelmeden önce İsrail’deydi. Orada tam bir devlet koruması altında vakit geçirdiği için öylesine bunalmıştı ki buraya ayak bastığında tabiri caizse gerçekten sinir küpüydü, kimseye tek laf etmiyordu. Sürekli en yakınındaki korumalara patlıyordu. İkinci gün bana bir soru sordu diye güvenlikleri “Aaa seninle konuştu mu?” diye şoka girdiler. 
◊ Canım boynunuza sarılacak hali de yoktu herhalde kadının, bundan başka ne zorlukları vardı? 
- Ahmet İşcen: Madonna konser biter bitmez bornozunu giyip koşarak kapıda bekleyen 12 araçtan birine binecekti. Fakat hangisine bineceğini önceden bilemiyorduk. Bütün araçların motorları çalışır vaziyette ve iç sıcaklıkları da eşit olmak zorundaydı. Ve hepsinin aynı anda hareket etmesi gerekiyordu. Artık sen anla o akşam yaşadığımız kalp çarpıntısı ve stresi... Bu düzeni sağlamak hiç de kolay olmadı... 12 bilinmeyenli bir denklemdi ve çok şükür kazasız belasız atlattık o geceyi...
◊ Madonna memnun ayrıldı mı bari İstanbul’dan?
- Uğur Kısa: Vallahi memnun olması için bütün ekip elimizden ne geliyorsa yaptık. Hatta bizim özel harekatçı Kemal işine öylesine inanmıştı ki yemedi içmedi Madonna’yı bekledi. Kadın spor yapmak için salona girdiğinde “Kemal git bari bir şeyler atıştır” dedik ama o “Hayır, Madonna beni içeri girerken gördü, çıkarken de burada görmeli!” diye cevap veriyordu bize. “Yahu antrenman dört saat sürecekmiş” diye haber gönderiyorduk, “O zaman ben de burada dört saat beklerim” diyordu. (Gülüyor) Kadın önce cuma namazına gitti, ardından da “Şabat vakti geldi” deyip “Benimle bu özel yemeğe katılan olur mu?” diye sordu. Bizim Kemal “Ben gelirim” diye atlamasın mı! “Oğlum sen Yahudi misin?” dedim, “Elhamdülillah Müslümanım ama vazife gerektiriyorsa o törene de katılırım” diye cevap verdi...